“Tekke Bahçesi şehitliğinde devlet suç işledi, yalan söyledi…”
Nilgün Ecvet Orhon, babası Ecvet Yusuf’un başlangıçta Tekke Bahçesi’nde beş kişilik bir mezarda bulunduğunu, şimdiki mezarının açılarak DNA testi yapılmasını talep ettiğini belirtti ve “Tekke Bahçesi şehitliğinde devlet suç işledi, yalan söyledi” diye yazdı.
Sosyal medya paylaşımında Nilgün Ecvet Orhon, özetle şöyle yazdı:
“Tekke Bahçesi şehitliğinde Devlet suç işledi, yalan söyledi...
Beş kişilik mezarlardan çıkardık ve tek tek gömdük dedikleri mezarlardan yanlış isimde ve çok sayıda ceset kalıntıları çıktı... Başka isimler taşıyan mezarlardan başka insanlar çıktı... Tek kişinin ismi olan mezarlardan beş kişi çıktı...
Ben şimdi kime nasıl güveneyim... Kime nasıl inanayım... babam ilk gömüldüğü o mezardan çıkarıldı mı??? Şimdi gömülü olduğu bu mezarda mı gerçekten??? Yoksa hiç mi çıkarılmadı??? O mezarda başkası mı yatıyor???
Bana ve aileme yıllar sonra bu kuşkuları, bu travmayı yaşatmaya hakkınız yok...
Bana yanıt vermek zorundasınız... babamın o mezarda olduğunu ispatlamak zorundasınız ve dua edin babam o mezarda olsun... Sahiden dua edin...
…Tekke Bahçesi Şehitliğinde babam da gömülü... Önce beş kişi başka bir mezardaydılar... Sonra bir sabah gittik, şimdiki yerinde bulduk babamı... Ama şimdi içimde kuşku oluştu açıkçası... Hala beş kişilik mezarlar olduğuna göre... Ve mezarların üzerinde de yanlış isimler yazdığına göre... Babam da bize gösterilen yerinde olmayabilir... Devlete bak... Şehitlerin yeri hakkında bile yıllarca yalan söylediler hepimize... Bir da şehitler üzerinden nutuk atarsınız... Ben şimdi orada yatanın babam olup olmadığına nasıl inanayım güveneyim... Siz insan bile değilsiniz... Canım yandı... Çok canım yandı...
Herşeyi sahte devletin şehitlerle ilgili yalanları da iyice ortaya çıktı... Hepimiz kuşku içindeyiz artık... Bu gün bu ganimeti yiyip bu ülkeyi hayasızca peşkeş çekebiliyor ve hamasi nutuklar atabiliyorsanız, bunu babalarımız olan şehitlere ve bizim babasız geçen çocukluğumuza borçlusunuz... Bari buna olsun saygınız olsaydı... İnsan bile değilsiniz... Kimin nerede gömülü olduğunu bile bile insanları ya kayıp olduklarına ya da sahte mezarlara inandırdınız... Ve dilerim babam o gösterdiğiniz mezardadır... Yoksa benimle işiniz zor... Yakanızı asla bırakmam...
… Tekke Bahçesi Şehitliğinde 1974’de beşer beşer gömülmüş ve aylar sonra çıkarılarak tek tek defnedilmiş şehitlerimiz konusunda bizlere yalan söylendiği aşikardır.
Kayıp Şahıslar Komitesi bazı mezarları açtı ve bazı mezarlarda birden çok iskelet ortaya çıktı... DNA’ları yapılan bazı kemikler ise üzerinde ismi olan şehitlere ait çıkmadı... Tek kişinin ismi olan mezarlardan daha fazla insan kalıntısı da çıktı...
Ecvet Yusuf, eşi ve evlatlarıyla...
Ben babamın kalıntılarına DNA testi yaptırmak için hukuksal süreç başlatacağım, içimdeki bu korkunç kuşkuyla bundan sonraki hayatımı idame ettirmem mümkün değil çünkü...
İçinde şüphesi olan herkese ulaşmak istiyorum ki birlikte yol alalım... İlgilenen birileri varsa bana özelden yazsınlar... Bağlantıya geçelim...
Kimse yoksa ben bunu tek başıma yapacağım...
Ve önceden de yazdığım gibi dua etsinler de o mezardaki babam olsun... Bu işi İnsan Hakları Mahkemesi’ne kadar taşıyacağım çünkü aksi olursa…”
Nilgün Ecvet Orhon, babasının başlangıçta beş kişilik bir mezarda gömülü olduğuna dair kanıtını da yayımladı: Bu, halasının o günlerde çekmiş olduğu bir fotoğraf… Fotoğrafta, aynı mezara defnedilmiş olan beş kişinin isimleri yazılı: Hüseyin Ali Arabacı, Kadir Mehmet, Ali Mehmet, Ecvet Yusuf ve Yüksel Ahmet Dereli… Bu şehitlerin Tekke Bahçesi’nde birer mezarı mevcut şimdi ancak onların gerçekten bu mezarlarda mı yoksa başlangıçta birlikte defnedilmiş oldukları beş kişilik mezarda mı oldukları, eğer beş kişilik mezarda iseler, diğer mezarlara kimlerin defnedilmiş olduğu bilinmiyor.
On yıl süreyle Tekke Bahçesi’ndeki mezarların kazılması yönünde yürüttüğümüz yayınlara karşın bazı yetkili makamların Tekke Bahçesi’nin kazılmasına neden karşı çıkmış oldukları şimdi çok daha iyi anlaşılıyor… Çünkü Tekke Bahçesi’ne tam bir kaos hakim…
Tekke Bahçesi’ndeki tüm mezarların kazılarak DNA testleriyle kimliklendirme yapılması ve tüm bu karmaşanın giderilmesiyle ancak buraya defnedilmiş olan “kayıp” ve şehit aileleri huzura kavuşabilecekler…
Bu konuda gerek Kayıplar Komitesi, gerekse Cumhurbaşkanlığı’na görev düşüyor…
DEVAM EDECEK...