Topal; “Herkes canla başla çalışarak bu sporu geliştirmiştir”
“Okçuluk sporunun içinde resmi olarak 9 yıldır varım. “Resmi olarak” dedim, çünkü herkes gibi çocukluğumda da kuru ağaç dallarından yay yapıp oynamışımdır. Okçuluk benim çocukluktan beri hayran olduğum bir spor dalıdır.”
Serkan SOYALAN
Sentor Okçuluk antrenörlerinden ve Okçuluk Federasyonu Milli Takım antrenörlerinden Arda Topal ile ülkemizde okçuluk sporunu konuştuk. Ülkemizde okçuluk sporunun çok zorlu aşamalardan geçtiğini ancak her geçen gün gelişim göstermekte olduğunu söyleyen Topal, en büyük hedeflerinin Dünya standartlarında mücadele edebilecek sporcular yetiştirmek olduğunu da vurguladı.
Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?
İsmim Arda Topal, okçuluk sporunun içinde resmi olarak 9 yıldır varım. “Resmi olarak” dedim, çünkü herkes gibi çocukluğumda da kuru ağaç dallarından yay yapıp oynamışımdır. Okçuluk benim çocukluktan beri hayran olduğum bir spor dalıdır. Bu sporu yapma hissim arttıkça, 10-11 yıl önce okçulukla ilgili bilgi toplamaya ve nasıl yaparım sorusunu aramaya başladım. Bir kaç yıl sürekli bilgi topladım. O zamanlar ülkemizde bu sporun adını dahi duymamıştım. Birkaç yıl sonra KKTC Okçuluk Federasyonu’nun çalışmalara başladığını öğrendim ve hemen dahil oldum. Uzun bir süre okçu olarak sporculuk yaptım. Bu spor içerisinde birçok derece ve şampiyonluklar kazandım. Bir süre sonra artık bildiklerimizi aktarmamız gerektiğinin farkına vardım ve antrenörlük kurslarına katıldım. Dünya geneline baktığınızda çok genç yaşta antrenör oldum. KKTC Okçuluk Federasyonu bünyesinde antrenör olarak görev yapmaya başladım. Sonra üniversite eğitimim için bir süre antrenörlüğe ara verdim. Bu süreç geçtikten sonra tekrardan eğitmenlik için kurslara katıldım ve kurs sınavlarını başarıyla geçtim. Sentor Okçuluk Kulübü’nü bu spora gönül vermiş arkadaşlarla birlikte kurduktan sonra Sentor Okçuluk’ta antrenör olarak eğitimlere başladım. Şu an Sentor Okçuluk adına yarışan ve dereceler kazanan sporcularım var. Ayriyeten yakın zamanda KKTC Okçuluk Federasyonu Milli Takım antrenörlüğü görevine getirildim.
“Herkes elini taşın altına koymalı”
Ülkemizde okçuluk sporunun geçmişi hakkında neler söyleyebiliriz?
Ülkemizde okçuluk sporu çok zorlu aşamalardan geçti. Hatırlıyorum biz ilk oklarımızı güvenlik çerçevesinde sıcak asfaltın üzerinde atıyorduk. Kullandığımız malzemeler çok kısıtlıydı ve bulma imkânı çok zordu. Hani tabiri caizse şu anki sporcuların kayda değer bulmadığı malzemeleri kullanıyorduk. En üst kademeden en alt kademeye kadar herkes elini taşın altına koyması gerekiyordu. Koyuldu da. Şu an sporcularımız, 24 saat güvenlik kamerası olan alanda, güzel hedeflerle çim üstünde atışlar yapmaktadır. O zamanlardan bu zamanlara baktığım zaman şu an okçuluk sporu ülkemizde inanılmaz derecede gelişti ve yükseldi. Bir şeyi daha söylemeden geçemeyeceğim, özellikle şu anki Okçuluk Federasyonu yönetimi, gelişim olarak bu sporu bizlerin geçmişte hayal ettiğimiz noktanın da önüne taşımıştır. Herkes canla başla bu sporu ülkemizde daha ileriye taşımak için değil elini, başını taşın altına koymuş durumdadır.
Milli takım eğitmenlerinden biri olarak, dışarıya açılamayan ülkemizde okçuluk sporunun sıkıntılarını nasıl sıralarsınız?
Milli takım eğitmenliği görevine çok yeni getirildim. Bu görevi bir hocamla daha paylaşıyoruz. Şu an diğer milli takım antrenörümüz bir sporcumuzla yurt dışındaki bir yarışmadadır. Benim de yeni göreve getirilmemden dolayı henüz KKTC Milli Takım verileri önüme gelmedi. O nedenle henüz KKTC Milli Takımı adına bu pozisyonda daha detaylı bir röportaj vermem doğru olmaz.
Dünya standartı
Peki, bu spor dalında hedefleriniz nelerdir?
Dünya standartlarında başarı elde edebilecek sporcular yetiştirmek en büyük amaçlarımızdandır. Şu an bu standartlar çerçevesinde baktığınızda önemli sporcularımız vardır. Bilimsel şekilde çalışmalarımızı hep ileriye taşıyıp alt yapıya önem vererek üst düzey sporcuları ülkemize kazandırmak en temel hedeflerimizdendir.
Altyapılarımız yeterli midir?
Alt yapılarımız geçmişe göre çok iyi bir pozisyondadır ve her geçen gün gelişmektedir. Alt yapı dediğinizde birden fazla başlıklar karşımıza çıkmaktadır. Bu başlıklar; tesis, teknik, ekipman ve sporcu potansiyelidir. Ülkemizin her bölgesinde bu spor, her kulübün bünyesindeki tesislerde icra edilmektedir. Lefkoşa’da büyük ana tesisimiz vardır. Lefkoşa’da her kulübe açık KKTC Okçuluk Federasyonu’na ait çok iyi bir atış alanı vardır. Birçok kulüp bu alanı kullanmakta ve yarışmaların büyük bölümü de bu tesiste yapılmaktadır. Teknik konusuna gelirsek, dünyada kullanılan teknikler doğrultusunda biz eğitmenler, eğitim görüyoruz ve sürekli gelişim seminerleri federasyon tarafından antrenörlere verilmektedir. Bu gelişim seminerlerine katılım zorunludur. Kendi adıma konuşmak gerekiyorsa, bunlar haricinde bilimsel her tekniği inceliyorum. Birçok bilimsel yabancı kaynakları, "Coaching Manuals" gibi yurt dışından getirtip inceliyorum. Ekipmanlar konusunda şu an olimpiyatlarda kullanılan malzemeleri bizim yarışlarımıza gelirseniz çok rahat görebilirsiniz. Ekipman konusunda genelde temel (başlangıç) malzemelerini kulüpler karşılamaktadır. En azından Sentor Okçuluk olarak biz böyle yapıyoruz. Daha sonra bu sporda ilerlemek isteyen sporcular kendi malzemelerini kendine özel edinmektedir. Günümüzde sporcu potansiyelimiz yüksektir. Özellikle alt yapı olarak tabir edilen minikler, yıldızlar ve gençler bizim kulübümüzde de, yarışmalarda da gözlemlediğim üzere en yüksek potansiyele sahip kategorilerdir.
“Gereken yapılırsa başarı gelir”
Genç ve başarılı bir sporcu olarak, gençlere ne gibi önerilerde bulunabilirsiniz?
Bu spora yeni başlayacak gençlere okçulukla ilgili daha fazla bilgi edinmek için kulüplerle irtibata geçerek en azından birkaç antrenmanı izlemelerini öneririm. Ondan sonra kendilerinin en çok uyum gösterebileceklerine inandıkları kulübe kayıt yaptırarak bu spora başlayabilirler. “Bu sporu yapabilir miyim?” diye akıllarında bir soru olan gençlere ayakta durup kollarınızı iki yana açabilirim diyorsanız, evet bu sporu yapabilirsiniz demek istiyorum. Biz antrenörler, size bu sporu öğretip sizleri bu sporda ileriye taşımak için varız. Çekingen olmayınız. Halihazırda bu sporu yapan sporculara da tavsiyem ise öncelikle sabırlı olmaları konusudur. Hiçbir başarı sizlere gökten kendi başına inmez. Başarıyı yakalamak için çok çalışmalısınız. Antrenman kaçırmamaya özen gösterip antrenörünüzü çok dikkatli dinlemelisiniz. Sizler antrenmanlarda gerekeni yapın, başarı sizlere otomatikman gelecektir.
Okuyucularımıza son olarak neler söylemek istersiniz?
Okuyuculara söylemek istediğim şeyler, okçuluk sporu çok asildir. Çok asil olduğu kadar da çok güvenlidir. Hatta en güvenli spor dallarının başında gelir. Özellikle konsantrasyon gelişimi, vücut sağlığı konusunda okçuluğun çok faydalarını göreceksiniz. Bugünden tezi yok okçuluk sporu ile tanışmanızı önerir, en azından bir kere olsun antrenmanlarımızı izlemenizi tavsiye ederim.