1. YAZARLAR

  2. Kutlay Erk

  3. Toparlanın, Gidiyorsunuz?!…
Kutlay Erk

Kutlay Erk

SİYASET MEYDANI

Toparlanın, Gidiyorsunuz?!…

A+A-

Halkın Partisi ‘Toparlanıyoruz Hareketi’nden doğmuştur ve Kuzey Kıbrıs siyasetini değiştirmek iddiası ile yola çıkmıştır. Mevcut siyasi partilere ayar çekecek değerleri ve ilkeleri vardı… Yurttaşın güven duymadığı siyasete güven duyulacak dürüstlüğü, şeffaflığı, hakkaniyeti getirecekler, partizanlıkla hiç işleri olmayacaktı… Temiz siyaset yapacaklar, kirli siyaseti bitireceklerdi… Kamu yönetimi partizanlıkla değil, iş bilgi, birikim ve liyakatıyla olacaktı; kamuda verimlilik esas olacaktı…

Bunlar kuruluşuna yönelik reklamlardı… İşin aslı farklı idi… Sağ siyaset kirliliğe boğulmuş durumda idi… Siyasi gücü elin de tutan sağ siyasetin ülkeyi kötü yönetmesi bir yana, gücünü de kötüye kullanıyordur; siyasi kokuşmuşluk yurttaşın burun kemiğini kırıyordu… Dolayısıyla, sağ seçmenin aşırı partizan olmayanları ile siyasi kokuşmuş yönetimden beslenmeyenleri seçimlerde savrulmaya başlamış, sağ siyasetin mecliste temsiliyetinin geleceği sağ siyasetin partilerini yönetenlerin değil, Türkiye’nin derdi olmuştu. Dolayısıyla, HP projesi ile, sağ oyların sola gidişini önlemek adımı atılmış, mevcutlardan mutlu olmayan sağ seçmene, yakındıkları tüm siyasi olguların karşısında bir duruştan söz eden ve vaat veren bir seçenek sunmuşlardı. Aslında HP’nin siyaset yapmadaki ölçütleri sol siyasetin halen uyguladığı ölçütlerden esinlenmişti ve kendileri sağ bir parti olduklarını da halka açıktan söylemeyerek, sol bir parti imajını edinme gayretleri de vardı.

İlk seçimde HP iyi bir oy alarak meclise girdi, CTP önderliğinde 4’lü Koalisyon Hükümeti’nin oluşmasının zeminini yarattı çünkü sağın ana akım partisi UBP onların savunduğu ölçütlerde değildi, şaibeler yükledikleri Özgürgün hala daha parti başkanı idi… 4’lü Koalisyon’un siyaset tarzı, CTP ve TDP nedeniyle, HP’nin de halka duyurduğu kuruluş ilkeleri ile uyumlu idi. Ancak, Cumhurbaşkanlığı seçimleri yaklaşıyordu, UBP de başkanını değiştirmişti… HP’nin başkanı için mevcut hükümette kalmak yaklaşan seçimlerde başarılı olmayı riske atıyordu. UBP’nin yeni başkanı da UBP-HP koalisyon hükümeti kurulursa seçimde aday olmak niyeti taşımadığını ilgililere, yani HP Başkanı ile Türkiye’nin AKP hükümetine ulaştırdı.

Ve HP, mevcut koalisyon hükümetinde Serdar Denktaş’ın usulsüzlük yaptığı iddiasını öne sürerek ortaklıktan ayrıldı ve UBP ile yeni hükümeti kurdu. Onlar için UBP başkanı değişti ya, UBP ak-pak olmuştu… Ama asıl strateji, Özersay Cumhurbaşkanlığı’na ortak aday olacaktı… Olmadı, UBP kendi başkanını aday yaptı… HP bunu mazaret göstererek hükümeti bozamadı, UBP’ye mahkum ve UBP tarzı ile siyasete devam… Hükümet şeffaf mı? Hayır… Dürüst mü? Hayır. Hükümet partizanlık yapmıyor mu? Hem de nasıl; UBP HP’ye de öğretmiş partizanlığı… Kamuda terfilerde ve atamalarda partizanlık durdu mu? Ne münasebet; hele ki Cumhurbaşkanlığı seçim sürecine girilmişti ya, HP de partizanlık pergelini açtı… Kamuda hizmet kalitesi ve verimliliği arttı mı? Ne gezer, eskiden kötü… Covid-19 Pandemi yönetiminde hükümet başarılı mı? Halkın emeği ve başarısı inkar edilirse, belki…

Ve seçim de yaklaşmakta… HP, kuruluşunda açıkladığı ilkelerden o kadar uzaklaştı ki, artık seçmenin güvenini alamıyor; seçim barajı altına inmiş durumda… Yükseliş için birşey yapması gerekiyordu… Geçen hafta gelen “Özel izinli uçak ve taşıdığı heyet” olayı, kuruluşundaki ilkeleri hala savunuyormuş imajını tazelemek için bir fırsat gibi geldi HP’ye… Başladılar UBP’ye afra-tafra, ayar çekme girişimlerine ama onu bile beceremediler… 4’lü Koalisyon Hükümeti’nden, Serdar Denktaş’ın verdiği belgeler dosyasına bile bakmadan istifa eden HP, UBP ile hükümeti bozmamak için manevra üzrine manevra yapıyor. Kebabın kokusu kebabçı kadar çırağına da siner ama ikisinin de itirazı olmaz; etraflarında dolaşan kedileri de mutlu etmek için onlara da kebabın etinden değil de yağından atarlar… UBP’nin eseri olan kirli siyasetin kokusu HP’ye de sinmiş; çok itirazları olsa 4’lü Koalisyon Hükümeti’nden ayrıldıkları gibi, birden tası tarağı toplar giderdi… Ama gidemiyor, gitmiyor da ve Türkiye “Git” demedikçe de gitmeyecek… Türkiye için ise, sağ siyasette iç krizler zamanı değil… Dolayısıyla, HP’nin kuruluşundaki ilkeler ve vaatler vardı ya, reklam geçidi idi; bitti ve filme geçildi… Onlar açısından… Yurttaş açısından ise, yanıltılmış olmanın farkındalığı ile, zaten desteğini önemli ölçüde azalttığı HP’ye artık itibarı kalmadı; siyasete ayar vereceklerine ve ülkeyi toparlayacaklarına dair inancını yitirdi… Yurttaşın şimdilerde HP’ye verdiği mesaj, “Toparlanın, gidiyorsunuz!” kelimelerinden ibaret. İbret alsalar bari… 

 

 

 

 

 

Bu yazı toplam 3137 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar