Hep söyledim: Lefkoşalı kendine başkan seçerken kendi çocuklarının geleceğini de oylayacak.

Nitekim de böyle oldu.
Sandığa giden Lefkoşalı, UBP-DP kumpanyasının kendi şehrini ama daha çok ülkesini ne hale getirdiğini görerek oyunu kullandı.
İnanıyorum ki herhangi bir nedenden dolayı sandığa gitmeyenler ya da gidemeyenler de bu kumpanyanın politikalarından bıkmışlardı.
Lefkoşa'da yeni bir dönem başladı.
Herkesi yeni bir heyecan sardı.
Bu ülkede barış, esenlik ve mutluluk isteyen herkes CTP'nin Lefkoşa'dan başlayarak yeni bir umut dalgası estireceğini görecek. CTP tüm beklentilerin farkında olarak yeni anlayışlarla tüm halkı kucaklayacak.
Takke düştü kel göründü.
Lefkoşa seçimleri tam da bu deyime göre gelişti.
Lefkoşalılar, UBP-DP Kumpanyası'nın tüm yalanlarına, pis oyunlarına ve karanlık tezgahlarına rağmen Fellahoğlu’nu seçti.
UBP- DP patronlarının takkesi düştü ve gizlenen kelleri göründü.
Almanya'da yapılan ve 37 bin kişiyi kapsayan yeni bir araştırmaya göre kel olanlar kalp krizi geçirme konusunda kel olmayanlara göre daha riskli.
Elbette hiç kimsenin kalp krizi geçirmesini istemem...
Ama UBP- DP Kumpanyası'nın elebaşlılarının pek yakında siyasi mefta olacağı da kesin…
Bunu sağlayacak olan da Lefkoşa'dan başlayan Kıbrıs Türk halkının iradesidir. Bu iradeye sahip çıkacak bir CTP bu adada barış umutlarını da yeniden canlandıracak.
Lefkoşalı bu kez herkese doğru yolu göstermiştir.
Lefkoşalı CTP 'ye, “Yeniden sana güveniyorum” demiştir.
Lefkoşalı 2004'te olduğu gibi “çözüm istiyorum” demiştir.
Kıbrıslı Türkler Lefkoşalıların açtığı yoldan yürüyecek...
Bu yolun sonunda siyasi tercihi ne olursa olsun herkesin kurtuluşu olacak.
Bu yolun sonunda hırsızlık, dalavere, yalan, talan ve pislik olmayacak...
Bu yolun sonunda mutlaka ama mutlaka tüm halkın çıkarı olacak.
Bunun yolu da açık, net, şeffaf ve temiz politikadan geçer.
CTP bunun sözünü verdiği için Lefkoşa'da kazandı.
Sıra KKTC'de…