“Terfilerdeki ‘şeffaflığı’ ortaya çıkaracağız”
“Polis Hizmetleri Komisyonu, terfilerin şeffaf olduğunu söyledi. Bu şeffaflığı ortaya çıkarmak için komisyona bazı sorular sorduk, cevap verilmedi”
Hukukun Üstünlüğü Başkanı Avukat Barış Mamalı, polis terfileriyle ilgili YENiDÜZEN’e değerlendirmelerde bulundu
Didem MENTEŞ
Hukukun Üstünlüğü Başkanı Avukat Barış Mamalı, polis terfilerinde mağduriyeti olan polis mensuplarının Yüksek İdare Mahkemesi (YİM)’de henüz dava açmadığını, dava açmayı düşünen polislerin 40 günlük süreleri olduğunu dile getirdi.
Anayasa’ya göre terfilerle ilgili mağduriyeti olan polislerin, yargıda çare arayabilmeleri için terfiler ilan edildikten sonra 75 gün içerisinde Yüksek İdare Mahkemesi’ne başvurmaları gerektiğini belirten Mamalı, Eylül ayı başında ilan edilen terfi kararlarıyla ilgili henüz hazırlık çalışmaları yapıldığı için dava açma noktasına gelinmediğini ancak çok kişinin dava açmak istediğini söyledi.
Terfiler açıklandıktan sonra Polis Hizmetleri Komisyonu’na verilen ve açıklamalı gerekçe talep eden itiraz dilekçelerinin de Yüksek İdare Mahkemesi’nde kullanılabileceğini aktaran Av. Mamalı, komisyonun 30 gün cevap verme süresinin yakında dolacağını dolayısıyla Cuma günden itibaren dava açmak isteyen müvekkillerine bu yönde çağrı yaptığını dile getirdi.
Son bir ay içerisinde 200’e yakın polisin kendisini ziyaret ederek bilgi aldığını belirten Mamalı, bu polislerden bir kısmının dava açmayı düşündüğünü belirtti.
“Şeffaflığı ortaya çıkaracağız”
Anayasa’ya göre terfilerle ilgili mağduriyeti olan polislerin, yargıda çare arayabilmeleri için terfiler ilan edildikten sonra 75 gün içerisinde Yüksek İdare Mahkemesi’ne başvurmaları gerektiğini belirten Mamalı, Eylül ayı başında ilan edilen terfi kararlarıyla ilgili henüz hazırlık çalışmaları yapıldığı için dava açma noktasına gelinmediğini ancak çok kişinin dava açmak istediğini söyledi. Henüz bekleme süresini değerlendirdiklerini aktaran Mamalı, terfiler açıklandıktan sonra Polis Hizmetleri Komisyonu’na itiraz dilekçesi verdiklerini aktardı.
Birçok polis mensubu adına komisyona bazı şeylerin açıklanmasıyla ilgili taleplerde bulunduğunu aktaran Mamalı, komisyonun daha önce “atamalar şeffaf”tır açıklamalarına itibar etmediklerini dolayısıyla esas şeffaflığı kendilerinin ortaya çıkaracağını aktardı.
Mamalı,“şeffaflığı ortaya çıkarmak için her polis açısından komisyona soru sorduk. Puanlamaları göstermediniz, nasıl değerlendirme yaptınız? Sicil not ortalamam kaçtı ki bunun % 60’ı ne kadardır? Sözlü sınavda herkese tek bir soru soruldu. Sözlü sınavda bu tek sorunun puan değeri 40’tı, polisler burada kaç puan aldı? bu sınavda herkesin kaç puan aldığını görmek istediğimizi söyledik. Çünkü terfiler açıklanırken, bunlar belirtilmedi. Maalesef bu itirazımıza karşılık henüz bize bir cevap ulaşmadı. Ulaşsa da Polis Hizmetleri Komisyonu’nun bu taleplerimize herhangi bir açıklayıcı cevap vermeyeceğini de adım gibi biliyorum” dedi.
“Polislere dava açın çağrısı”
Polis Örgütü’nün demokrasiden ve sivil denetimden uzak, kendi içerisinde kendi devletini kurmuş gibi bir idare yapısı olduğunu iddia eden Avukat Barış Mamalı, hukukun gereklerini ve polislerin neden terfi etmediği yönündeki gerekçe isteyen taleplerinin cevaplanmayacağını çok iyi bildiğini ileri sürdü. Mamalı, itiraz dilekçesine yanıt verilse de istenilen cevapların verilmeyeceğini ve açıklama yapılmasından, gerekçe verilmesinden kaçınılacağından emin olduğunu öne sürdü.
Polis Hizmetleri Komisyonu’na verilen ve açıklamalı gerekçe talep eden itiraz dilekçelerinin de Yüksek İdare Mahkemesi’nde kullanılabileceğini aktaran Av. Mamalı, komisyonun 30 gün cevap verme süresinin yakında dolacağını dolayısıyla Cuma gününde itibaren dava açmak isteyen müvekkillerine bu yönde çağrı yaptığını dile getirdi. Avukat Barış Mamalı bu davaların kendine özgü durumu ve teknik yönlerinin karmaşıklığı ve davaya dahil edilecek kişilerin (İlgili Şahıslar) çokluğu nedeniyle masrafların normalden daha yüksek olacağını vurgulayarak, “maddi açından doğacak olan bu külfeti belki de açılacak davalarda bir engel yaratabileceğini düşünüyorum. Geçmişte bu konuda da benim mücadelelerim olmuştu ama maalesef 2008 yılında % 1000’lere yakın bu tür dava harçlarına zamlar yapıldı. Doğal olarak bu zamlar avukat ücretlerine de yansıdı. Maalesef hak arama özgürlüğü bu zamlar nedeniyle ve yaşanılan ekonomik sıkıntılar karşısında ciddi şekilde kısıtlanmış bulunmaktadır. Devlet idaresi aleyhine dava açılması maddi olarak zorlaşmıştır” dedi.
***
BİR İLK
“Siyasi otorite polisi denetleyecek”
Mamalı, bir taraftan polis terfileriyle ilgili yasal süreci çalıştırmaya başlarken, diğer taraftan 10 Eylül 2013 tarihinde Meclis Dilekçe Komitesi’ne polis örgütüyle ilgili geniş kapsamlı bir başvuruda bulunduklarını söyledi.
Barış Mamalı, “polisteki terfi olaylarında yaşanan hukuksuzlukları, hukuk devletine uygun olmayan işlemleri ve hepsinden önemlisi polislerin terfi konusunda yaşadıkları mağduriyetlerin ve haksızlıkların ortaya çıkartılması için dilekçe komitesinden bu yönde bir öneri vermeleri ve bir komite kurulmasını talep ettik” dedi.
Meclis Dilekçe Komitesi’nin kendisiyle uzun süreli görüşerek, kapsamlı şekilde yasal boyutundan yaşanan olgulara kadar bilgi aldığını aktaran Av. Mamalı, Meclis Dilekçe Komitesi üyelerinin bazılarının da şahsen konuyu araştırdıklarını ve incelemelerde bulunarak bilgi sahibi olduklarını gördüğünü ifade etti. Komitenin söz konusu dilekçeyi süratle ele alarak değerlendirdiğini belirten Mamalı, komite üyelerinin önerge hazırlayarak, Meclis’e sunduğunu ve polis terfileriyle ilgili bir araştırma komitesinin kurulacağını söyledi.
Mamalı, “bu araştırma komitesi çok önemlidir çünkü ilk kez terfi konusunda ve polis örgütünün yaptığı işlemler, sivil bir siyasi otorite tarafından denetlenecektir. Bu komite dolayısıyla belki de ilk kez ülkemizde üst düzey polislerin, sivil otorite karşısına gidip, hesap verme durumu söz konusu olacaktır. Tabi bu araştırma komitesine gerçekten tarafsız kalabilecek, cesur yürekli ve donanımlı üyelerin seçilmesi gerekir. Aksi takdirde bu araştırma komitesi Ergenekon meselesinde olduğu gibi formalite icabı kurulur ve bir yere de varılamaz” şeklinde konuştu.
***
“Polis Örgütü Yasası’nın acilen değişmesi şart!”
Önemli olan esas konunun yürürlükteki Polis Yasası olduğunu vurgulayan Avukat Mamalı, yasanın biran önce baştan aşağıya ele alınıp değiştirilmesi ya da yeni bir Polis Yasası yapılması gerektiğinin altını çizdi. Mamalı, “mevcut Polis Yasası tamamen ‘militarizme’ bağlı, Polis Örgütü’nün içerisinde demokrasiyi ve insan haklarını yaşatmayan, üst yönetimdeki kişileri koruyup kollayan ve onlara olağanüstü yetkiler veren, alt kademeye doğru gidildikçe de polis mensuplarını ezen hatta sırasında tokatlayarak sersemleten bir yasadır” savunmasında bulundu. Sorunun ana kaynağı Polis Yasası olduğunu dolayısıyla öncelikle bunun değişmesi gerektiğini vurgulayan Barış Mamalı, artık Polis Örgütü’nün sivil bir otoriteye bağlanması gerektiğinin altını çizdi. Mamalı, polisin sivil otoriteye bağlansa bile terfi, nakil, disiplin ve soruşturma işlemlerinin yönetim ve denetiminin siyasi otorite dışında, özerk ve bağımsız bir komisyona devredilmesi gerektiğini, aksi takdirde polisin siyasetin kucağına bırakılarak ‘siyasi oyuncağa’ dönüştürülmesine neden olunabileceğine dikkat çekti.
“Nakiller de büyük bir sorun”
Barış Mamalı, şöyle konuştu:
“Poliste angarya çalıştırma var, fazla mesai yapmaktadırlar ama bir memur gibi karşılığını ne ücret ne de izin olarak alamıyorlar. Nakiller de büyük bir sorundur. Çünkü nakil nedeniyle birçok polis ekonomik açıdan yıkıma uğramaktadır ve aileleri ile sosyal hayatları parçalanmaktadır. Terfilerin ne kadar büyük bir sorun olduğu ortaya çıkmıştır. Yapılan disiplin yargılamaları da büyük bir sorundur. Çok keyfi ve hukuk dışı şekilde yargılamalar yapılmaktadır. Bunun yanında Anayasal hak ve özgürlükleri olmasına rağmen polisler bugün bizler gibi özgürce seyahat edememektedir. Güney’e bile geçeceklerinde izin almaları gerekmektedir. Larnaka’dan uçmaları dahi yasaklanmıştır. Yasa ya da tüzükle değil Genel Müdür’ün iki dudağı arasında çıkan bir emirle yasaklanmıştır. Polis Örgütü her açıdan insani merkezden uzak bir yapı içerisinde görev ifade etmektedir”
Köklü değişim şart!
Demokrasi, insan hakları ve hukukun işlemediği bir Polis Örgütü’nde polislerin görevini yapmaya çalıştığını ileri süren Barış Mamalı, Polis Örgütü’nde köklü değişimin şart olduğuna vurgu yaptı. Yaşanan tüm bu olumsuzluklar nedeniyle Polis Örgütü’nün eski verimliliği, çalışma şevki ve çalışma barışının dibe vurduğunu savunan Mamalı, “son bir ay içerisinde gerek dava amacıyla gerekse içini dökmek maksadıyla ofisime gelen yaklaşık 200 polisten çeşit türlü yakınma ve şikayetler duydum. Ancak hepsinin ortak noktası şu; diyorlar ki ‘terfilerde yapılan bu son adaletsizlikler artık sabrımızı taşırdı, biz iyi polis olmamıza ve çeşit türlü fedakarlık etmemize rağmen karşılığında terfi alamayarak cezalandırılıyor ve onursuzlaştırılıyoruz. Hak eden arkadaşlarımızı tebrik ederiz. Ancak hakkı olmayanları da biliyoruz. Bu nedenle çalışmak bize bir şey ifade etmiyor’ diyorlar. Bu da Polis Örgütü’nün verimini ileride düşürecek ve hatta çalışmaz hale getirecek bir tehlikeyi çağrıştırmaktadır. Kötü yönetim Polis örgütünü ciddi şekilde yıpratmıştır” dedi.
Polis Örgütü’nde angarya çalıştırmayla, sicil belgelerinde yapılan tahrifatlarla ve disiplin yargılamalarıyla ilgili geçmişte Polis Örgütü’ne birçok dava açtığını aktaran Avukat Barış Mamalı, açtığı tüm davaları kazandığını hatırlattı.
Bunun da yapılan tüm uygulamaların keyfi ve yasa dışı olduğunu gösterdiğini belirterek, “Maalesef Polis Örgütü’nde olan statüko budur” yorumunda bulundu. Yıllarca disiplin yargılamasına tabi tutulan, ceza alan ama bu yargılama esnasında “ben bir suç işlemedim” diyen haykıran polislerin çatır çatır keyfi şekilde cezalandırıldığını belirten Mamalı, Yüksek İdare Mahkemesi’ne bu adaletsizlikleri taşıyarak bu yapılanların hukuk dışı olduğunu ispat edip bu mahkumiyetleri ve cezaları iptal ettiklerini hatırlattı.
“Polis Örgütü’ndeki statüko değişmeli”
Mamalı, terfi konusunda Yüksek Mahkeme tarafından haklı görülen kişilerin dahi terfisinin örgüt üst yönetiminin kasıtlı tavırları nedeniyle verilmediğini ve bu yüzden kahrından ve üzüntüsünden ölen insanların olduğunu savundu. Tüm bunların içerisinde çözüm üretilmesi gerektiğini bunun da Yasama Organı’na düşen bir görev olduğunu aktaran Mamalı, gerekli yasal düzenlemelerin yapılarak söz konusu yıkıcı statükonun değiştirilmesini ve sadece mutlu bir azınlığın değil tüm polislerin huzur içerisinde görev yapmaları gerektiğinin altını çizdi. Mamalı, “ben bir polis çavuşunun sicil belgelerinde müdürü oynama yaptığı için bu konuyu Yüksek İdare Mahkemesi’ne götürdüm. Mahkemede bu dava kazanıldı. Sicil belgesinde oynama yapıldığı ortaya çıktı. Bu tespitten sonra her ne kadar cezai soruşturma yapmasanız da sizin bir Polis Müdür’ünüzün böyle bir işlem yaptığı ortaya çıktıktan sonra en azından o polis müdürünü bir disiplin soruşturmasına tabi tutmanız gerekirdi. Hade bunu yapmadınız en azından o müdürün yetkilerini kullanmada pasifleştirilmesi gerekirdi. Peki ne oldu? Aldılar bu polis müdürünü götürüp Polis Hizmetleri Komisyonu’na üye yaptılar. Yani ödüllendirdiler, elindeki yetkileri daha da artırdılar. İşte birbirini kollayan bu yapıda demokrasiden ve hukuktan bahsetmek mümkün değildir.” şeklinde konuştu.
***
“Polis Hizmetleri Komisyonu’nun yapısı değişmeli”
Yüksek İdare Mahkemesi’nde dava açmak isteyen polislerin 40- 45 günlük süreleri olduğunu hatırlatan Barış Mamalı, dilekçeler sonuçlandıktan sonra polisleri bilgilendirdiğini ve kendisine dönüşler olduğunu dile getirdi. Bazı polislerin gelecek hafta terfilerle ilgili dava açma konusunda kendisiyle görüşeceğini aktaran Mamalı, anlaşma sağlandığı takdirde davaların açılacağını söyledi. Hukukun Üstünlüğü Hareketi olarak ülkede acilen değiştirilmesi gereken yasalarla ilgili çalışmaları olduğunu, bu çalışmaların bittiğini ve önümüzdeki günlerde Meclise sunacaklarını söyleyen Mamalı, bunun içerisinde bir bütün olarak Polis Hizmetler Komisyonu’nun yapısının ve polisin sivilleştirilmesine yönelik önerilerin hazırlandığını söyledi. Ayrıca Polis Yasası’ndaki birçok maddenin de Anayasa Mahkemesi’ne iptal edilmesi için götürüldüğünü de ifade etti.