Bağcıl’da bu yıl ciddi bir tempo sorunu var. Takım yavaş oynuyor. 

Bu sayede rakip kim olursa olsun kolay pozisyon vermiyor. Aynı zamanda son dakikaya kadar direnç gösteriyor.

Tatlısu, Bağcıl karşısına mağlup olmamak parolası ile çıktı.

Önce savunma dedi. Bu anlamda tüm planlarını gol yememek üzerine kurdu.

Rakip takımın düşünce tarzı sayesinde topla daha fazla oynayan ve rakip yarı alanda görülen Bağcıl oldu.

Tatlısu tamamen genç elemanlardan kurulu bir ekip. Yıldız diyebileceğimiz tek bir futbolcusu bile yok.

Kendini kanıtlamaya çalışan gençler Tayfun hocanın taktiksel anlamdaki düşüncelerini sahaya yansıtmak için canla başla çalışıyor.

Oynadıkları futbol göze hoş görünmese de amaca uygun.

Tatlısu oyun planına sadık kalarak defansif anlamda iyi işler yaptı.

Orta alanda üretken futbolcu yok. Bu takımın en büyük sıkıntısı.

Bu sıkıntı takımın ileriye sağlıklı top aktarmasını engelliyor.

Oysaki ileride Emin çok diri ve mücadeleci. Oyuna sonradan giren Allen de bu bölgede iyi işler çıkarabilir.

Göbekte lider olmayınca ileriye çıkmanın tek yolu uzun ve yüksek toplar.

Kenara atılan uzun toplar olumlu. Fakat ortaya atılan yüksek topların tamamı Erbay’da kaldı. Bu ısrar gereksizdi.

Bağcıl, belli ki Lefke maçında yapılan defans hatalarına takılıp kalmış.

Üzerine gelmeyen bir takım karşısında bu kadar defansif oynamanın bir anlamı yok.

Bekler çakılıp kaldı. Göbekte Erbay ve Ahmet aynı şekilde. Savunmanın önünde Joseph.

Yani beş kişi tamamı ile “Çanakkale geçilmez” pozisyonunda.

Behiç mutsuz. Oyuna bir türlü konsantre olamıyor. Taraftar Behiç’e sürekli bağırıyor.

Bu çocuğun bence bağırılmaya değil tam tersi manevi desteğe ihtiyacı var.

Diallo ve Derviş istekli ve üretken.

Fakat bu ikilinin gayreti yaşanan kısır döngü içinde kaybolup gidiyor.

Hakan ve oyun sonradan giren Bebbe top basmakta sıkıntılı.

Yedek kulübesinde ciddi bir sıkıntı var. Kenardan gelen oyuncular katkı sağlayamıyor.