Tayfun Çağra

Tayfun Çağra

The End

A+A-

Yenierenköy Belediyesi tavla teslim.

Belediye’nin anahtarı İçişleri Bakanlığı’na teslim edildi, Başkan Vekili dahil 10 Meclis üyesi istifalarını verdiler. Başkan Vekili Mehmet Kadı, İçişleri Bakanlığı’nda gazetecilere açıklama yaparken şu an için 200-250 bin TL gelir varken sadece maaş tutarının 400 bin TL olduğunu söylüyordu. Çalışanların da yardımcı olmadığını söyleyen Kadı, örgüt başkanlarının, muhtarların Belediye’de işçi olduğunu, bu durumda bu kişilere nasıl iş yaptırılacağını soruyordu.

Şimdi iş İçişleri Bakanlığı ve dolayısıyla Hükümet’te tabii ki… 5600 nüfuslu 12 köye hizmet vermeye çalışan Belediye’nin 112 personel maliyeti varken bu hizmetlerin sürdürülebilirliği çok mümkün değil elbette… Zaten şu an hizmet de yok, 13. maaşlarla birlikte 5 ay da maaş yok.

Bu durum sadece Yenierenköy’de değil tabii... Çoğu belediyenin ne yazık ki biraz daha az, biraz daha çok ortak sorunları var. Bu sorunlar da çoğu yerde olduğu gibi Belediyelerin de ‘arpalık’ gibi kullanılması yüzünden ortaya çıktı ve devam ediyor. Yenierenköy’de de çok uzun yıllardır devam eden sorun sonunda Hükümet’in kucağında kaldı. Bakalım ne olacak!

 


 

Pazarlıkla kat izni!

İnşaatlardaki kat sayısıyla ilgili tartışmalar sürüyor. Zeytinlik’te 2 kat izinli bir yurt binasına 3. kat çıkılmaya başlayınca başta Zeytinlik (Templos) Koruma İnisiyatifi olmak üzere tepkiler geldi doğal olarak… Girne Belediye Başkanı “bizde 2 kat izni var” derken Şehir Planlama Dairesi Müdürü “ara çözüm ürettik, 3. kat için planlama onayı verdik” açıklamasını yaptı.

Nasıl yani? Kat çıkmak için de bir pazarlık süreci mi var? “Ben 4 kat isterim”… “yok 2 kat veririm”… “anlaşalım o zaman, 3 kat verin el sıkışalım”… “Tamam anlaştık”… gibi… Ne bu? TV’de gördüğümüz koyun pazarlarında kurbanlık koyun pazarlığı yapar gibi veya bir dükkânda eşya alırken yapılan pazarlık gibi… “Mahkemeye gitmiş de Çatalköy’de 4 verilirken Zeytinlik’te 2 verilemezmiş de, onun için de ara çözüm üretilmişmiş de…” Bir gayri-ciddiliktir gidiyor işte!..

 


 

Ciddiye alma!

4’lü koalisyon halkın geniş bir kesimine umut verirken bu umudu kırabilmek, yok edebilmek için bazı kesimler dikkati başka yere kaydırma çalışmasına girebilirler.

Bu kesimlerden biri de Meclis içinden olabilir. Şu böyle yaptıydı, bu bunu dediydi, ne demek istediydi, kimi kastettiydi, kime hakaret ettiydi gibi sorularla kafalarda soru işareti oluşturmak ve hükümetin çalışmalarını baltalamak ve olabilecek çalışmaları da gözden uzak tutmak için öğrenilmiş çabalar gösterilebilir.

Bu gibi durumlarda aslında en iyi yapılacak şey, bu gibi şeyleri görmezden, duymazdan gelip o kesimlerin amaçladıklarını onlara sunmamak…


 

Akıl tutulması

Artık milletvekilleri de can korkusu içinde… Tehditler gırla… Doğuş Derya, Zorlu Töre’ye kullandığı kelime için özür dilerken Töre’nin konuşmaları yüzünden aldığı tehditleri de söylüyor ve bu yüzden evinde kalamadığını da açıklıyordu. Yargıçlara, milletvekillerine çeşitli küfürler ve tehditler… Yasa dışılık, voyvodalık, ırkçılık-ayırımcılıkla popülistlik yapmaya ve taraftar toplamaya çalışanlar, dönüp yasaların çalıştırılmasını istiyor, tehdit ettiklerini ırkçılık yapmakla suçluyorlar. Aklın durduğu, afalladığı, sersemlediği zamanları yaşıyoruz.  

 

 

 

Bu yazı toplam 1967 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar