Tekmeli demokrasi
Polis tekmeliyor.
O polis ki, insanları “canını korusun” diye emanet ediyoruz.
Canını çıkaracak adamın!
Tekmeliyor.
Çünkü öfkeli...
Çünkü cahil...
Çünkü umursuz...
* * *
“Umursuz” kelimesini yabana atmayınız çünkü önemlidir.
“Tekmelenen” insan değil sadece...
Bu ülkedir!
Yönetim anlayışıdır.
Demokrasidir.
Bu toplum “kendini yönettiğine” inanmıyor.
Polisi de inanmıyor, işçisi de...
Çünkü “iradesizliği” görüyor.
Polis bir yerlere bağlı...
O bir yerler başka bir yerlere...
* * *
İşkence bu.
İlk mi peki?
Değil!
O nedenle dedim ya, “umursuz” lafını yabana atmayınız.
Karakolda ölüm oldu.
Şiddet yaşandı kaç kez...
Ne ilk kez uçuştu tekmeler ne de yumruklar ilk kez sıkıldı...
İnsanlar yerlerde sürüklendi.
“Hesap sorması” gerekenler kendi hesabını dahi soramadı.
* * *
Siz eğer, birileri taşlanırken polise “dur” derseniz... Hani birileri “linç” edilirken o polisi pasifleştirirseniz... Siz taş atanı “protokol”de şereflendirir, “tutacak” olanı sindirirseniz.
Adalet yoksa poliste...
Şeffaflık yoksa...
Sevgi yoksa sevgi...
Demokratik yönetim hiç yoksa...
Sonuç budur işte!
* * *
Poliste “sendika” yok.
Poliste “siyaset” yok.
Poliste “üçlü kararname” de yok.
Ne oldu peki?
Adanın kuzeyi gibi polisi de “dizayn” etti birileri, şimdi, o düzen tekmeleniyor işte, o düzensizlik.
* * *
Polis tekmeliyor.
Zorbalık ve zulümdür bu!
En fazla da polisler üzgündür bu manzaraya çünkü, polislik mesleği yaralanmıştır, insanlık kadar..
Böyle polislik olmaz.
Böyle “uzaktan kumanda” yönetim hiç olmaz.