Seçim propaganda dönemlerinin kronik hastalığıdır, adayların kendi ‘artılarını’, öteki adayların ‘eksileri’ üzerinden görünür kılmaya çalışmaları.

Sadece bizde değil...

Her yerde.

Oysa siz iyi bir adaysanız, kendi duruşunuz, kendi çizginiz, kendi siyasi varlığınız zaten bunun yegane kanıtıdır/ kanıtı olmalıdır.

Ya siz, tek başınıza yeterince İYİSİNİZ, ya da değilsiniz.

Ama bunu ispat etmek için diğerlerinin olumsuz olduğunu düşündüğünüz yanlarını ‘ifşa’ etmeye başladığınız zaman, kendi piyasa değerinizi, diğerlerinin piyasa değeri üzerinden biçiyorsunuz demektir ki bu da çok öyle ‘ÖZGÜVENLİ’ bir duruş değildir.

Ha hiç mi konuşulmayacak yanlışlar?

Konuşulacak tabii...

Konuşulmalı da.

Ama sadece başkalarınınki değil, sıkıntı da zaten burada.

İğne ve çuvaldız misali...

Çünkü aksi, ters tepiyor.

Emin olun ki ters tepiyor.

Bu geçmişte hep böyle oldu...

Muhtemelen bundan sonra da böyle olacak.

Seçim heyecanları...

Coşkun seçim atmosferleri...

‘Yürüyün, kim tutar sizi’ diyen sempatizanların ya da kimi zaman dalkavukların çokluğu...

Meydanların kalabalıklığı...

Bütün bunlar, sağlıklı analiz yetilerini geçici bir süreliğine devre dışı bıraktığında...

Çuvaldız cepte saklı, elde iğne dolaşmaya başladığınızda...

O iğne dönüp dolaşıp, günün sonunda kendinize, kendi partinize, kendi adayınıza batıyor en fazla.

Enerjinizi ne kadar çok ‘diğerleriyle’ uğraşarak harcarsanız, o kadar çok yoruluyorsunuz.

Ve ‘diğerlerini’ yıprattığınızı zannederken, aslında yıpranan siz oluyorsunuz.

İnsanlar, gayrı ihtiyari dönüp, ‘siz kendinize bir bakın hele’ demeye başlıyorlar.

İnsanlar dönüp, sizin de eski ‘defterlerinizi’ karıştırmaya başlıyorlar.

Ve ne yazık ki bu ülkede kimsenin defteri, pür-i pak değildir.

Herkesin ama az, ama çok, hatası, yanlışı vardır.

Kiminin hatası çoktur, büyüktür...

Kiminin azdır, ufaktır...

Ama çokluk ya da azlık, büyüklük ya da ufaklık hesabı tutulmaz pek, kızışmış ‘toplum müzevirciliği’  yarışlarında.

Bu nedenle sağduyu önemlidir, önemli olmalıdır seçim zamanlarında.

Size seçim kazandıracak olan, yine sizin gücünüzdür.

Sizin doğrularınız...

Ve sizin başarılarınız...

Sadece sizin.

Dolayısıyla kendi ‘gücünüzü’, diğerlerinin ‘güçsüz’ olduğunu düşündüğünüz yanları üzerinden sınamayın.

Siz doğru olun...

Siz dürüst olun...

Kendinizi topluma, ‘kendiniz’ olarak tanıtın, ‘kendiniz’ olarak sevdirin.

Varsa eğer, kendi hedeflerinizle, kendi çalışmalarınızla, kendi başarılarınızla konuşun, konuşulun.

Çünkü aksi, ters tepiyor.

Emin olun ki ters tepiyor.