Erdinç Gündüz

Erdinç Gündüz

Teşekkür

A+A-

Bir süreliğine, zorunlu olarak ertelemek zorunda kaldım haftalık köşe yazılarımı. Ara vermek zorunda kaldım. Dostlar-sevenler merak ettiler, ne oldu acaba ? diye.  Ağızdan ağıza, kulaktan kulağa yayıldı nedeni.

Gizlediğimden veya gizlemek istediğimden değil. Ama ben,  pek sevmem, özellikle sosyal medyada ‘Hastalık Reklamı’ yapmayı. Yapmadım. Sonunda mecbur kaldım ve sevenlerime duyurdum bir cerrahi operasyon geçirdiğimi.

Üstü kapalı mesajım sonrasında sayısını tutamadığım  mesaj bombardımanı başladı. Hala da devam ediyor. İlgilenenlere teşekkürü bir borç. Herkese ama herkese teşekkür ediyorum.

***

Yurt dışında bir operasyon geçirdim. Şimdi iyiyim. Ve tekrar başlıyorum Köşe Yazılarıma. Her Pazar, Yeni Düzen’de yine sizlerle birlikte olmaya çalışacağım.  Biraz dertleşmek, biraz eleştirmek,  biraz boşalmak adına.

 

 

                                               ‘Buharlaşma’nın eşiğinde

‘Sıcak’ çok yakınlarda başlarımıza vurmaz umarım. Vurursa ne olur kestiremiyorum. Bulursak, kendimizi atacak plaj mı ararız sahillerde ?  Göletlere, barajlara mı salıveririz bedenlerimizi ?  Göç kararı alıp ülkeden mi kaçarız ? Hiçbirini yapmazsak,  sokaklarda çırılçıplak dolanmaya, avaz avaz bağıraraktan neşeli (!) şarkılar, ilahiler  veya Milli marşlar mı söyleriz ?

***

Sıcaklık  aşırı. Çok da yabancılık çekmedik aslında buna. Kıbrısımızda her yaz karşılaştığımız bir durumdu bu. Ama,  hava sıcaklığına bir de her gün biraz daha yükselen TL rezilliğinin sıcaklığı eklenince,  başımızı duvarlara vurma noktasına yaklaştık iyice. Ne kadar farkındayız bilmem ama külliyen buharlaşıyoruz gün geçtikçe.

***

‘Anavatan’, dünyaya tehditler savurarak, ‘umut’ türküleri söyleyerek, ilahiler okuyarak, ilahi gücün ‘Dur’ demesini bekleyerek,  milli marşlarla,  siperlere çekilmiş durumda olacaklara karşı.

Biz ne yapıyoruz ?

Sabır taşını bile çatlatacak bir soğukkanlılıkla bakışıyor ve bekliyoruz mucizeyi....

‘Kurtarılmış Toplum’, ‘Kutaran’nın geleceğine bağlamış geleceğini...

Evi olanlar evlerini, dükkanı olanlar dükkanını dövizle kiralayıp, kazancının hesaplarını yapmakla geçiriyor günlerini. Ellerini ovuşturarak belki de...  Kiracılar ise kabuslarla uyanıyor her gece yatağında... Döviz borcu olanlar mı ? Onlar da bir mucize bekleyenler arasında...

Devlet, çaresiz... Maliyetler sürekli yükseliyor. Doğal olarak ‘zam’lar da....

Muhalifler mi ?

Onlar, çare önereceklerine, sanki tüm olup bitenlerin sorumlusu Koalisyon Hükümeti imiş gibi, saldırıyorlar acımasızca...

Sosyal Medya ise bir başka alem.... Bazen bakıyorum... Yazılanlara, yorumlara, gülsem mi ağlasam mı diye afallayıp kalıyorum.

***

Isı hızla yükseliyor. Yakıp kavurarak... Buharlaşma tehlikesi büyük.

 

 

                                                           BRTK

Ben adada yokken Aysu Basri Akter resmen atanmış BRT Kurumu Müdürlüğüne.  Aysu, çok yakından tanıdığım, bildiğim, sevdiğim birisi. ‘Müdüre Hanım’ olmasına sevineyim mi üzüleyim mi bilemedim açıkçası. Neden mi ?

Nedenlerini birkaç kez yazdım buralarda. Ama yeniden düşelim notumuzu. Belki ciddiye alan olur....

BRT Kurumu’nun meselesi Müdür ve/veya Yönetim Kurulu meselesi olmaktan çoktaaaannnn çıktı Sn.yetkililer.... Öyle bir çorbaya döndü ki herşey, bu çorbanın adını bile koymak mümkün değil artık.

Tek ve tek çözüm, Hükümet + Meclis ile çok acilen, yeni bir Yasa ve organizasyonla,  nerdeyse ‘0’dan başlamak. Aksi halde Kurum, tümden gidecek elden. Bu bir yana, değerli daha çok sayıda kişiyi de harcarsınız, Müdür-YK Başkan ve Üyesi atayıp, her iktidar değişikliğinde de görevden almakla.

Hatırlatalım mı yeniden ?  BRT Kurumu X-Y-Z siyasi partinin malı değildir. BRT Kurumu Kıbrıs Türk Halkı’nın malıdır.

 

 


                                                     

      Sokak Ağzı

 

 

“Bşk.Recep T. Erdoğan’ı Allah kurtaracak... Bizi kim kurtaracak ?” (Abdullah-Lefkoşa)

***

 “TL değer kaybetti KKTC Rumların cenneti oldu...” (Münevver Kesim-Lefkoşa)

***

“İtalya’da  köprü çüktü insanlar öldü. Türkiye’de olsaydı ‘Türk işi köprü..Neydi olacağı ?’ diyecektik.” (Ferda)

***

“Başbakan Tufan Erhürman ‘Ekonomik yapı son derece çarpık’ demiş.. Neyimiz düzgün ki Sn. Başbakan ?” (Dinçer Ural-Girne)

***

“Panayırların modern adı festival oldu... Kuzey festivaller ülkesi oldu. Vur patlasın çal oynasın.  Bir elinde cımbız bir elinde ayna. Umurunda mı dünya ?” (Sevgi Şenocak)

***

“TC’den tedbirler başladı ABD ayvayı yedi !!! Bence Amerikan filmleri ve TV dizilerine de boykot uygulanmalı.” (Uygar-Lefkoşa)

***

“Trump pek de normal sayılmaz. Normal sayılamayacak başka Devlet Başkanları kimler acaba ? Hiç düşündünüz mü ? (Ayferi Yılmaz)

Bu yazı toplam 4183 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar