Tel-Sen bir saatlik uyarı eylemi yaptı
Tel-Sen hükümetin Telefon Dairesi’nin bütün hizmetlerini özele devretmeye hazırlandığını savunarak, bir saatlik uyarı eylemi yaptı
Telekomünikasyon Dairesi Çalışanları Sendikası (Tel-Sen) hükümetin Telefon Dairesi’nin bütün hizmetlerini özele devretmeye hazırlandığını savunarak, bir saatlik uyarı eylemi yaptı, “Buna asla müsaade etmeyeceğiz” açıklamasında bulundu.
Lefkoşa Telefon Dairesi önünde davullu zurnalı eylem gerçekleştiren Tel-Sen, binanın girişine de “Yap-İşlet-Devretme! Kamu Malını Özele Peşkeş Çekenlerle Aynı Tarafta Olmayacağız”. “Öleceksek Öleceğiz. Sonuna Kadar Direneceğiz” pankartları astı.
Bugün saat 08.00-09.00 arasında gerçekleşen eyleme, Türk-Sen’e bağlı Kıbrıs Türk Kamu Emekçileri Sendikası (KES), Elektrik Kurumu Çalışanları Sendikası (El-Sen), Hava Trafik Kontrolörleri Sendikası, Hür İşçi Sendikaları Federasyonu’na (Hür-İş) bağlı Kamu İşçileri Sendikası (Kamu-İş) da destek verdi. İlgili sendikaların yetkilileri de eylem yerine geldi.
Eylemle ilgili açıklama yapan Kıbrıs Türk İşçi Sendikaları Federasyonu (Türk-Sen) Genel Başkanı Arslan Bıçaklı ve Telekomünikasyon Dairesi Çalışanları Sendikası (Tel-Sen) Başkanı Tamay Soysan, bu eylemin uyarı olduğunu, dikkate alınmazsa önümüzdeki günlerde daha büyük eylemler olacağını söyledi.
BIÇAKLI: “ÖZELLEŞTİRMEK TOPLUMUN MALINI SATMAKTIR”
Eylemde İlk sözü alan Türk-Sen Genel Başkanı Bıçaklı, “Telefon Dairesi’nin yeniden yapılandırılacağı” açıklamalarını eleştirerek “Bu kurumu kim verimli hale getirecek? Biz mi siyasi otorite mi? Kuruma yıllarca tek kuruş yatırım yapmayacaksınız sonra çıkıp ‘Telefon Dairesi topluma hizmet veremez durum geldi özelleştireceğiz’ diyeceksiniz. Özelleştirmek toplumun malını satmaktır. Hiçbir siyasi partinin ve hükümetin toplumun malını satma yetkisi yoktur” dedi.
Kurumun 10 yıl önceki abone sayısının 120 bin olduğunu kaydeden Bıçaklı, şu anki abone sayısının 80 bine düştüğünü söyleyerek, “Neden sayı düşüyor? Çünkü bu kurumu satmak istiyorlar. Ülkede son dönem yeni yeni modalar çıktı. Kim bir kurumu yönetemezse çaresini satmakta bulmaya çalışıyor” şeklinde konuştu.
Bu şekilde devlet olunamayacağını belirten Bıçaklı, stratejik önemi olan kurum ve kuruluşların özelleştirilemeyeceğini söyledi, Kıbrıs Türk Hava Yolları’nın batırılmasının bedelini hala halkın ödediğini kaydetti.
Telefon Dairesi’nin yılda 60-70 milyon TL geliri olduğunu söyleyen Bıçaklı, konuşmasında “Bu para nereye gidiyor? Dairenin Maraş’taki binalardan farkı yok. Devlet, kendi binasını tamir etsin diye sendika eylem yapıyor. Bu dünyanın neresinde var?” ifadelerine yer verdi.
Türk-Sen ve Sendikal Platform olarak bu ülkenin kurumlarının satılmasına izin vermeyeceklerini kaydeden Bıçaklı, “Tüm Anayasal ve yasal haklarımızı kullanacağız. Herkes bu kurumların, dairelerin toplumun malı olduğunu bilecek” dedi.
Bıçaklı, hükümete “Bir an önce bu yanlıştan vazgeçin. İlgili sendikalar ve taraflarla bir araya gelin, bu daire nasıl verimli hale getirilir konuşun…” çağrısında da bulundu.
Ülkedeki en verimsiz kurumun Meclis olduğunu da savunan Bıçaklı, “Acaba onu da elden çıkarırlar mı diye çok endişelerim var. İnşallah o noktaya gelmezler” şeklinde konuştu.
SOYSAN: “KURUM SERMAYENİN ÖNÜNDE BİR GÜVENLİK SUPABI GİBİ DURUYOR”
Tel-Sen Başkanı Tamay Soysan, hükümetin Telekomünikasyon Dairesi için konuştuğu, Bakanlar Kurulu’nda aldığı karardaki modelle bu ülkeye hizmet verilemeyeceğini söyledi.
Dairenin 800 kilometreden fazla alt yapısı olduğunu kaydeden Soysan, bu alt yapı için konuşulan kamu-özel işbirliğinin özelleştirilme anlamı taşıdığını savundu.
Hizmetlerin özelleştirilmesi kararı alındığını da savunan Soysan, Telefon Dairesi’nin gelirinin 55 milyon civarında olduğunu kaydederek, “Kurum sermayenin önünde bir güvenlik supabı gibi duruyor” dedi.
Diğer şubelerde eylemler yaptıklarını da anımsatan Soysan, “Eğer Telekomünikasyon Dairesi alt ve üst yapı olarak ayrılır, Bakanlar Kurulu kararı hayat bulursa süresiz eylem dahil her türlü yasal hakkımızı kullanacağız” açıklamasında bulundu.
Soysan, Telefon Dairesi’nin 2018 yılı için alacağının 33 milyon TL olduğunu da belirterek, “Sayın Ulaştırma Bakanı ‘30-40 milyon dolara ihtiyacımız var, bu para bizde yok’ diyor. Kendi kendileriyle çelişiyorlar” dedi.
Bazı basın mensuplarını kalemlerini Tel-Sen aleyhine oynattığını da söyleyen Soysan, bu kişilerin bir gün gazeteci, bir gün de sermayenin, bir gün emekçinin, bir gün de reklamcıların temsilcisi gibi davrandığını söyledi.
Soysan, “Basın da kendine gelsin. Bu toplumun geleceğiyle kimse oynamasın” ifadelerine yer verdi.
Türkiye’de, Türk-Telekom’un da özelleştirildiğini, 486 milyar doların sermaye tarafından yurt dışına kaçırıldığını söyleyen Soysan, “Tüccar zihniyetiyle hareket edip, Telekomünikasyon Dairesi’nin ortadan kaldırılmasına, tüm hizmetlerin sermaye devredilmesine zeminini hazırlayanlar, bir gün GSM lisans anlaşmaları, lisans devirleriyle ilgili sorgulanacak, yargılanacak ve yok edilecek” şeklinde konuştu.