Çarşamba günü, 25 yıl gururla yapmış olduğum öğretmenlik mesleğimin, Beden Eğitimi Öğretmenleri’ne ait dernek lokaline gittim. Daha doğrusu dernek başkanı ve uzun yıllar hem Beden Öğretmenliği hem de Beden Eğitimi Müfettişliği yapan Yakup Hoca’mın çağrısı üzerine gittim.
Konu Atatürk stadı altındaki Beden Eğitim Öğretmenleri’ne ait dernek lokali önüne yapılan bocce sahası ve tribünü ile ilgiliydi. Belli ki iki kuruluş arasında huzursuzluk var.
Herkes İçin Spor Federasyonu başkanı Hasan Senin, kendi spor dalının gelişmesi adına güzel bir tesis yapmış. Yapılan tesis için bir şey demiyorum. Ancak bu tesis yapılırken neden kendi lokali önündeki boşluğa yapılmadı da, Beden Eğitimi Öğretmenleri’ne ait dernek lokalinin önüne yapıldı.
Üstelik de tribünler o kadar yer varken tam da dernek binası önüne inşa edildi. Gerçekten bunu anlamak mümkün değildir. 

Bu tesis yapılırken, Spor Dairesi nerdeydi? Onun izni ve kontrolü altında yapılmadı mı? Neden oradaki derneklerle istişare yapılmadı? Neden her şey olup bittikten sonra iki kurumun arasının açılması beklendi? Bu tesisin herhangi bir lokali engellemeyecek şekilde inşa edilmesi gerekmez miydi?
Her şey olup bittikten sonra olayları bu noktaya taşımak, dernek ve federasyonun arasını açmak, aralarına husumet sokmak ve olaya polis intikal ettirmek yanlış olmuştur.
Ayrıca, Atatürk Komplesi içerisinde o kadar yer varken, böyle bir sahanın oraya yapılması çok yanlış verilmiş bir karardır. Hem kompleksin görüntüsünü hem de orada bulunan dernek ve federasyonların huzurunu bozmuştur.
Dernek, birlik ve federasyonların bulunduğu lokallerin önüne böyle bir saha yapılması hiç doğru olmadı. Bir federasyon kendi faaliyetlerini sürdürmek için bir başka kuruluşu rahatsız etmek ve huzurunu bozmak hakkına sahip değildir.
Hasan Senin yıllardır bu federasyonun başkanlığını yapıyor. En tecrübeli federasyon başkanlarından birisidir. Böyle bir tesisi yaparken neden oradaki dernek başkanları ile uzlaşı içerisine girmedi? Ortak bir kararla bu tesisin yapılmasını gerçekleştirmedi?  Neden kavga etmeyi tercih etti? Üstelik de, yıllardır Beden Eğitimi Öğretmenleri Derneği’nin başkanlığını yapan Yakup Kırmızı’ya “Sözde Beden Eğitimi Öğretmeni” deyip küçümser bir tavırla yaklaştı.
Spor Dairesi kanalı ile bu olay çözülebilecekken, neden kavgaya dönüştürüldü anlamadım. Bir dernek ve bir federasyonun gazetelerde kavgalı olmalarını okumak çok da hoş bir hareket değildir. 
Sayın Senin’in bilmediği bir şey vardır. Beden Eğitimi Öğretmenleri, her zaman rekabet içerisindedirler. Meslekleri icabı bunun böyle olması gerekiyor. Çünkü spor bir yarıştır ve yarış bitene kadar rakiptirler. Yarış bittikten sonra yine dost ve arkadaş olmaya devam ederler. Ancak herhangi biri, herhangi bir nedenden dolayı, arkadaşlarını veya mesleklerini küçük düşürücü sözler kullanarak, hakarete varan davranış içerisine girerlerse, onlara karşı birlikte hareket etmekten geri kalmazlar.
Bir tesis yüzünden Beden Eğitimi öğretmenlerine yönelttiğiniz ağır eleştir kabul edilebilir bir davranış değildir.
Kavga ile bir yere varılamaz. Akıl ve mantık yolu ile çözülebilecek şeyleri, kavgaya dönüştürmek kimseye fayda sağlamaz. Yarın basketbol federasyonu, sizin lokalinizin önüne basketbol sahası yapsa ve tribünleri de kapınızın önüne dikse razı olurumsunuz? O yüzden önce iğneyi kendinize batırmanız gerekir.
Kabul edin ki yanlış bir şey yaptınız. Bir an önce tribünleri oradan kaldırıp, uygun bir yere monte etmelisiniz. Yoksa bu huzursuzluk uzayıp gidecek. O zaman da huzursuzluğun olduğu yerde faaliyet yapmanız mümkün olmayacaktır.
Spor Dairesi bir an önce devreye girip, bu huzursuzluğu ortadan kaldırmalıdır. Bırakın, orada böyle bir tesisin yapılması yanlıştı ama yanlışın üzerine bir de huzursuzluk yaşanması ayrı bir hata olmuştur.