Toplu ‘Anıt Mezar’
Ey koca Denktaş, bu adanın “bölünmesi” gibi bir hayalin vardı, oldu.
Bak sen gittin, geride, o sözün kaldı:
"Onlara söyleyin burası bağımsız bir cumhuriyettir."
Söz kaldı kalmasına da kime söyleyeceğimizin hesabı şaştı (!)
* * *
Ey koca Denktaş, bak sana da kalmadı Kıbrıs!
Öyle "bağımsız" bir "cumhuriyet" falan yok ortada…
Kuklaya döndü tam da yönetenler!
"Gecekondu" diyorlar geride bıraktığınız Saray'a...
“Devlet” dediğin gecekondudan da beter oldu.
* * *
Seçimler iyice çileden çıktı.
Karargâh kuruyor deniz ötesi kurmaylar!
Biliyoruz, eskiden de çok ak pak değildi, karışan çoktu, yine de ölçü iyice kaçtı.
Kurultaylar dahi "uzaktan kumanda" yönetiliyor artık…
Hani başını kaldırsan, yine bağıracaksın, yeniden…
"Onlara söyleyin burası bağımsız bir cumhuriyettir" diye…
Yine bağıracaksın da acaba kime?
* * *
Ah koca Denktaş ah!
Bir ömrü bir adanın bölünmesine adadın da ne oldu?
Ayrı gayrı elli sene geçti, iyice görünmez oldu Kıbrıslı Türkler...
"KKTC yurttaşlığı" Girne-Taşucu'na bilet almaktan daha kolay artık!
Adaya gelip de tek gün çalışmamış insanlar “vekil” seçiliyor gayrı!
Ah!
Görsen tez zamanda neler değişti neler!
* * *
Hani insanların içinde bisikletle gezer, yanına tek koruma almadan yürür, herkese gülümserdin ya...
Şimdi "keskin nişancılar" huzurunda yapılıyor törenler!
Caddeler kapatılıyor "büyük adamlar" geliyor uzaktan ve onların sözü geçiyor önce!
Onlar söylüyor, bizimkiler de ilk kez duyuyor, o an...
Kimse "Onlara söyleyin burası bağımsız bir cumhuriyettir" diyemiyor.
* * *
Ey koca Denktaş!
Hani gazetemize gelmiştin son dönemlerde, duvarda fotoğraflara bakmıştın, "Baba Davası"nda direnen solculara...
Matbaamıza haciz kararı aldırmıştın, vermemişti o günün yürekli insanları...
Öyle buğulu gözlerle seyretmiştin, çerçevelerin içerisine doluşan onca emeği kavgayı, ideali...
"O yıllarda hepimizin yanlışları oldu" demiştin...
Kim bilir neler vardı bilmediğimiz!
Kıbrıs tarihi cinayetler tarihidir, ihanetler tarihi, yalanlar tarihi...
Ah...
* * *
"Onlara söyleyin burası bağımsız bir cumhuriyettir" kime diyelim şimdi…
Ve şimdi anıt mezarın üzerinden dahi "iktidar kavgası" yapıyor deniz ötesi insanlar...
Hem de ne kavga!
“Padişah”a rakip belediye reisi "O anıtı ben yaparım" dedi ya!
Bir telaş sardı buradaki tellalları!
Senin "bağımsız" cumhuriyet, geçtim kendi Meclis binasının yapılacağını ağzı açık sonradan öğreniyor, anıt mezarına dahi karar veremiyor şimdi!
* * *
Ah koca Denktaş ah!
Öyle bir yere gidiyor ki ülke, yol buysa, gün gelecek "Denktaş kim" diyecekler galiba!
Hani şimdi, bir açılış, “başkan başkan” diye kendi ülkesinin liderinin ismini haykırmayan kalabalıklar gibi bir yer olacak, yurtsuzluğumuz…
Kıbrıs, Kıbrıs'a yabancı...
Böyle giderse “Toplu Anıt Mezarımıza” az kaldı…
Yerine, modeline her kim karar verecekse (!)