Tertemiz 41 yıl
Savaşın külleri uçmamışken henüz, bir gazetenin sayfalarına umut tozları kondu, saman kağıt kavgaya tutuştu, barışa adandı!
Üzerinden 41 sene geçti.
Bu sayfalar barışa adanmıştır halen.
* * *
YENİDÜZEN’i emekçi insanlar doğurdu.
Hem de Kıbrıs’ın altüst günlerinde!
Savaşın ardından, 1975’te, kimileri “ganimet” telaşında “kan”ı kutsarken, bir avuç emekçi, o günden bu “düzen”in sürdürülemez olduğunu söyledi.
* * *
Gazetemizin harcında teri olan emekçilerden biri, Lapethoslu Rezvan Usta,
5 sene evvel YENİDÜZEN Belgeseli için uzattığımız mikrofona şöyle demişti:
“Eğer bir gazeteyi çıkaranlara itimadın varsa, bana göre en iyisi odur. Önemli olan her şeyden evvel o itimat. Benim bu gazeteyi çıkaranlara itimadım vardır.”
Hep bu sorumluluğu hissettik omuzlarımızda; bu güveni, itimadı, saygıyı boşa çıkartmamak adına uğraştık, didiştik...
* * *
Yerinizde sayarsanız, çürürsünüz.
O nedenle “değişim” kaçınılmazdır.
Artık “mobilite” diye bir kavram var.
Oysa “sayfaları tek tek basmak ve iç içe koymak” zorunda kalmadan “rotatif”le tanışmamız epeyce sürmüştü.
Dünyada 1912’de, Türkiye’de 1963’te…
Bize gelişi ise 1989 !..
Yani biz 77 sene sonra başlamışız, gazeteyi “gazete” gibi basmaya…
Oysa şimdi “internet”te dönüyor dünya!
Yani ne varsa hayatımızda, anında akıyor.
Hem zamandan bağımsız, hem mekandan.
O halde, YENİDÜZEN de bu değişimde “en iyisini” hedefleyecek, ilerleyecek, başaracak.
* * *
100 bini aştı, farklı takipçilerimiz.
Her gün en az 25 bine erişimimiz var, hedefimiz her gün en az 50 bine ulaşmak.
Yeni web sayfamız için çok çalıştık, internet gazeteciliğine organize olduk.
Bu bir “dönüşüm” süreci, sabırla ve yaratıcı bir emekle, çok daha iyi yerlere geleceğiz.
* * *
Kanadalı yazar Marshall McLuhan, “Dünya, insanların her şeyi aynı anda öğrendiği bir köy haline gelmektedir” demişti.
Biz bu köy içinde, mavi bir adada, tüm farklılıkları kucaklayan bir “barış sokağı” yaratmak istiyoruz.
* * *
YENİDÜZEN, mürekkep kokulu kağıda hiç dokunmadan büyüyen “tablet çocuklar” için de umut olacak, barış gazeteciliği meşalesini elinden hiç düşürmeyecektir.
41’inci senesinde yine başı dik, yine gururla yürüyecektir.