1. YAZARLAR

  2. Neşe Yaşın

  3. TEPEMİN TASI
Neşe Yaşın

Neşe Yaşın

TEPEMİN TASI

A+A-

İnsan içindeki öfkeyle nasıl başa çıkabilir? Kimilerine karşı asla onarılmaz sandığım bir öfke taşıyorum içimde. Ne kadar anlamaya çalışsam, bir insanın bana bunu neden yaptığına dair kendi yanlışlarımı sorgulasam, başka açılardan bakmayı denesem de iflah olmuyor. Kırılmış, paramparça olmuşum bir kere... Kendime karşı da öfkeliyim çok fazla. Bazı anları anımsadıkça kendimi asla bağışlayamıyorum. Biraz düşününce bunun köklerine varabiliyorum. Yaşadıklarımı değerlendirip kendimi kolayca aklayabiliyor ya da  işlenen cürüm için hafifletici nedenler bulabiliyorum. Yine de kafama takılıyor işte. Başka türlü davranamaz, her şeye rağmen başka çıkış noktaları bulamaz mıydım diye... Biliyorum, bazen çok çaresiz kalır insan. Nefes alamaz hale gelir. Kendini koruma güdüsüyle bir çıkış bulmaya çalışır.


Bir gözbağı taşırız bazen. Bazı ayrıntılara karşı  körlük içindeyizdir. Karmaşık nedenleri vardır bunun.
Bir hikayenin başlangıcı nerededir bilemeyiz. Çok çok eskilerdedir belki de. Bugün çok da anlam veremediğimiz bir davranışın kökleri ta çocuklukta olabilir. Pek çok detay vardır gözden kaçan... İçinin labirentlerinde kaybolur bazen insan...


Dünya sayısız öfkeyle dolu... Birilerinin bize adil davranmadığını düşünüyoruz sürekli... Neden başkaları bizden daha iyi hayatlara layık görülmüştür? Bunca haksızlık, bunca adaletsizlik neden? Sürekli tetikte durmamızı talep ediyor sistem. Her an birileri yükselebilmek için üstümüze basabilir çünkü...


Dünyayı sayısız öfke yönlendiriyor. Tarih, bir öfkeler labirentidir. Filistin mesela... Herkes kendi öfkesinin kurbanı ve zalimi...


Bir zaman not defterime şu dizeleri karalamıştım: Öfke/ Parlak, kırılgan hızı zamanın/ dilsizleşen soruların kılıcı/ Vuruyor kendini/ kör yalnızlığa/Kanıyor kanatarak/ Yakıyor yanarak/ Sonra herşey külkara.


Bazen insanlar bana öfkelerini anlatırken başka bir hikaye daha işitirim. Öfke duyulanın hikayesini de anlamaya çalışırım. Bilmediğim pek çok başka detay olduğunun farkındayımdır. Bazen anlatıcı kendini ele verir bir biçimde. Sadece öfkesine konsantre olmuştur ve kendi yanlışlarının farkında değildir.


Çok bariz zulümler ve çok bariz mağduriyetler vardır kuşkusuz. Kimi zaman insanın hafsalası almaz bir zulmü... Hayat nice acımasız zalimler yaratmıştır. Zalimlerin de trajik hikayeleri olabilir tabii. İşkenceciler eğitilirken kendilerine aynı işkenceler yapılıyormuş. Çok ilginç gelmişti bana bu.


Küçük, büyük öfkelerimiz var her birimizin... Bazıları o kadar kof ki... Bir konuşsak, anlamaya çalışsak hemen bağışlayacağız belki de... Bazı öfkelerin nedeni sadece bir yanlış anlamadır çünkü. Bazen bize ulaşan bilgi başkaları tarafından aktarılmıştır ve bir telefon oyununun sonucu gibidir. Bazense dil yetersiz kalmıştır bir durumu izah etmek için... Kimi insanlar aslında kendilerini sevmezler ya da değersiz bulurlar. Bir başkasının kendilerine değer verip sevebileceğine de inanmazlar bu yüzden... Durumu farklı bir mercekten görürler. Bazen bizim güzelliğimiz bir başkasının yalancı aynasında bozulur. Ne yapsan fayda etmez. Onların kafasında yıkılmaz ön yargılar mevcuttur.


Öfkenin muhatabı da sahibi de olmak kötüdür. Öfke şiddetle sonuçlanır çoğu zaman. Şiddet ise yeni bir şiddetin önünü açar. İntikam kısır döngüsüne girilmiştir bir kere.


Öfke duymamak mümkün değildir tabii ki... Bununla nasıl baş edileceği, öfkenin neye dönüştürüleceğidir önemli olan. Bazen öfke olumlu bir dönüşümün yolunu açar. Zulmü yenmek için öfke gerekir. Öfkenin kötülüğe karşı bir zaferin önünü açması da mümkündür; şiddetiyle muhatabı gibi sahibini de yakıp kavurması da...
Kimi zaman öfkelenirsin ama bir süre sonra söner gider bu... Biraz düşününce, gerçeği araştırınca bunun o kadar da kızılacak bir durum olmadığını fark etmişsindir. Bazı öfkeler ise sonsuza kadardır. Yine de hep aynı şiddette kalamazlar. En çok da insanın içini kırar geçer öfkeninin şiddeti. En iyisi bir biçimde atabilmek, başka bir şeye dönüştürüp tüketmekir bu küpüne zarar veren keskin sirkeyi.


Öfkenin nefrete dönüşmesidir en kötüsü. Bazen kaçınılmazdır bu... Nefret kimi kez sevginin adıdır ama... Başkalarına zarar verenden nefret edersin. En çok da çok sevdiğin için nefret edersi; sevdiğine zarar veren ya da verebilecek olanlardan.


İçimde öfke var hep... Ne yapsam kurtulamadığım bazı öfkeler... Bana öfke duyanlar da var. Keşke olmasaydı. Her ikisi de...

Bu yazı toplam 2800 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar