1. YAZARLAR

  2. Cenk Mutluyakalı

  3. ‘TL’den bizi kim koruyacak?
Cenk Mutluyakalı

Cenk Mutluyakalı

‘TL’den bizi kim koruyacak?

A+A-

“Kur korumalı mevduat”a ne oldu?
Tamamdı.
Uygulanacaktı.
Talimat verilmişti.

Masaya yatırılmıştı ama öyle anlaşılıyor ki masada kaldı (!)

***

Neydi “kur koruması.
Kur farkı faiz oranı üzerinde olursa, bu fark TL olarak hesaba yatırılacak.

Buyurunuz emeklilik tasarruflarından başlayınız!


***

Türk Lirası’na sıkı sıkıya bağlanan ve “EURO’ya geçişi” konuşmak dahi istemeyenler güya bu “koruma” programını adada da devreye alacaklardı.
Çünkü mağduruz!

Bir yanda dişimizden tırnağımızdan bir ömür biriktirdiğimiz emekli ikramiyeleri Türk Lirası olarak eriyor, öte yanda mevduatlar!

Akaryakıt ve elektrikte yaşadığımız pahalılığın da temel sebebi aslında mecbur bırakıldığımız Türk Lirası’nın olağanüstü değer kaybıdır.

Bu erime karşısında Maliye’nin kasasını denkleştirmenin yolunu bulmuşlar: Dolaylı vergiler.
Yükleniyorlar yoksulun sırtına!

Akdeniz borsasında 12 lira olan akaryakıt, sizin deponuza 19 liraya giriyor böylece...
Dünyanın en tembel interneti için iki katı bedel ödüyorsunuz, yarısı şirkete gidiyor, öbür yarısı kasaya!

***

Karar gazetesinde ekonomi yazarı İbrahim Kahveci’yi okuyorum.
Artık umudu kesmenin ötesindeyiz” diyor, Türkiye’den bir yazar ve ekliyor: “Evet, ülkemiz resmen yıkılıyor; yıkımı durdurmak bile şimdilik yeterlidir.”

Bizim teslim alınmış iktidarımız ise sırtını bu yıkıma bağlıyor.

“TL hiç bu kadar değersiz olmamıştı” diyor yazar.
Dünyaya nasıl kapandıklarını anlatıyor, “Bırakın dünyaya açılmayı, bu gidişle şehirlerarası dolaşım bile kısıtlı hale gelmiş oldu” sözleriyle isyan ediyor.

***

Ada yarısında ekonomik olarak “beter” bir durum vardır.
Siz bakmayınız ayakta durduğumuza, sebebi üretim değil ganimettir!
Talandır sebebi ve bunun bedeli dünyada görünmez olmaktır.

***

Eriyoruz göz göre göre…
Bu erimeye karşı tek yaptıkları panolar önünde poz poz gülümsemek, kimselerin anlamadığı “yararlı temaslar” yapmak ve koltuk paylaşmak.

Umudu kesmenin ötesindeyiz gerçekten de…


 

Bu yazı toplam 2622 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar