Neşe Yaşın

Neşe Yaşın

TESELLİ

A+A-

Neşesi kaçmış bir dünyada neşesi kaçmış ülkeme uyandım yine bu sabah. Böylesi dönemlerin en büyük tesellisi arkadaşlıklar, arkadaşlarla geçirilecek zaman, yapılacak sohbet… Pandemi koşullarında onlardan bile kaçınmamız gerekiyor oysa. Bir ekran karşısında buluşabiliyoruz en fazla. Geçecektir elbet bu zor günler diye mırıldanıyorum kendime ara sıra. Sağlam durmaya, kolektif depresyon ortamından kendimi korumaya çalışıyorum. Her durumda her koşulda sayısız avuntusu var dünyanın. En büyük acılar bile yatışıyor zamanla. Birbirini seven, kollayan insanların bulunduğu bir ortamdan başka bir cennet yok benim için. İnsan çok karmaşık ve insan ilişkileri çok çetrefil diğer yandan da. Bütün bunları aşmanın bir yolu sahici bir sevgi. Anlayarak, bağışlayarak, hiyerarşi kurmadan, kalbini korkusuzca açarak sevmeyi başarmak. Sevdiklerimizin bize verdiği üzüntüler, yaşadığımız küçük ve büyük ihanetler belleğimizin bir köşesinde dursa da insan olmanın ne kadar zor olduğunun, hayatın acılı menüsünün bilgisine sahibiz. Kırılan kalplerimizi onarmalarına izin verebiliriz eğer bu konuda bir çabaları varsa. Bazen tek bir söz, bir bakış çözebilir düğümü.

Ölüm haberleriyle içimiz kanarken insan olmak üzerine, bu dünyaya tutunabilmek üzerine daha çok düşünüyoruz. Yaşanan her anın, her günün değerini daha çok fark ettiğimiz bu günlerde hayatın tadını çıkarmak, daha çok haz almak için olanaklarımız sınırlı ama yaşantıyı daha anlamlı kılmak için fırsatlar var yine de elimizde. Bu yaralı, bu acılı dünya için bir şeyler yapabiliriz belki. Üretebileceğimiz bir şey varsa onu üretebilir, dokunacağımız bir kalp varsa dokunabilir, daha çok okuyabilir, belki yeni bir dil öğrenmeye çalışabiliriz. Bunların hepsini denedim ama çok uzun sürdü ve sıkıldım artık diyecektir pek çoğunuz. Haklısınız. Bu da böyle bir dönem ve geçecektir elbet.

Hayattaki en kıymetli şeylerden biri gerçeği bilmek ve kabul etmektir. Gerçek ne kadar kötü ne kadar acı, ne kadar kalp kırıcı olursa olsun bir sahtenin, bir yalanın içinde debelenmekten iyidir her zaman. Gerçek o kadar basit değildir elbet. Bir netliğe ulaşmak kolay olmayabilir. Farklı yorumlar, küçük ayrıntılar tabloyu değiştirebilir. Ama insan bir yerden süratle uzaklaşması gerektiğini bilir yine de. Sürünen bir ilişkiyi sonlandırmak açılan bir kapıdan ışığa doğru yürümektir kimi zaman. En güzeli sorunu çözmektir ama. İnsanın içinde bir ukde kalır çoğu zaman. Yenilgi tatsız bir duygudur. İlişkiler biçim değiştirebilir. Yeni bir aşamaya, yeni bir tanıma geçilebilir.

Radikal karar verilmesi gereken bir noktada işaretleri doğru okumaktır önemli olan. Doğrunun bilgisi ve sezgi yardımcı olabilir buna. Hayat rengarenk ve çok boyutludur. Hiçbir insana, hiçbir şehre, hiçbir ülkeye mahkûm değiliz ama terk edeni takip eder geçmişin hayaletleri. İdeal bir durum yoktur. Acıyı da sevinci de bir adalet duygusu ile yaşayabilmektir güzel olan. Kimseye akıl verilemez bu konularda. Her hikâyenin dokusu farklıdır, yaşanan bir anın gölgesi çocukluğa kadar uzanır kimi zaman.

Başkalarını kırıp döken bir insandan daha mutsuzu yoktur bana kalırsa. Ne yazık ki hayatı bir boks ringi gibi algılayan, bir başkasının acılarından zevk alan, işi gücü düşman bellediğini mat etmeye kafa yormak olan çok insan var.

Bu rekabetçi ve hiyerarşik sistem ruhlarımıza kadar sirayet ediyor. Sistem öylesi yapılar yaratmış ki bünyesinde, toplu bir mahkûmiyet yaratıyor hepimize.

Bu ölüm kalım günlerinde kimilerinin kendi bekası için insan hayatını nasıl hiçe saydığını görüyoruz. Dinlerin afyonu ve ölüm sonrası ulaşılacak cennet tahayyüllü hala kitleleri etkileyebiliyor. O kadar dışarıdan biriyim ki hiç anlayamamışımdır bunu. En temel güdüsü hayatta kalabilmek olan bir insan ölüme ve öldürmeye doğru sürüklenebiliyor.

Çok zor zamanlardan geçiyoruz ama bunu hem yaşatan hem de başa çıkmamızı engelleyen bizi mahkûm ettikleri sistem aslında. Sorunu çözmek yerine kendini idame ettirmeye yönelen bir sistem bu. Ölen ölsün kalan sağlar bizimdir diyebilen ya da bunu gizlice ima eden bir sistem.

Bu yaşananlar sonrasında bütün bunların daha net görülebilecek, yürümeyen bu sistemlerin sorgulanabilecek olması en büyük tesellim.

 

 

Bu yazı toplam 1896 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar