TERLEMEDEN OLMAZ
Her şey bir televizyon programıyla başladı. Genellikle gece TV programlarına katılmayı sevmesem de, o gece için sevgili Hasan Hastürer’e “hayır” diyemedim. 21.30’da başlayan program çok da keyifli, bir o kadar da su gibi akıp geçti. Kıbrıslı insana, ama en çok da bu adaya dair, yaşamların neredeyse her alanında konuştuk. Aslında bize dair sorunlar yumağında kendimizle ve izleyenlerle dertleştik. Program bittiğinde saat gecenin 12.00-1.00’iydi. Yorgun ama keyifliydik. Ben gecenin o saatinde eve vardığımda telefonumda bir mesaj vardı: ‘’Doktor hanım, siz bu toplumun rol modellerindensiniz. Çok kilo aldınız. Lütfen kendinize dikkat edin...’’ Cümle samimi, ama bir o kadar da tokat gibiydi.
Sabaha kadar uyumadım. Nasıl da kendimi unutmuştum? Aşırı yorgunluk, dengesiz beslenme, sosyalleşmenin bu adadaki adı gece yemekleri, toplantılar ve en önemlisi hareketsizlik. Peki ama nereye koşuyordum, ya da neyi çözecektim? Sağlıksız bir bedenle kime ne faydam olacaktı?
MERHABA SPOR…
Odamda mertek olmasa da ben sabaha dek mertek saydım ve sabah 6.00’da ayağa dikildim. Komşum spor salonu hocasına mesaj attım: ‘’Salonu kaçta açıyorsun? Kaçta gelebilirim?’’
Neval Hoca belli ki salonu çoktan açmış, spora başlamıştı bile... Cevap hemen geldi: ‘’7.00’de gel...’’ 7.00’de salondaydım. Kilo ölçüldü. Yağ ve su oranı hesaplandı. Sonuç feciydi. Yağ oranı fırlamış, su oranı dibe vurmuş, sağlıksız mı, sağlıksız bir vücut. Ben ki tüm ömrüm boyunca her zaman sporu yaşamımın merkezinde tutmuşum, golfa gönül vermişim, hep sağlıklı beslenmekle övünmüşüm; yaşamımın son dört yılında meğer kendimi unutmuş, sağlıksızlığın derin kuyularına dalmışım.
O gün startı verdik. Neval Hoca ‘’Seni yoğun bakıma alıyorum’’ dedi. Öyle de yaptı. Sporu yaşamımın merkezine keyifle katmak için elinden gelen her şeyi yaptı. O günden bu güne iki ay geçti. Her gün Neval Hocayla en az bir saat spor yaptık. Kâh salonda terledik, kâh açık havada bisikletin üzerinde... Saunada toksinleri attık ve yediklerimizi saydık. Ben sporun ve spor tutkunlarının dünyasında bambaşka bir yolculuğa çıktım.
NELER OLDU, NELER…
Pek,i ne mi oldu? İnanın bana hiç bir hastam mağdur olmadı. Ertelenemez sandığım toplantılar ertelendi diye Kıbrıs batmadı ve ret ettiğim yemekler yüzünden hiç bir arkadaşım bana küsmedi. Aksine arkadaşlarım bana spor salonunda ve bisiklet üzerinde eşlik etmeye başladı. Sosyalleşme zemini daha keyifli bir noktaya kaydı.
Başka ne mi oldu? Topa vuran yağ oranım normale geldi. Vücudumun su oranı dengelendi. Buzdolabımdaki görüntü değişti. Her öğün yemek sağlıklı bir ritüele dönüştü. Metabolizma yaşım gerçek yaşımın beş yaş altına düştü.
‘’Yok ben zaten çok hareketliyim, sağlıklı da besleniyorum’’ mu diyorsunuz? İnanın bana yaşamınıza düzenli bir sporu katmak bambaşka bir farklılık ve sağlıktır. Ne kadar aktif olursak olalım, yaptığımız hareket düzenli ve bilinçli yapılan sporun yerini tutamaz. İyi ve sağlıklı bir yaşam için ille ki bir sporu yaşamımıza katmak zorundayız.
10 ÖNEMLİ NEDEN…
Ben kendimi unutmuştum. Siz sakın unutmayın...
Düzenli egzersiz yapmanın hayatımızı nasıl iyileştirdiğini, ömrümüzü neden ve nasıl daha kaliteli hale getirdiğini merak ediyorsanız işte detaylar ve düzenli egzersiz yapmanız için 10 önemli neden:
1- Kilo kontrolü sağlıyor: Düzenli egzersiz yapanlar, yapmayanlara oranla kilo kontrolünde daha başarılı. Özellikle dengeli ve yeterli beslenen biriyseniz egzersiz yaşa bağlı yağlanmayı da önlüyor.
2- Kemik ve kasları güçlendiriyor: Yaşa bağlı kas kaybını (sarkopeni) yavaşlatmanın, yaşlanırken de yeni kas hücreleri kazanmanın ve de mevcut kas hücrelerini daha güçlü kılmanın yolu düzenli egzersizden geçiyor. Yaptığınız her fiziksel faaliyet kemiklerinize kalsiyum pompalıyor, güç, kuvvet veriyor, kemik erimesini yavaşlatıyor.
3- Tansiyonu dengeliyor: Düzenli egzersiz yapan biriyseniz hipertansiyon problemi ile karşılaşma ihtimalinizin bir hayli az olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Araştırmalar egzersiz tutkunlarının sadece kan basınçlarının değil, nabızlarının da daha düşük olduğunu doğruluyor.
4- Şekeri düşürüyor: Egzersiz sadece kan şekerini değil, kan-kolesterol değerlerini de düşürüyor. Düzenli egzersiz diyabete karşı alınabilecek en güçlü önlemlerden biri olarak gösteriliyor. Ayrıca trigliseridi azaltan, iyi kolesterolü yükseltip kötü kolesterolü düşüren etkileri nedeniyle de düzenli egzersiz güçlü
bir anti kolesterol ilaç gibi çalışıyor.
5- Belleği destekliyor: Egzersizin belleği de koruyabildiğini gösteren çok güçlü kanıtlara sahibiz. Daha çok ve sık egzersiz sadece Alzheimer’ı değil, diğer nedenlere bağlı bellek sorunlarını da sınırlıyor.
6- Kanser riski düşüyor: Düzenli egzersiz alışkanlığının özellikle prostat, kalın bağırsak ve meme kanseri riskini ciddi ölçüde azaltabildiğini yıllar önce öğrendik. Yeni çalışmalar ise bu faydanın başka pek çok kanser için de (pankreas, karaciğer, yumurtalık) söz konusu olduğunu gösterdi. Kısacası kanserden korunma söz konusu olduğunda da egzersiz öne çıkıyor.
7- Cinsellik güçleniyor: Düzenli egzersiz yapanlarda cinsel hayat daha güçlü ve daha uzun süreli. Özellikle yaşlanan erkeklerde egzersiz sıklığı ile testosteron hormonu üretimi arasında pozitif bir ilişki olduğu kesin.
8- Uykuya kalite geliyor: Eğer daha derin ve keyifli bir uykum olsun istiyorsanız egzersize hemen başlayın. Özellikle REM uykusunu güçlendirmenin en etkili ilacı da düzenli egzersiz yapmak… Ama dikkat, yatmadan hemen önce değil!
9- Depresyondan koruyor: Bana göre egzersizin en önemli yararlarından biri de stresi azaltıp depresyona karşı güçlü bir bariyer oluşturmasıdır. Depresyonun hafif formlarında sorunu antidepresan ilaç kullanmadan yalnızca düzenli egzersizle kontrol altına alabilmenin mümkün olduğunu gösteren kanıtlar var. Kısacası egzersiz antidepresan ve anti stres etkileriyle de ruhsal sağlığa ciddi katkıları olan güzel bir alışkanlık.
10- Mutluluk yüklüyor: Egzersiz sürecinde salgılanan mutluluk hormonlarının (endorfin ve serotonin) miktarında ciddi bir artış olduğu da kesin. Egzersiz tutkunlarının kendilerini daha mutlu hissettikleri uzun süredir zaten bilinen bir ayrıcalık.
Hepinize sevgiyi, sevdayı ve vefayı ertelemeden geçireceğiniz bir bayram dilerim. Mutlulukla ve sağlıcakla kalın...