Kıbrıs Türk Telekomünikasyon Çalışanları Sendikası (Tel-Sen) ile Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası (KTAMS), özelleştirilme politikalarını protesto amacıyla bugün Telekomünikasyon Dairesi’nde greve gitti.

Diyalog yolunun açılmasını ve daire konusunda atılan adımların geri çekilmesini talep eden Tel-Sen, aksi takdirde süresiz grev dahil, her türlü yasal yola başvuracaklarına işaret etti. Özelleştirmeye ve kamusal alanların peşkeş çekilmesinin karşısında olduklarını vurgulayan KTAMS ise, özelleştirmeye karşı verilen mücadelenin içinde olacaklarını açıkladı.

Tel-Sen’in Telekomünikasyon Dairesi’nde, KTAMS’ın ise Telekomünikasyon Dairesi’nin “Bilinmeyen Numaralar Servisi 192”de bugün yaptığı grev 8.30-12.30 saatleri arasında gerçekleşti. 

Telekomünikasyon Dairesi’nin önünde “Tekelleşmeye Hayır” pankartının açıldığı grev nedeniyle her iki sendikanın üyeleri, 4 saat süresince iş bıraktı. 

Kıbrıs Türk İşçi Sendikaları Federasyonu (Türk-Sen) ile Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu Çalışanları Sendikası (El-Sen) yetkilileri de Telekomünikasyon Dairesi önüne gelerek, Tel-Sen ve KTAMS’ın eylemine destek verdi. 

Grevle ilgili Tel-Sen Başkanı Tamay Soysan, Telekomünikasyon Dairesi önünde açıklama yaparken, KTAMS Başkanı Ahmet Kaptan da Türk Ajansı Kıbrıs (TAK) muhabirinin konuya ilişkin sorularını yanıtladı.

SOYSAN: “SON 13 YILDA TELEKOMÜNİKASYON DAİRESİ 1 MİLYAR 150 MİLYON 900 BİN TL GELİR ELDE ETTİ”

Tel-Sen Başkanı Tamay Soysan dün Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı’na siyah çelenk koyduklarını anımsatarak, “Özelleştirme politikalarını ve bakanın açıklamalarını da kınıyoruz” dedi.

Son 13 yılda Telekomünikasyon Dairesi’nin 1 milyar 150 milyon 900 bin TL gelir elde ettiğini söyleyen Tamay Soysan, “Bu dairenin yılda yaklaşık 70 milyon TL geliri var. Bu para hazineye gidiyor ama daire bu gelirden faydalanmıyor ” dedi.

Telekomünikasyon Dairesi’nin idari ve mali özerkliğinin sağlanması gerektiğini belirten Soysan, “Kendi parasını kullanan bir daireyle bugün verilen hizmetleri çok daha ileriye götürebiliriz. Bu hizmeti daha da ucuza verebiliriz” şeklinde konuştu.

Bakan Kemal Dürüst’ü “şov” yapmakla suçlayan Soysan, “Maalesef bazı çevrelere, bir takım sermaye gruplarına hizmet etmekten öteye gidemeyen Sayın Bakan ve hükümeti, şu anda dairenin iletişimde elinde tuttuğu yüzde 18’lik payı 2 GSM operatörüne peşkeş çekmenin yollarını aramakta. Sözde Telekomünikasyon Dairesi’ni yeniden yapılandıracaklar ve hizmetleri ileri götürecekler” iddiasında bulundu.

Tamay Soysan, Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Kemal Dürüst’ün çelişkili açıklamalar yaptığını da savunarak, “Sayın Bakan bir gün 3’üncü GSM operatörünün ülkeye geleceğini belirtirken, diğer günkü açıklamalarının satır arasında bunu bilmediğini söylüyor” dedi.

Diyalog yolunun açılmasını ve daire konusunda atılan adımların geri çekilmesini talep eden Tel-Sen Başkanı Soysan, aksi takdirde süresiz grev dahil her türlü yasal yola başvuracaklarını söyledi. 

Soysan, “Tel-Sen ’10 kişi ile bu işe karşı çıkıyor’ diyen siyasiler, bugün bu mesajı alsın. Telekomünikasyon Dairesi çalışanları eyleme yüzde 100 katıldı. Ne kadar güçlü olduğumuzu görsünler. Geçmişte haberleşmede yaşananları tekrar yaşanmaması adına bu mesajı alsınlar” dedi.

KAPTAN: “KTAMS ÖZELLEŞTİRMENİN VE KAMUSAL ALANLARIN PEŞKEŞ ÇEKİLMESİNE KARŞI”

KTAMS Başkanı Ahmet Kaptan da, TAK muhabirine yaptığı konuyla ilgili kısa açıklamasında, Telekomünikasyon Dairesi’nde keyfi uygulamaların hayata geçirilmek istendiğini savundu.

Kaptan, şunları da aktardı:
“KTAMS, özelleştirmenin ve kamusal alanların peşkeş çekilmesinin karşısındadır. Özelleştirmeye karşı verilen mücadelenin içinde olacağız ve paydaşlarla birlikte hareket edeceğiz. Telefon Dairesi’nin kime, nasıl devredileceğini bakanlar dışında kimse bilmiyor. Önümüzdeki günlerdeki eylem planlarını Tel-Sen ile istişare içinde belirleyeceğiz.”

BIÇAKLI: “BEN BU ÜLKENİN İNSANI OLARAK BU BİNAYI GÖRDÜĞÜMDE UTANIRIM. YÖNETENLER UTANMAZ MI?”

Kıbrıs Türk İşçi Sendikaları Federasyonu (Türk-Sen) Genel Başkanı Arslan Bıçaklı da, katılarak destek verdikleri Tel-Sen greviyle ilgili açıklamasında, Telekomünikasyon Dairesi’nin yılda yaklaşık 50 milyon TL geliri olduğuna işaret etti. Bıçaklı, “Bu paradan Telefon Dairesi’ne bir kuruş yatırım yapılmıyor. Ben bu ülkenin insanı olarak bu binayı gördüğümde utanırım. Yönetenler utanmaz mı?” diye sordu.

“Devlet olmak kolay değil” diyen Bıçaklı, “Sadece Meclis’in varlığıyla devlet olunmaz. Bilerek ve isteyerek ülkenin malı olan kurum ve kuruluşları ekonomik sıkıntıya düşüreceksiniz, hizmet veremez duruma getireceksiniz, sonra da özelleştirme şart diyeceksiniz, biz de bunu kabul edeceğiz. Böyle bir şey yok. Hiçbir siyasi parti halktan ‘biz yönetemeyeceğimiz kurumları satacağız’ diyerek yetki almadı” şeklinde konuştu.

Bıçaklı, toplumun malı olan kurumların satılmasına karşı olduklarını vurguladı ve Telekomünikasyon Dairesi konusunda da Anayasa ve yasaların kendilerine verdiği hakları kullanmaktan çekinmeyeceklerini söyledi. Bıçaklı, “Bu kurumlar sadece burada çalışanların değildir. Bu kurumlara sahip çıkmak sadece burada çalışanların görevi de değildir” vurgusunda bulundu.

Bıçaklı, halka “Malınıza sahip çıkın” çağrısı yaparak, sözlerini söyle sürdürdü:
“Kıbrıs Türk Hava Yolları da bu toplumun malıydı. Bir gece bize battığını söylediler. Batıranlar sokakta dolaşıyor. Başka kurumlarda müdürlük yapıyor. KTHY batınca sadece çalışanlar mı acı çekti. Hayır. Bu acıyı toplumun bütünü çekti. Çekiyor da. Ben, Ercan-İstanbul biletini 720 TL’ye kestim. Bu biletin fiyatı 180 TL’ydi. Zannedilmesin ki elektrik ve diğer kurumlar özelleştirilirse bunun acısını sadece çalışanlar çekecek. Yine toplum çekecek. Suda da böyle oldu. Halk suyun tonunun 2,5 TL’ye alırken şimdi bu fiyat 6 TL’yi buldu. Bu neyi gösteriyor, bu kurumlar özele verildiği zaman acısını halk çeker.”