“Denetim” manzaralarımız ilginç...

• Mesaiye gitmeden maaş alan memur!
• Turist getirmeden teşvik alan acente!
• Kira ödemeden vakıf arazisini kullanan işletme!
• Öğrenci taşımadan ücret alan taşımacılık şirketi!
• Devlet Laboratuvarı’na hayali cihaz satan uyanık!
• Ülkede yaşamadan yurttaşlık alan zat-ı şahane!

*  *  *

Bu iddiaların kimileri doğru...
Kimileri araştırmaya muhtaç...
Ülkesini gerçekten seven, elleri temiz insanlardan, işletmelerden, kurumlardan “açıklık” bekliyoruz.

*  *  *

Siyasetin ve medyanın “kuşatma” altında olduğu bir süreçte “denetim” çok daha önemlidir.
Son günlerde kimi büyük şirketlerle ilgili Sayıştay ve Yüksek Denetçi raporları yayınlıyor.
Bu raporlar çok fazla görünür olamıyor; yeterince didiklenmiyor, sorgulanmıyor.
Niye?

*  *  *

Bir gerçek daha var.
Denetim kurumlarına dahi güvensizlik yaşanıyor.
O nedenle...
Bu süreçlerin de çok daha açık, şeffaf, katılımcı olması şarttır.
Kimsenin aklında tek bir “şüphe” kalmasın diye...

*  *  *

Kira sözleşmeleri!
Sayıştay'ın iddiası Esentepe’de 11 yıldır kira borcunu ödemeyen büyük bir tesisten söz ediyor.
1.6 milyon sterlin borç birikmiş.
Yatırımcı "bu rakamlar hayali" diyor.
Turizm teşvik sistemi!
Ciddi rakamlar var, kimi şirketlere her sene 4 milyon Euro üzerinden teşvik ödeniyor.
Yüksek Denetçi diyor ki, "denetledik, teşvik ödenen turisti ülkede bulamadık."
Turizmcinin iddiası "Bize sormadılar, haksız teşvik yoktur" yönünde...

*  *  *

Tüm bu dosyaları hep birlikte, cesaret ve samimiyetle konuşmalıyız.
“Temiz toplum, şeffaf yönetim”den söz ediyorsak eğer...
Görelim bakalım, bunu “özde” mi istiyoruz acaba , “sözde” mi sadece!