Pazar sabahı kurulacak sandıklardan özetle bir sorunun cevabı çıkacak.
Önümüzdeki 5 yıl, bu soruya verilecek cevapla şekillenecek.
Belki bir referandum değil bu, ancak toplumun ve ülkenin yakın vadeli geleceğine yön vereceği kesin…
Seçmen karar verecek, hangisini tercih ettiğine…
İki ihtimal var sadece…
Ya biri yönetecek ülkeyi…
Ya da diğeri…
Üçüncü bir seçenek yok.
İkili, belki üçlü koalisyon olacak.
Ama ‘baş’ sadece iki kişiden biri seçilecek.
Tek soru bu: Başbakan kim olacak?
Hüseyin Özgürgün mü, yoksa Tufan Erhürman mı?

*  *  *

Siyasal partilerin gücü ortada…
Anketler inandırıcı olamadı bu seçimde de… Ama haftalar öncesinden netleşti ki seçimde ilk iki sırayı CTP ile UBP paylaşacaklar. İkisi de ‘tek başına’ gelecek güce sahip değiller. Oy oranlarının oldukça yakın olduğu görülüyor. Belki de ‘foto-finish’ olacak. Yani iki parti arasındaki oy farkı ‘kıl payı’ tanımı ile izah edilecek.
Ciddi bir sürpriz olmazsa meclise beş parti girecek. TDP de, HP de, DP de barajı geçecek. Diğer partilerin şansı da ha az. Keşke soldaki diğer parti TKP-YG de parlamentoya girebilse.

*  *  *

Tüm bu öngörüler ve yorumlar bir tarafa, seçimden sonra siyasette yeni bir sayfa açılması son derece mümkün görünüyor.
Sandıktan toplum açısından çıkabilecek ‘en kötü’ sonuç, mevcut iki hükümet partisinin yeniden ‘ortak’ olabileceği bir rakama ulaşması. Bir başka deyişle seçime ‘azınlık’ olarak giren UBP-DP ikilisinin seçmenden onay alıp ‘çoğunluk hükümeti’ kurabilecek sayıya ulaşması. Bunun anlamı şu: Son 20 ayda etrafa yayılan kokuların beş beteri beş yıl boyunca ‘kaderimiz’ olacak.
Zaten birinci parti çıksa bile UBP’nin DP dışında  bir koalisyon ortağı bulması kolay olmayacak. TDP bu konuda elini çok net açmadı, ama bunca şaibe sonrasında UBP’nin hiçbir parti tarafından kapıdan içeri sokulmayacağını tahmin etmek zor değil. Velev ki kendi içinde bir ‘temizlenme’ yaparsa, belki…

*  *  *

Hem toplum ama hem de UBP’liler açısından ise en iyi seçenek, Özgürgün’ün ve UBP’nin bu seçimde toplumdan ‘ders’ alması… Özgürgün’ün vekil seçilememesi ya da son sıralara düşüp UBP’de ‘kurultay’ sürecinin başlaması…
CTP-TDP, CTP-HP ya da CTP-TDP-HP koalisyonunun görev başına gelmesi…
‘Hesap sorma’ vaktinin gelmesi…
Topluma hakim kılınmak istenen ‘yapanın yanına kar kalır’ anlayışının ve kurulmak istenen ‘korku imparatorluğu’nun yıkılması…
Bunun için de o ‘tek soru’ya cevap vermek gerekiyor.
Size göre Başbakan kim olsun?
Özgürgün mü, Erhürman mı?
Başka soru yok!..