"Gerçek" denilen yitik ufukla,
Şu "ulusal çıkar" denen konu çatıştığında,
Hangi tarafı tutacaksınız?
İşte temel çelişki bu...!

Yoksa!
Omerta yasasını mı işleteceksiniz?
"Omerta" yasası ne midir?
Omerta yasası, mafyanın ünlü "susma" kuralıdır...

KALIPLAŞMIŞ SÖYLEMLER
Bugün,
Kıbrıs'ın ne kuzeyinde ne de güneyin’de,
"Açıkça" federal çözüm ve barış isteyebilecek bir lider yok !..
Var mı?
Federalist çözümden ve gerçek anlamda bir barıştan söz edildiğinde,
İki taraftan da, kalıp sözlerin dışında ne duyuyorsunuz?..

YETMEDİ
Kıbrısın kuzeyindeki sağ milliyetçi kesimler:
"Bunca bedeli boşuna mı ödedik, bu kadar kan boşuna mı aktı" diyor.
"Dökülen kanın" karşılığını istiyorlar...

Ganimetler yetmedi mi diyeceksiniz...
Yetmedi...!

Peki,
İki bölgeli, iki toplumlu, iki kurucu devletli, eşit siyasi haklarla oluşturulacak bir federal Kıbrıs,
Ve bunun da ötesinde,
"Barış" dahi dökülen kanların "karşılığı" olarak yetmiyor mu?..
Yetmiyor...!

ÖTEKİLEŞTİRME
Kendileri gibi düşünmeyenlerin “Rumcu” olduğuna kadar gider bu kavrayış...

Aslında bunu anlamak o kadar da zor değil !..

Kıbrıslı Türklerin ve Kıbrısın kuzeyinin;
Dünyanın saygıdeğer bir parçası olmasını,
Her ırktan, her dinden ve her dilden insanın, Kıbrısın kuzeyinde eşit muamele görmesini istemiyorlar...!

Ganimet düzeninden nasiplenmeyi,
Aynı coğrafyayı paylaştığımız, onlar gibi olmayan ya da onlar gibi düşünmeyen insanlara neredeyse "kan davası" misali "düşmanlık" gütmeyi,
Kendileri gibi olmayan herkesi ve her kesimi ötekileştirmeyi,
Kendilerince "en doğru politika" ve "siyasi kültür" olarak kabullenmiş,
Statükoyu sürdürüp götürüyorlar...

İşte, onlara göre;
Bu düzene yapılabilecek en iyi yatırım,
Onun bir parçası olmaktır...
Temel çelişki budur!

BU DÜZENE EKLEMLENECEK MİYİZ ?
Peki ya bizler;
Statükoyla "dalaşan" birer "asi" olmaktan vaz mı geçtik?
Ne zaman vazgeçtik?!..
Bugüne değin statükonun kalelerini yıkmak,
Kıbrıs'ta federal çözümü ve barışı gerçekleştirmek,
Evrensel ve sosyalist değerleri topluma kazandırmak için mücadele veren,
Bu mücadeleden dolayı işsiz kalan, aşsız bırakılan,
Ve daha nice türlü bedeller ödeyen partimiz, partililerimiz ve sempatizanlarımız;
Kıbrıs'ın kuzeyinde bu düzenin yarattığı sosyal, siyasal ve ekonomik sıkıntılar var diye,
Ve bugün sırf hükümetin büyük ortağı olunduğu için,
Varolan statükonun yarattığı,
"Temel çelişki" girdabına sürüklenerek,
"Her yola gelebilen" muktedirler bir parti ve bu durumu kabullenen partililer mi olacak ?!..

Bizler buna izin mi vereceğiz ?!
Göz mü yumacağız?!
Ülkedeki temel çelişkiye kapılıp,
Bu düzenin bir parçası mı olacağız?!..

İşte bu yüzden;
Artık, insanlık adına konuşmaya başlamanın tam zamanıdır...