TEK SERMAYE HAMASET
Ersin Tatar Ankara'da çizilen siyaset gereği söylemesi gerekenleri en iyi ezberleyip tekrarlama konusunda şimdilik iyi gidiyor.
Bu yüzden sürekli ödüllendiriliyor, övgü dolu sözcükler işitiyor, kendisine yeni Saray yapılsın diye vaatler veriliyor...
Mutlu bir tablo çiziyor Tatar, Ankara'daki iktidar ile...
Benzer bir muhabbeti kendi insanı ile yaşadığı ise söylenemez. Kıbrıslı Türkler Tatar'ın bu biatçı hallerinden hiç de hoşnut değil. Kendisine bir şekilde oy vermiş olanlar bile arkasından bir ton laf söylüyor.
Zaten bu yüzden ikide birde Türkiye'nin yolunu tutuyor, oralardan buralara mesajlar vermeye çalışıyor.
Tek sermayesi 'Ankara ile uyum içinde' olduğunu söylemek...
* * *
Malum müdahaleler sonucu rüyasında bile görmezken bir sabah ansızın hem parti başkanı hem de Başbakan olarak uyanan Ersan Saner de pek farklı değil.
Ağzından çıkan her üç kelimeden en az ikisi 'şükran' ana fikirli. Geriye kalan bir kelime ise koltuğu korumakla ilgili...
Hal böyle olunca memleketin yürütülmesinden sorumlu makamın derinliği kayboluyor.
Sığ bir siyaset dünyasında yaşıyoruz.
Halkın ve ülkenin sorunları gündemlerinde bile değil.
Kurultaydan çıkabilmek, koltuğunu garanti altına alabilmek ve günde beş vakit 'şükran anavatan' demek dışında bir iş yaptığı yok Saner'in...
* * *
Ya Erhan Arıklı'nın?
Tam bir rekortmen!
Söylediği ile yaptıkları birbirini tutmama dalında rekor üstüne rekor kırıyor.
Yaptığı her işten hoş olmayan kokular geliyor.
Yaptıkları ve söyledikleri sadece muhaliflerini değil, kendi partisinin elemanlarını bile ikiye böldürdü.
Hükümetteki bakanlar bile el aman çekiyor Arıklı'dan...
Türklerin 'büyük ideal'ini (megalo idea), yani Turan ülküsünü düğün konuşmasında terennüm etmekten de çekinmiyor üstelik!
Kurtlar, Viyana kapıları falan var gündeminde adamın, elektrik, ucuzluk, pandemi falan değil...
* * *
Diğer ortak DP'nin varlığı ve yokluğu tartışmalı hükümette...
Arada Fikri Ataoğlu da hamaset deniyor ama bu kurtlar aleminde pek şansı yok tabii...
O da partisindeki fasariyalarla uğraşıyor, nereye kadar gidecek bilemese de...
Hamasete dayalı, çok sığ bir siyasi kapana kısıldık toplum olarak.
Çünkü talimat ve müdahale ile oraya oturanların başka bir sermayesi kalmadı.
Bunun bedeli ağır olacak ama...
Kimin katkısı olmuşsa, hepsi de çok ağır ödeyecek bedelini...
Halk sessiz ama...
Yavaş atın çiftesi yaman olur.
Olacak!..