1. YAZARLAR

  2. Tayfun Çağra

  3. ‘Temiz’! HP
Tayfun Çağra

Tayfun Çağra

‘Temiz’! HP

A+A-

Dörtlü hükümeti yeniden kurma çalışmaları şartlara takıldı.

Dört başkan oturdular, konuştular, CTP’nin baştaki ilkeleri dışında HP ve TDP de kendi isteklerini masaya koydular. DP’nin ise bakanlık isteği dışında bir talebi yok gibi!

HP, Maraş’ın Türk yönetimi altında açılmasını öne koyarken, TDP’nin maddeleri ise seçim hükümeti değil, icraat hükümeti maddeleri aslında…

Ataoğlu, bakanlık da bakanlık peşinde.

Ataoğlu’nun isteği hemen halledilebilir… Çünkü DP hükümete girecekse zaten bakanlık verilecek… Tabii teknokrat hükümet olmayacaksa…

TDP’nin maddeleri de hükümet kurulması halinde bazıları yapılabilir, bazıları yapılamaz… Daha çok icraat hükümeti maddeleri çünkü… Seçim hükümeti sürecinde olabilecek maddeler de var; Müdahalelerle ilgili araştırma, Özgürgün’ün istifasının kabulü gibi…

Ancak şimdilerde sesi çıkmayan Kudret Özersay’ın HP ekibinin önüne koyduğu anlaşılan ve ‘elinden alınan oyuncağı’ Maraş’ın Türk yönetimi altında açılma isteğini masaya getirmesi kolay halledilecek bir talep değil.

HP, Erhürman’ın Başbakan olmamasını da istemiş. Ne gerekçeyle anlamak zor!

Belki biraz da “Bakın işte dörtlü koalisyon için çalıştık ama olmadı” diyebilmek için HP bu maddeleri getirmiş olabilir.

Neden?

Çünkü bu görüşmeler de bozulursa HP yine gidip daha önce küstüğü! ve “hükümetten çekiliyorum” dediği UBP’yle devam edecek.

Zaten Ersan Saner, Erhürman görevi aldığı günden beridir “hükümeti biz kurmalıyız, Başbakan ben olmalıyım” demekten vazgeçmedi.

Sanki hükümet kurmak için ilk 15 günü o kullanmamış gibi…

HP ile de görüşmüştü ama olmamıştı. Şimdi ne değişti peki?

HP, ‘anahtar’lığını daha da parlatmak için mi oyalıyor hem UBP’yi, hem CTP’yi, hem diğer partileri, hem de toplumu…

Eğer öyleyse yazık.

Hem HP kurulurken ‘şeffaf, temiz’ dendiği için dahil olan, inanan, üye olan HP’lilere hem de öyle sanarak oy verenlerin güvenlerine yazık ediyorlar.

 

 


 

Maraş’ı Katar mı alacak?

Taşınmaz Mal Komisyonu (TMK)’ya Maraş için 300’ün üstünde başvuru varmış.

Peki TMK, bu başvuruları görüşebilir mi, BM kararlarına uygun mu, AİHM alınabilecek kararları tanır mı?

Diyelim ki TMK oturdu karar verdi ve bazı malların iadesi, bazıları için de tazminat kararı verdi. O zaman Maraş’ta ödenmesi gereken tazminatlar nereden ödenecek?

TMK’da şu anda ödenmeyi bekleyen 200’ün üzerinde dava var ama ödenemiyor çünkü para yok. Şimdiye kadarki TMK tazminatlarını ödemek durumunda kalan Türkiye’nin hazinesi de artık boş. Para nereden gelecek peki?

Türkiye’de İstanbul Borsasına ortak olan, Kanal İstanbul’da dönümlerce yer alan, AVM satın alan, haberleşme şirketini de alan, daha birçok şeye talip olan ve Kıbrıs’a da uzanan Katar sermayesi TMK için de kaynak olabilir mi!

Maraş’ta iade dışında (ki onun da mal sahibinin kullanamadığı seneler için tazminat söz konusu) özellikle tazminat pek mümkün görülmüyor. Bu durumda elden çıkarılacak mallar için eğer geçerliliği olursa yeni sahipleri Katar ve diğer Arap ve İslam sermayesi olur mu!

Erdoğan Maraş’ta tartışmalı ve tepki gören bu adımı atarken İslam sermayesine mi güvendi acaba!

 

Bu yazı toplam 1390 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar