1. HABERLER

  2. HABERLER

  3. “Tiyatroya her yüzyıldan daha çok ihtiyacımız var”
“Tiyatroya her yüzyıldan daha çok ihtiyacımız var”

“Tiyatroya her yüzyıldan daha çok ihtiyacımız var”

Ülkemiz tiyatro sanatçılarından Yaşar Ersoy,  ‘27 Mart Dünya Tiyatro Günü’ dolayısıyla açıklama yaptı, “Tiyatroya, yaşadığımız bu acılı, karanlık zamanlarda her yüzyıldan daha çok ihtiyacımız var” dedi.

A+A-

Ülkemiz tiyatro sanatçılarından Yaşar Ersoy,  ‘27 Mart Dünya Tiyatro Günü’ dolayısıyla açıklama yaptı, “Tiyatroya, yaşadığımız bu acılı, karanlık zamanlarda her yüzyıldan daha çok ihtiyacımız var” dedi.

Sosyal medya hesabından açıklama yapan Ersoy, “Dünyanın her coğrafyasında; acılı, ağrılı, bungun, karmaşık, sömürüye dayalı kanlı zamanlar yaşansa da tiyatro perdeleri açılır, her engele inat” ifadelerini kullandı.

Ersoy’un paylaşımı şöyle:

27 Mart, “Dünya Tiyatro Günü.”

Böyle bir günde, tiyatronun, çeşitli etkinliklerle, insani önemi, değeri ve toplumsal işlevi anlatılmaya çalışılır.

Çünkü tiyatro, Antik çağdan beri acıların, karanlığın, çatışmaların, eşitsizliğin, adaletsizliğin, haksızlığın üzerine yürür... Nefreti, şiddeti, yalanları, sahtekârlığı, iki yüzlülüğü gösterir... Savaşın yok edici, yıkıcı yüzünü; sömürünün vahşi acımasızlığını sergiler.

Bu nedenle egemenler tarafından kimi zaman yasaklanır, sansüre uğrar kimi zaman da şiddete maruz kalır. Ama ne yazık ki, kimi zaman da kimi ellerde tiyatro, hayatın ve insanın gerçeğinden koparak, düzene uyarca olur ve izleyiciyi manipülasyonlarla ve yalanlarla uyutmaya çalışır.

“Hayatım ağrıyor” demişti yurdumun şairi Fikret Demirağ ve şöyle devam etmişti:

“Ağrıyan hayatımla yürüyorum ağrıyan dünyaya. Ağrıyan hayatımdan ağrı dindirici bir şiir damıtıp akıtabilirsem ağrıyan dünyaya, hayatımın ağrıları bir işe yaradı diyebileceğim.”

Dünyanın her coğrafyasında; acılı, ağrılı, bungun, karmaşık, sömürüye dayalı kanlı zamanlar yaşansa da tiyatro perdeleri açılır, her engele inat.

Dünya Tiyatro Günü’nde ise bir başka heyecanla açılır perdeler.

Peki neden?..

Neden açılıyor bu perdeler?

Yazarlar neden oyun yazıyorlar?

Yönetmenler neden oyun sahneye koyuyorlar?

Ne yapmak için sahneye çıkıyor oyuncular, ne söyleyecekler, nasıl söyleyecekler, ağrıyan hayata ve hayatlara dair?

Ki yaptıkları tiyatro ağrı dindirici bir işe yarasın.

Toplumsal bir sanat olan tiyatroya, yaşadığımız bu acılı, karanlık zamanlarda her yüzyıldan daha çok ihtiyacımız var.

Çünkü kapitalist neoliberal düzende insanlar, her gün biraz daha yoksullaştırılmakta, sömürülmekte... Ve birbirinden uzaklaştırılan ve yalnızlaştırılan, travmatik, psikopatolojik insanlar giderek en koyu karanlıklarda çaresiz bırakılmakta.

Bu nedenle tiyatro da seçimini yapmalıdır, tarafını belli etmelidir ve o tarafta yer almalıdır.

Bertolt Brecht’in dediği gibi:

“Bu büyük seçme çağında sanat da seçimini yapmalıdır. Sanat ya körü körüne bir inanışla kaderini bir azınlığa bağlar ve onun aracı olur ya da çoğunluğun tarafını seçerek kaderini ona bağlar. Ya insanları boş düşlere sürükler ve onları uyutur, bilgisizliği artırır; ya da gerçeklere yönelip bilgiyi çoğaltır. Ya yıkıcı yanı ağır basan güçlere ya da yapıcı ve ileri güçlere seslenir.”

Bu haber toplam 1036 defa okunmuştur
Etiketler : ,