“Tiyatroyu tiyatrocular yönetmelidir”
Kıbrıs Türk Devlet Tiyatroları sanatçılarından bir grup adına açıklama:
Kıbrıs Türk Devlet Tiyatroları sanatçıları bir açıklama yaparak, oyunları dışında bir gündemle anılmalarından rahatsız olduklarını duyurdu. Sanatçılar, “Tiyatroyu tiyatrocular yönetmelidir” görüşüne öne çıkardı.
“Kıbrıs Türk Devlet Tiyatroları uzun zamandır yapılmamış binası, işlevini yitirmiş yasasıyla perde açmaya devam etmiştir” diyen Kıbrıs Türk Devlet Tiyatroları sanatçılarından bir grup, “Politikacıların sanatı baskı altına alıp yönlendirme hakkı olmadığı gibi sanatçının da belli bir siyasi görüşü arkasına alıp tiyatroyu yıpratmaya hakkı yoktur” dedi.
Sanatçılar “Tiyatro yasasını güncellenmesini” istedi.
“Kıbrıs Türk Devlet Tiyatroları Sanatçılarının kamuoyuna açıklamasıdır” başlığı altında, Kıbrıs Türk Devlet Tiyatroları’nın sosyal medya sayfasından ve imzasız olarak bir açıklama yayınlandı.
Bu açıklama sonrasında, bazı Kıbrıs Türk Devlet Tiyatroları sanatçıları, açıklamaya destek vermedikleri görüşünü de paylaştı.
Açıklamada şu görüşlere yer verildi:
Kıbrıs Türk Devlet Tiyatroları uzun zamandır yapılmamış binası, işlevini yitirmiş yasasıyla perde açmaya devam etmiştir.
Devlet Tiyatroları çalışanları temelde bu iki ana sorunla doğan, bütün sorunlara rağmen özverili bir şekilde çalışarak esas mücadelenin perde açmak olduğuna inanmış ve seyircisiyle buluşma çabası içinde olmuştur.
Tüm bu çabamıza rağmen oyunlarımız dışında bir gündemle anılmak bizi rahatsız etmiştir. Toplumun büyük bir bölümünün, özellikle siyasilerin ve basının bize yüzünün döndüğü bu noktada kendimizi ifade etme ihtiyacı duyuyoruz.
Öncelikle unutulmamalıdır ki özel ya da ödenekli her tiyatronun oynayacağı oyunu seçme ve repertuvarını bağımsız bir şekilde oluşturma hakkı vardır.
Şu da bir gerçektir ki, hiçbir tiyatro kendi misyonuna ve sanatsal değerlerine aykırı düşen bir oyunu repertuvarına almaz.
Ayrıca Devlet Tiyatroları misyonu gereği hiçbir siyasi görüşün veya kişisel öfkenin aracı da olamaz.
Bizi bu tartışmaya taşıyan temel sorun sanat ile siyasetin mevcut yasal yapıdan dolayı iç içe olmasıdır.
Politikacıların sanatı baskı altına alıp yönlendirme hakkı olmadığı gibi sanatçının da belli bir siyasi görüşü arkasına alıp tiyatroyu yıpratmaya hakkı yoktur.
Söz konusu oyunun repertuvara alınma aşamasında Devlet Tiyatrosu sanatçılarının dışarıda bırakılarak değerlendirilmesi, oyunun niteliğinin tartışılması yerine, mevcut işlemeyen yasanın dayattığı edebi kurulunun müdahalesiyle siyasi bir kavgaya çekilmesine sebep olmuştur. Bu noktada da tiyatroyu tiyatrocuların yönetmesi gereğinin altını çizmek isteriz.
Bununla birlikte yıllardır Devlet Tiyatroları’nda her iktidar değişiminde değişen yönetimle birlikte birçok sıkıntı doğmakta ve ilerleme kaydedilememektedir.
İşlevini kaybetmiş tiyatro yasası daha birçok sorun gibi bu sorunun da temelini oluşturmaktadır.
Bu doğrultuda konunun takipçisi olan, tiyatronun özgürlüğüne ve etiğine inanan herkesten sorunun temelini; yani Devlet Tiyatrosu kurumunun işleyişinin ancak ve ancak tiyatro yasasının güncellenmesi ile olabileceğini görmelerini ve bu konuda verdiğimiz mücadelemizde bizim yanımızda olmalarını temenni ederiz.