1. YAZARLAR

  2. Verda Gülçür

  3. Teknolojinin İlişkiler Üzerindeki Etkisi
Verda Gülçür

Verda Gülçür

Psikolojik Danışman

Teknolojinin İlişkiler Üzerindeki Etkisi

A+A-

Sahip olduğumuz imkanları iyi yönde de kötü yönde kullanan bizleriz. İnsanoğlu kendisine sunulan imkanları ne yönde kullanacağı seçer ve bunların doğuracağı sonuçları kabullenmek tamamen kendi sorumluluğunda olur.

Tıpkı Einstein tarafından radyoaktif enerjinin iyi yönlerde kullanılması için keşfedilen atomun parçalanabilmesi denkleminin İkinci Dünya Savaşında atom bombası olarak kullanılarak binlerce insanın ölümüne ve hastalığına sebep olduğu gibi.

Teknoloji de aynı şekilde zaman içinde insanlığın çabalarıyla gelişmiştir ve bunu kullanma biçimimiz yaşamımızı bizim ve çevremizdeki insanların yaşam biçimini etkilemektedir.

Akıllı telefonlar, tabletler, bilgisayarlar, simülasyon oyunları, playstationlar, tabletler günlük yaşamımızın birer parçası haline gelmiştir ve kişiler arası ilişkilerimize de yeni bir boyut kazandırmıştır.

Günümüzde özellikle ikili ilişkilere baktığımız zaman teknolojik aletlerin kullanış biçiminin ilişkiyi olumsuz yönde etkilediğini görebiliyoruz.

Kişilerin birbirleriyle iletişim kurmasını kolaylaştıran, uzaktaki yakınlarımızla görüntülü olarak konuşabilme imkanı veren, sevdiklerimizin mutluluk ve  üzüntülerinden bize haberdar eden, istenilen bilgiye kolayca ulaşmamızı ve karşımızdaki kişiyle yazılı bilgi alışverişini sağlayabilen, oynadığımız oyunda geçirdiğimiz zamana ve oyunun türüne göre günlük stresimizi atmamıza ve bilgi dağarcığımızı genişletmemize olanak sağlayan oyunlar, dünyadaki olaylardan anında haberdar olmamıza sağlayan siteler teknolojinin bize sunduğu olumlu yönde gelişmelerdir.

Ne yazık ki bununla birlikte teknolojinin kötü yönde kullanılması ise ilişkilerimizde iletişimsizliğe, sonlanmaya ve bizi yalnızlaştırmaya, ötekileştirmeye yol açmaktadır.

Kullanılan sosyal medya sitelerinde kurulan arkadaşlıklar ve bu arkadaşlıkları ileriye götürme evliliklerin, ilişkilerin sonunu getirmekte, eşimiz, arkadaşımız, ailemiz ile gidilen yerlerde telefonumuzu elimizden düşürmemek yakınlarımızla iletişimimizin en aza indirgenmesine, sosyal medyada yayınlaman görüntüler özellikle gençlerin özentiler doğrultusunda yaşamasına, oynanılan oyunlar türüne göre saldırganlık duygusuna, maddi kayba süresine göre sorumluluklarımızı aksatmaya, çevremizle iletişim sorunları yaşamamıza neden olmaktadır.

Olayın psikolojik boyutuna baktığımız zaman ise teknolojinin yanlış kullanımının bireyi “yalnızlaştırdığını” ve “ötekileştirdiğini” görmekteyiz.

Sosyal medya siteleri sayesinde kolayca kurulan ikili ilişkiler ( konuşarak veya maddiyatla) kişinin ilişki kavramını değiştirmiş, ilişkilerin kolaylıkla kurulabilmesi kişinin karşısındaki insana verdiği değeri azaltmış ve bu da ilişkilerin daha kolay sonlanmasına, bağlılıkların azalmasına neden olmuştur. Değerini kaybeden ilişkiler sebebiyle birey de öncelikle fazlasıyla bu durumu benimserken ilerleyen zamanlarda insanlara karşı olan ilgisini kaybeder olmuştur. Karşımızdaki insana verdiğimiz değer azalırken, karşımızdaki insandan da aldığımız değer azalmış ilişkilerdeki değer, sevgi, saygı, bağlılık duygusunun yerini hızla başlayıp hızla biten hevesler almıştır. Bu sayede aile kavramı giderek kaybolmakta bunun yerine kısa süreli ilişkiler almaktadır. Kolayca ilişki kurabilirim düşüncesinde olma sebebiyle karşımızdaki insanı anlamaya çalışma, kabul etme, değer verme , tahammül etme seviyesinde düşüşler yaşanmakta bu da kişinin rahat ilişki kurabilirken karşısındaki ile olan bağın azalmasına ve gördüğü değerin azalması sonucu yalnızlaşmaya  dönüşmektedir. Birey derdini, sevincini, hastalığını paylaşacak birini bulamakta sadece yüzeysel ilişkiler yaşamaya başlamaktadır.

Kendini yalnızlaştırmakla kalmayan birey çevresini de yalnızlaştırmakta, eviyle, çocuklarıyla ilgilenmemesi sebebiyle sağlıksız ve psikolojik yönden ilgi ve sevgi ihtiyacı karşılanmamış çocuklar yetiştirmektedir. Bu durum da bir sonraki neslin bu eksikliklerden dolayı uygunsuz yönelimlerine, gerçek değerin ne olduğunu bilmemesi kaynaklı hayatta yanlış seçimler yapmasına neden olmaktadır.

Yine aynı şekilde online oynanan oyunlar, (kumar da dahil olmak üzere) kişinin maddi ve manevi olarak sonunu hazırlamakta. Kumar türü oyunlar hem maddi yönden hem manevi yönden bireyi psikolojik olarak çöküşe götürürken, online oynanan oyunlarda tıpkı kumar gibi ( tek farkı maddi olarak kayba uğramaması) bireyde bağımlılık yapmakta, bireyin gözünün çevresini görmemesine neden olmakta, sürekli olarak oyunun karşısında olması sebebiyle sorumluluklarını kaybetmekte, insanlara olan ilgisi azalmakta bu ilk başta tartışmalara yol açarken en sonunda ilişkilerin bitimine yada karşıdaki insanın kendini önemsememesine yol açmakta ve yalnızlığın ilk adımları atılmaktadır.

Yine ayni şekilde internet aracılığı ile alışveriş yapma bireyi sosyal ortamdam uzaklaştırma eve yemek sitelerinden yemek yemesi, insanların birbirleriyle oturup ayni sofrada sohbet ederek yemek yemesine engel olmakta. Gelen hazır yemek , giysi vs… bireyin dışarıya çıkma oranını düşürmekte ve doğal olarak bireyi yalnızlığa ve hareketsizlik kaynaklı fiziksel rahatsızlıklara sürüklemektedir.

Bununla birlikte bir diğer sorun bireyi “ötekileştirmedir”. Bireyin sosyal medyada gördüğü insanlara benzeme İsteği ve onların hayat tarzına benzer bir yaşam sürme isteği kişiyi kemdi karakteristik özelliklerinden uzaklaştırır, özenti duyduğu insanların hayatlarına benzer yaşamlar sürme isteğini doğurur. Ayni tip yüz hatları, ayni tip giyim şekli, ay tip dudaklar, sadece özendiği insanların gittiği insanların bulunduğu mekanlarda bulunma isteği kişiyi olduğu kişi olmaktan çıkarır, özendiği kişiye dönüşmesini sağlar ve em sonunda ciddi bir kimlik karmaşası yaşar. Teknolojiyi kullanırken öz kontrolünü kaybetmemek, biz bunu farketmesek de çevremiz tarafından eleştirilmeye başlandığımızda çok geç olmadan yardım almak ilerleyen zamanlarda göreceğimiz zararların azalmasında aktif rol oymayacaktır.

Bu yazı toplam 1359 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar