TMK’ya 335 başvuru
Kıbrıslı Rum avukat Ahilleas Dimitriadis Maraş’taki malları için Kıbrıs’ın kuzeyinde kurulu ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından iç yargı imkânı olarak tanınan Taşınmaz Mal Komisyonu’na başvuran Kıbrıslı Rum sayısının 335’e yükseldiğini açıkladı.
Kıbrıslı Rum avukat Ahilleas Dimitriadis Maraş’taki malları için Kıbrıs’ın kuzeyinde kurulu ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) tarafından iç yargı imkânı olarak tanınan Taşınmaz Mal Komisyonu’na (TMK) başvuran Kıbrıslı Rum sayısının son günlerde artarak 335’e yükseldiğini açıkladı.
Alithia Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın KKTC’nin kuruluş yıldönümünde Maraş’a gerçekleştirdiği ziyaretin TMK’ya başvuruları artırmış göründüğüne işaret ederek yakın zamana kadar 281 olduğuna işaret ettiği başvuruların son birkaç günde 54 arttığına dikkat çekti.
Gazeteye göre Ahilleas Dimitriadis Maraş kökenlilerin TMK’ya başvurması ve sadece iade ve kayıp kira bedellerini talep etmeleri gereğinde ısrar ediyor. TMK’ya başvurmanın KKTC’yi tanımak anlamına gelmediği görüşünü de ortaya koyan Dimitriadis “uluslararası hukuka göre devletler devletleri tanır, kişiler değil” dedi.
Dimitriadis AİHM tarafından iç yargı imkânı olarak tanınan TMK’ya başvuruların kitlesel değil bireysel yapılması gerektiğini söyledi ve sözde “Maraş Belediyesi”nin “Mağusa Ticaret ve Sanayi Odası” işbirliğinde güçlendirilmesi suretiyle Maraş kökenlilerin mülklerine geri dönüş taleplerine siyasi yön verilmesi gerektiğini de söyledi.
Gazete Rum yönetiminin ve çoğu siyasi partinin “kitlesel başvuruların ciddi tehlikelere gebe olduğu” gerekçesiyle TMK’ya başvuru yapılmasına karşı olduklarını hatırlattı, Rum Sözcü Kiriakos Kusios’un önceki gün yaptığı ilgili açıklamayı hatırlattı.
Öte yandan Maraş’ın açılması kararına Rusya, ABD ve İngiltere’den eleştiri geldi.
Haravgi ve diğer gazetelere göre Rusya’nın Kıbrıs Büyükelçisi Stanislav Osadchiy yazılı açıklama yaparak kapalı Maraş’ın açılması kararını “kabul edilemez” diye niteledi ve “BM Güvenlik Konseyi’nin önceki kararlarını ihlal eden her türlü eylem diyalog sürecinin yeniden başlamasında ilave zorluklar yaratır” dedi.
Ülkesinin, Kıbrıs sorunuyla ilgili durumu yakından izlemekte olduğunu belirten Osadchiy “BM’nin Kıbrıs’la ilgili, iki bölgeli iki toplumlu tek uluslararası temsiliyeti olan federasyon öngören paket kararları Kıbrıs sorununun çözümü ve Ada’daki iki toplum için en iyi rızaya dayalı zemindir” dedi. Osadchiy bunlara tam uyuma itiraz edilmesinin “yalnız iki topluma değil, 1959 Zürih-Londra Antlaşmalarında ihdas edilen Ada’nın devletlik yapısının hukuki temeline de tahmin edilemez etkiler yapabileceği” görüşünü ortaya koydu.
Osadchiy BM Genel Sekreteri’nin 5’li görüşme düzenleme inisiyatifini selamladığı açıklamasında özlü diyaloğun yeniden başlamasına olanak tanıması dileğinde bulundu. “Kıbrıs sorununda varılacak çözümün, günün sonunda, iki tarafın elinde olduğunu” da söyledi.
Stanislav Osadchiy “Dost ülke Kıbrıs’taki ve etrafındaki gerilimlerin tırmanmasını önlemek, BM Güvenlik Konseyi Daimi üyesi ve bölge ülkeleriyle geleneksel iyi ilişkiler içerisinde bir ülke olarak Rusya Federasyonu’nu doğrudan ilgilendirir” ifadesini kullandı.
ABD Dışişleri Bakanlığı basın sözcüsü, Rum Haber Ajansı (KİPE) muhabirinin sorusu üzerine Maraş’ı yeniden açma kararının ABD’yi endişelendirdiğini ve bundan dönülmesi gerektiği görüşüşünü dile getirdi.
“Maraş’ı yeniden açma kararı 550 ve 789 sayılı Güvenlik Konseyi kararlarına aykırı, tahrik edici ve çözüm müzakerelerinin yeniden başlaması açısından verimsizdir” diyen sözcü Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Maraş ziyaretini “yanlış yönde adım” diye niteledi.
Haravgi bir başka haberinde Rum dostu diye nitelediği Theressa Williers’in Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Maraş ziyaretiyle ilgili sorusuna karşılık İngiltere Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı James Cleverly’nin söylediklerini aktardı. Habere göre Cleverly, İngiltere hükümetinin Maraş’taki durumu yakından izlediğini, Güvenlik Konseyi’nin 550 ve 789 sayılı kararlarını desteklemeye devam ettiğini belirterek Kıbrıs sorununa kapsamlı çözüm bulunmasının ivedi bir mesele olduğu görüşünü ortaya koydu.