Temel fıkrası
Bir Karadeniz fıkrası vardır, çok severim;
Temel, bir Alman ve bir de İngiliz paraşütle atlamak için uçağa binerler.
Paraşütünü yere en az kala kim açabiliyorsa yarışmayı o kazanacaktır.
Önce İngiliz atlamış, beş bin metre, iki bin metre derken daha fazla serbest düşememiş ve paraşütünü açmış.
Sırada Alman varmış. O da atlamış…
Beş bini de geçmiş, iki bini de geçmiş, bin beş yüz, bin derken artık inememiş daha fazla… Paraşütünü açmış. Alman ‘kazandım’ demiş içinden…
Temel’e gelmiş sıra…
Atlamış Temel uçaktan… İnmiş, inmiş…
O da geçmiş yere beş bin metre kalan yüksekliği… İki bini de geçmiş, bin beş yüzü de… Bin metre kalmış, hatta beş yüz…
Temel düşünmüş;
“Celdum celdum ne açayum da!”
* * *
Şimdi bu ne diyeceksiniz…
Gönyeli Çemberi’ndeki geçici çözümü, yani kaçış yollarını görünce aklıma geldi bu fıkra…
Kaçış yollarının başlangıçları çembere o kadar yakın ki kaçış yollarının anlamı kalmıyor.
Ben her gün Girne’den geldiğim için o yolda sıkışıklığın, araba kuyruğunun bir kilometre geriye kadar uzadığını daha önce de yazmıştım.
Şimdi Çember’e yaklaşırken örneğin Girne yönünden neredeyse 50 metre kala ayrılan kaçış yolunu görünce Temel’in yaklaşımı geliyor aklıma;
“Celdum celdum, ne kaçayum da!”
* * *
Gönyeli Çemberi’ne köklü çözüm gerekli… Yine “para yok” mazereti arkasına sığınarak alt veya üst geçit olması gereken Çember’de neye, nasıl, ne kadar zaman yarayacağı belli olmayan ve tabii ki önceki, sonraki kavşaklar ve çemberlerde önlem alınmadan uygulanmaya çalışılan bu gibi geçici çözümlerin işe yaramasını beklemek fazla iyi niyetli olabilir. Çok kısa dönem için belki kısmî bir rahatlama olabilir ama kısa sürede sorun tekrarlanacaktır.
Yeni başlamışken ve henüz tamamlanmamışken yazmak istedim.
Emir verilince öyle hızlı oluyor ki işler!..
Barbaros Şansal apar topar sınır dışı edildi… KKTC bürokrasisinin, polisinin, muhaceretinin, hükümetinin bu kadar hızlı çalıştığına şahit olmamıştım. Belki bu gibi olaylar için (gelen emirler doğrultusunda) yapılmış birkaç olay dışında… Hükümetin Başbakan Yardımcısı’nın haberinin olmadığı öğrenildi Meclis’teki konuşmalarda… Serdar Denktaş “bilgim yok, sosyal medyadan öğrendim” dedi. İçişleri Bakanı ve Başbakan Meclis’te görülmediler, açıklama da yapmadılar ancak akşam saatlerinde İçişleri Bakanı Kutlu Evren bir açıklama yaptı ve “TC’ye dil uzatmasına müsamaha etmemiz mümkün değildi. Hükümet gereğini yaptı” dedi. Tamam da hükümetin kararı olmadığı Başbakan Yardımcısı’nın açıklamasından anlaşıldı zaten… Kaldı ki başka bir ülkeye dil uzatılmışsa bunun takipçisi sayın Bakan mıydı? Türkiye’den “hemen gönderin bize” dediler, İçişleri Bakanı ve herhalde Başbakan, Şansal’ı gönderme işlemlerini hemen başlatırken hükümet üyelerinin haberi bile olmamıştır. ‘Emir demiri keser’ sonuçta!..
Hükümetin diğer üyelerini hoş görmek için yazmıyorum, eğer haberleri yoksa ve gururları varsa gereğini yaparlar, istifa etmezlerse de hukuk dışılığa karşı bir tepki gösterirler diye bekliyorum.