1. YAZARLAR

  2. Sami Özuslu

  3. TOPLUM NE İSTER?
Sami Özuslu

Sami Özuslu

TOPLUM NE İSTER?

A+A-

Kıbrıs’ın kuzeyinde yaşayan insanlar ciddi bir hoşnutsuzluk içinde…
Bunu anlamak için sokağa çıkıp insanlarla konuşmak yeterli… Kimi kamuoyu araştırmaları da toplumsal huzursuzluğu raporlara yansıtıyor zaten…
Basında yazılanlar bazen toplumun ‘gerçek gündemi’ olmayabilir. Zira çıkar grupları farklı bir algı oluşturabilir pekala…
‘Mikrofona yakın’ duranlar bambaşka gündemlerle toplumun konsantrasyonunu bozabilir, dağıtabilir. Ülkeyi yönetenler de bu durumlarda ‘asıl meseleler’ yerine ‘şişirilmiş gündemler’in peşinde sürüklenebilir.
Ancak şimdi yaşananlar ve basının yansıttıkları genellikle birebir örtüşüyor.
Nedir öne çıkan mevzular?
En önemlisi güvenlik…
Peş peşe cinayetler, tecavüzler, soygun ve hırsızlıklar, şiddet olayları travma üstüne travma yarattı. Bu duruma karşı uzmanlar ve devletin ilgili birimleri bireysel travmaları, özellikle çocuklar üzerindekileri minimuma indirmek için uğraş veriyor.
İkincisi ekonomi…
Hayat gerçekten geçinilmez noktaya doğru hızla yol alıyor. Bireysel ve şirketsel anlamda ciddi borçlanmalar var ve bu artarak devam ediyor. İnsanlar çaresizlik içinde. TL şimdilik duruldu ama yeniden dalgalanmayacağını kimse garanti edemiyor. Zaten yıktı yıkacağı kadar!..

*  *  *

Kıbrıs sorunu dahil, diğer meseleler şimdilerde gündemin çok aşağılarına inmiş durumda…
Ancak çok nettir ki toplumsal umut tam da orada, yani Kıbrıs’ta çözümdedir.
Mevcudun devamı halinde ne asayiş ne de ekonomik sorunların çözüleceğine dair en ufak bir ümidi yoktur insanların…
Alınması gereken tedbirler ortadadır ama bunların uygulanacağına dair bir beklenti yoktur.
Kime sorsanız aynı cevabı veriyor: Can ve mal güvenliği ülkeye giriş çıkışların denetimiyle halledilebilir. Başka şekilde değil!
Siyasetçisinden akademisyenine, köşe yazarından sokaktaki yurttaşa kadar bu konuda bir konsensüs vardır.
Konsensüs vardır ama bu konuda hükümet adım atmadı, atmıyor.
Öyle anlaşılıyor ki atamıyor!
Öte yandan ‘ekonomik kriz’ denilen ama aslında bizim ekonomi yönetimimizle hiç alakası olmayan, tamamen TL kullanımından kaynaklı durum karşısında da bir şey yapılmıyor.
Öyle anlaşılıyor ki atamıyor!

*  *  *

Siyasetçiye fazla yüklenmenin alemi yok bence artık…
Bu konularda yazıp çizmek, konuşmak da bir işe yaramıyor.
İşte size iki somut örnek: Hem asayiş, hem de ekonomiyle ilgili yüzde 100’e yakın bir toplumsal uzlaşı varsa ve bu konuda hükümet adım atamaz noktadaysa, neyi neden tartışalım ki?
Herkes hemfikirse, uygulamada neden elimiz kolumuz bağlı acaba?
‘Toplum ne ister’ sorusu, siyaset biliminin en kritik sorusudur oysa…
Toplumun her istediğini yapmazsınız. Bu bir tavırdır elbette ve ‘kitle kuyrukçuluğu’ ya da ‘popülizm’e esir olmak da politikanın açmazlarındandır.
Ancak böylesine geniş bir konsensüs varsa ve yine ‘tık’ yoksa, durum vahim ötesidir.
‘KKTC otomobili’ böyle bir noktaya geldi ve durdu.
Biri ‘çekmeden’ bir yere gidemiyor!
Ya da hep ‘bir yer’e doğru çekiliyor…

 

 

 

Bu yazı toplam 2156 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar