Terazinin iki ayrı kefesi
Avrupa yurttaşıyım.
Kıbrıslı Türklerin çoğu böyledir.
“KKTC” yurttaşlarının hepsi değil.
Bir çözümle olacaktı, olmadı.
* * *
Adada kıymetli olan yurttaşlık “Kıbrıs Cumhuriyeti”dir.
Bir üstünlük ya da böbürlenmek gibi gördüğüm için söylemiyorum.
Gerçek bu.
Kıbrıs Cumhuriyeti kimliğinin dünyada bir karşılığı var.
“KKTC” yurttaşlığına dair onca kavganın sebebi de aslında bu dünyalı kimliğe ulaşmak ihtimalinden kaynaklanıyor.
* * *
Kıbrıslı Türkler, Kıbrıs Cumhuriyeti devletinin asli ve kurucu ortağıdır.
Şu anda “yönetim”de olmasak dahi bu ortaklık hakkı geçerlidir.
Bugünkü bölük pörçük manzaranın ayıbı da yurttaşlar değildir.
* * *
Kıbrıs Cumhuriyeti, Kıbrıslı Türklerin kullandığı pek çok hakkın da kaynağıdır.
Türkiye’nin adadaki varlığı Kıbrıs Cumhuriyeti’yle doğrudan ilgilidir.
Türkiye, “Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasası”nı garanti eder.
KKTC’yi değil.
* * *
Kıbrıslı Rum liderliği Kıbrıs Cumhuriyeti’ni bir başına yönetiyor.
Bu adil değildir.
O nedenle zaten “federal bir devlet” arayışı vardır.
Yaşadığımız onca derin çelişkinin toplamı “Kıbrıs Sorunu”dur.
Kıbrıs sorununun çözümü ve KKTC’nin tanınması seçeneklerini “olasılık terazisi”nin iki ayrı kefesine koyarsak eğer...
İlki ağır basar!
* * *
Kıbrıslı Türkleri “KKTC yurttaşlığı”ndan ayıran ve damıtan imbik Avrupa yurttaşlığıdır.
Avrupa seçimleri sesimizi çoğaltmak için ciddi bir fırsattır.
Kimileri nedense paniktedir!
Kıbrıs’ın Avrupa yurttaşları ortak bir başarı hikayesi yazabiliriz.
Çoklu kimliklerimiz etnik kimliklerimizin önüne geçecektir.
Kıbrıslı Türkler ve Kıbrıslı Rumlar “ortak” bir sonuç üretecektir.
Bu ne güzel bir adımdır öyle!
Paniğin sebebi de sanırım budur.
* * *
Avrupalı ve Kıbrıslı kimliklerimiz önemlidir, sıkı sıkıya sarılmalıyız.
Gelecek buradadır.