Sosyal medyada örgütlenen ve dün üçüncü kez toplanan 'Yol Yoksa Seyrüsefer de Yok' grubu, Meclis önünde “Deterjanını Süpürgeni AL DA GEL” sloganıyla yeni bir eylem yaptı. Deterjan dökerek yolu yıkayan eylemciler, simgesel olarak Meclis'i temizledi.

Fehime ALASYA

Asgari ücretten yollardaki bakımsızlığa, gençlerin göçünden kurulu düzene, sistemsizliğe, birçok konuyu dile getiren eylemciler, şahsi menfaat için değil toplum menfaatleri için orada bulunduğunu ifade etti.

YENİDÜZEN’e konuşan eylemciler, bu tarz organizelere daha fazla katılım olması gerektiğinin altını çizerken eylem yapmanın bir yasal hak olduğuna değindi.

Dünkü eyleme destek veren vatandaş, içini YENİDÜZEN’e döktü.

Celal Arınşan: “Sefalet yüzünden buradayım”

“Bugün buraya gelme sebebim insanların sefaleti. Nasıl bir sistem kuruldu, nasıl bir döngünün içindeyiz? Gerçekten bu durumdan utanıyorum. Ben buraya işimden izin alıp geldim, içeride oturan 50 devlet görevlisini ülkedeki yollar, pahalılık ve zamları protesto için buradayım. Elimden geldiğince de buna destek vereceğim.”

Mehmet Ali Yüksel: “Haftada bir insanımız yollarda ölüyor, ödediğimiz vergiler nereye gidiyor?”

“Sistemin çökmüş halini protesto etmek için buradayım. Kimin ne yaptığı belli değil. Ülkede haftada bir insanımız yollarda ölüyor. Ödediğimiz vergiler, paralar nereye gidiyor? Ne ışıklandırma, ne bariyer, ne yollarımız düzgün tüm bunlar için kaynak ayrılmalı.”

Süleyman Özdavut: “Kurulan düzen artık çalışmıyor”

“Bu gruba destek için buradayım. Adaletsizlik diz boyu. Asgari ücrete yapılan zam komik, yollar, her şey berbat. Kurulan düzen artık çalışmıyor. Yapılan eylemlere her şekliyle destek vermeye devam edeceğim.”

Börteçine Baş: “Kimse bu ülkede yasal hakkını bilmiyor, haklarını savunmuyor”

“Yasal hakkımı kullanıyorum. Onkoloji hastasıyım, ilaç almakta bile zorluk yaşıyorum. Bu sorunlarım biliniyor ama çözüm bulunamıyor. Ben bu hükümettekiler yüzünden çalışamıyorum. Daha 41 yaşındayım, ayda 100 TL ile geçindim. Kimse bu ülkede yasal hakkını bilmiyor, haklarını savunmuyor. Sadece internette konuşuyor. Bunun adı cahilliktir. Gazeteciler halka yasal haklarını hatırlatsın. İnsanlar neler yapıp yapamayacağını bilsin.”

Nazlı Pekri: “Gençler bu ülkeyi terk etmesin diye sonuna dek mücadele edeceğim”

“Benim oğlum 16 yaşında ülkeyi terk etti, İngiltere’de yaşıyor. Tek bir oğlum var, o da işsizlik, parasızlık yüzünden yanımda yok. O ve onun gibi gençler bu ülkeyi terk etmesin diye sonuna dek mücadele edeceğim. Ben oğlumu senede bir görüyorum, o da ülkesine dönsün istiyorum.”

İlknur Yeşilleme: “Var olan sistem içinde çürüyoruz”

“Kendi toplumum için buradayım. Var olan sistem içinde çürüyoruz. Bu düzeni bireysel olarak kendime yakıştırmıyorum, o yüzden sonuna dek destek vereceğim. Bu benim bireysel başkaldırım. Bu grubun bir parçasıyım. Umarım toplum bir an önce uyanıp kendine gelerek ülkesine sahip çıkmak için harekete geçer.”

Denizalp Abi: “Ülkemizde bize dayatılanlara ses çıkarmıyoruz”

“Özel bir şirkette işçiyim, izin hakkımı kullanıp buraya geldim. Ben haklarımın farkındayım, iş yerim de buna gereken önemi veriyor, iş yerim de haklarımı gözetiyor. Bu tüm ada genelinde böyle işlese keşke. Yol yok, ilaç almak için bin türlü sıkıntı var, sırasında ilaç yok. Asgari ücrete geçinmek ise mümkün değil. Kendi ülkemizde düzensiz bir yapı içinde her şeye boyun eğiyoruz. Boyun eğme ancak göç durumunda olabilir. Bir ülkeye gidersiniz, göç edersiniz, o ülke şatlarına yasaların izin verdiği çerçevede kendinizi ezdirirsiniz ama biz ülkemizde bize dayatılanlara ses çıkarmıyoruz.”  

Harun Kaya: “Bu ay 600 TL seyrüsefer ücreti ödedim, karşılığı nerede?”

“Bu ay 600 TL seyrüsefer ücreti ödedim. Buna karşın devlet bana ne veriyor? Düzgün yol mu veriyor? Asgari ücrete çalışıyoruz, bekârım ve evlenmeye, sorumluluk almaya korkuyorum. İki kişi çalışanlar bile geçinmekte zorlanıyorken… İnsanları ikinci iş yapmaya mecbur ediyorlar.”