Gazetenin, Didem Menteş imzalı dünkü manşet haberi ölü bedenlerimize bir parça taze toprak serpti. Yeniden ‘ölü’ olduğumuzu hatırladık ve ‘ölü’ bedenlerimizle ilgili tüm kayıtları uzaya yolladık...
Lefkoşa hastanesinin sabit diski arızalandı ve bugüne kadarki tüm hasta kayıtları yok oldu.
Yani sanıyoruz yok oldu!
Sanıyoruz çünkü hastane başhekimi, “otomasyon sistemine geçiyoruz, arıza olduğu doğru ama bilgiler silindi mi bilmem” derken, konuştuğum başka bir doktor, “evet silindi” dedi. 
Bizde bilim de bir ‘muamma’!
Tıpkı koltukaltında beze çıktı zannedilen ve neşterle darmadağın edilen koldan kanser çıkan ve “aaaa kansermiş” dedikten sonra “çabuk Türkiye’ye gidin” denilen yakınım gibi…
E Türkiye’deki doktorun, kolu gördükten sonraki meslektaşı için sarf ettiği özlü sözleri eminim tahmin edebilirsiniz. Hatta bu satırları okuyan onlarcası da buna şahit olmuştur.
Neyse…
Daha önce uyarılmasına rağmen yedekleme yapmayan hastane yetkilileri sayesinde eldeki yarım yamalak veriler de gitti. Kurtarma çalışmaları sürüyor. İthal ekipler iş başında.
3-5 yılda bir yenilenen ve her defasında patlayan sistemlere bakım yaptıracak kültür olmadığı için sakat doğuran kazan yine sizlere ömür.
Ölümün gerçekleştiği sıralar Sayın Sağlık Bakanı da büyük açıklamalar yapmaktaydı.
Dünya birincisiymişiz kanserde! Onu söyleyecek verisi bile yok ya yine de inanalım biz.
Çünkü bu acıyla kavrulmamış tanıdığım yok benim.
Geçtiğimiz hafta sonu burada olan TC Sağlık Bakanlığı Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Kanser Daire Başkanı Doç. Dr. Murat Gültekin de uyardı. “Kanser artacak önemli olan kontrol altına almak” diye...
Doktorun title’ından da anlayacağınız gibi Türkiye’nin bir kanser politikası var!
Korkunç rakamlara çıkan kanser vakaları nedeniyle Türkiye, partiler üstü bir politikayla insanını kansere karşı korumak için siyaset üretti, yasalar yaptı.
Şimdi bu hastalığa yakalananlar ve gelecek nesiller devletin koruması altında.
Hastalığın nedenlerini ortadan kaldırmaya yönelik çaba harcayan bir devlet!
Üstelik TBMM’de bizdeki kadar doktor da yok!
Böyle medeni bir adım asla bir araya gelmeyecek herkesi buluşturur!
Yaşadığımıza inandırın bizi!