'Toplum olarak bunalımdayız'
Kuzey Kıbrıs; yıllardan beri süregelen bir problemler yuvası haline gelmiş durumda. Dış siyasetten iç siyasete, sosyal haklardan hizmetlere, eğitimden hukuka bir karmaşa yaşanmakta ülkede. Herkes kendince çözümler üretmekte olsa da, orta da ülkeyi düzelte
Kuzey Kıbrıs; yıllardan beri süregelen bir problemler yuvası haline gelmiş durumda. Dış siyasetten iç siyasete, sosyal haklardan hizmetlere, eğitimden hukuka bir karmaşa yaşanmakta ülkede. Herkes kendince çözümler üretmekte olsa da, orta da ülkeyi düzeltecek herhangi bir uygulama görülmemekte. CTP eski Milleyvekili Mehmet Civa, “Kıbrıs sorunu çözülmediği sürece, karamsarlığımız artacak ve bunalım sürecektir” dedi. Civa, “Ekonomik durum sürekli bir gerileme halinde. Şu andaki UBP hükümeti; özellikle son iki yılda, sosyal hakları budama yönünde hareket etmekte. Sürekli var olan şiddetli bir baskı uygulanmakta” ifadelerinde bulundu.
YENİDÜZEN olarak; iç yönetim ve eksiklerini CTP eski milletvekili Mehmet Civa ile konuştuk.
· YENiDÜZEN: Kıbrıs genelinde iç düzene baktığınız zaman, neler görmektesiniz?
· Mehmet CİVA: Toplum genelinde baktığınız zaman, bir karamsarlığın hâkim olduğunu görmekteyiz. Neden derseniz; en önemli başlık, Kuzey Kıbrıs’ın statü açısından belirsizlik durumu diyebiliriz. Bizler CTP olarak, döneminde KKTC’nin ilanına karşı durduk. Bunu bir çıkmaz sokak olarak gördük. Bu gün keşke bu karşı duruşta yanılsaydık diyorum. Ancak ne yazık ki 1983 yılından itibaren, bu ilanın yarattığı bir çıkmaz mevcut. Rumların doğal olarak Türk tarafına uyguladığı, siyasi baskınlık çabaları; bizim açımızdan sıkıntıyı daha da arttırıyor. Siyasi, ticari, sportif ve sosyal kısıtlamalar; Kıbrıslı Türklerin yaşam standartlarını engellemekte. Bu durum da hem psikolojik hem de yaşamsal bir sorun haline gelmiş durumda. Şu anda öyle bir noktadayız ki; Kıbrıs sorunu çözülmediği sürece, karamsarlığımız artacak ve bunalım sürecektir. Ekonomik durum sürekli bir gerileme halinde. Şu andaki UBP hükümeti; özellikle son iki yılda, sosyal hakları budama yönünde hareket etmekte. Sürekli var olan şiddetli bir baskı uygulanmakta. Eşel mobil de olmak üzere, son iki yılda toplu sözleşmelilere hiçbir artışın yapılmaması insanları oldukça geriye götürmekte. CTP hükümetine nazaran % 40’lık bir gerileme mevcut ki; bu durum insanları boğmakta.
· YENiDÜZEN: Ülkemizde sosyal devletin gereklilikleri ne derece bulunmakta?
· Mehmet CİVA: İnsanlarımız maalesef, devletin sağladığı imkânlardan faydalanamamakta. Hastanelerde vatandaşların, hizmet alamayıp özele kayması büyük bir sorun. Eğitim deseniz, tam bir kaos durumunda. Kıbrıslı vatandaşların neredeyse % 80’i, özel okullara kaymış durumda ve bu sayı her geçen gün de artmakta. Tarım alanına baktığınız zaman; Hayvancı, üretici ve çiftçi büyük bir çıkmaza girmiş durumda. Hemen her gün sokaklarda tepkiler duyulmakta. Esnaf hiçbir devlet desteği alamamakta. Vergi ve artan primlerin ödenmesiyle boğuşmakta. Ayrıca uzun vadeli destek kredileri verilemiyor. Kısacası herkes kaderine terk edilmiş durumda. 2004 yılını baz alırsak; kapalı durumdaki yüzlerce dükkan, CTP hükümetiyle hayat döndürüldü. Bu gün bakıyoruz; eski duruma bir dönüş söz konusu. Maalesef durum bu. Ben iyimser olmak tarafındayım ancak hükümet bu güveni sağlayamıyor.
· YENiDÜZEN: Gündem konusu olan özelleştirmeler hakkında ne düşünüyorsunuz?
· Mehmet CİVA: Belirli özelleştirmeler elbette makuldür. Ancak bunların en başında; esaslı temeller ve özelleştirilen kurum bünyesindeki çalışanlar düşünülmelidir. Kıbrıs Türk Hava Yolları (KTHY)’nı ele alalım. Kıbrıs Türk toplumu; bu şirketin kendi malı olması uğruna büyük mücadeleler verdi. Tam başarıldığı düşünülürken, bir anda kapanma faciası yaşandı. KTHY çalışanlarının kendi deyimleriyle: “Gökteki bayrağı, yere paspas yaptılar.” Bunu anlayabilmek çok zor. Yaklaşık 500 kişi, üçüncü bayramlarını işsiz geçirmekte. Eğer özelleştirme zihniyeti bu ise, kabul edilemez. Eğer bir şirket zarar durumundaysa, özelleştirilmesi gündeme gelebilir. Tabi bizim gündemimizde olanların aksine, yani stratejik konumlara sahip kurumların özelleştirilmesi, kesinlikle düşünülemez.
· YENiDÜZEN: Yapılan % 20’lik elektrik zammı sizce ne yönde bir hareket olarak değerlendirilebilir?
· Mehmet CİVA: Öncelikle % 20’lik bir zam alışılmışın dışında bir zamdır. Bana sorarsanız devletin bu yönde hareket etmesi, yine özelleştirmenin yolunu açmak amacıyladır. Halkın tepkisini yüksek zamlarla kuruma yöneltip, özelleştirilmenin önünü açmak hedefindedirler. Bu gün devlet dâhil, birçok işletme ve belediyeler elektrik faturalarını ödemezken; bunun faturası bir şekilde vatandaşa yansıyor. Sonuç olarak kurum sattığı hizmetin karşısında para alamazsa, ya batar ya da bu şekilde ağır tedbirler ortaya çıkar. Dolayısı ile özelleşmeye kapı açılır.
· YENiDÜZEN: Sosyal haklar açısından ülkemiz ne durumda?
· Mehmet CİVA: Bir vatandaş, yaşadığı ülkede moral açısından rahat olmalıdır. Bunu sağlayacak ilk kurum da devlettir. Ancak bizdeki durum ne yazık ki bu şekilde değil. Biz, başında da söylediğim gibi morali bozuk bir toplum olduk. İnsanlarımız sahip olduğu bazı haklar açısından mücadele vermekteler. Ancak bu haklar için yasal mücadele veren insanımız karşısında; dikenli telli barikatlar ve ‘Robocop’ tarzı polis gücü görürse, elbette durum negatif bir hal alır. Bir süre önce insanlarımız hayatlarında ilk defa; polis tarafından şiddet gördü. Sessizce haklarını arayan KTHY çalışanları ve destekçilerinin gördüğü muameleye, hepimiz tanık olduk. Maalesef yöneticiler bu tip durumlardan utanacaklarına, kullanılan yöntemlerden haz almaktalar. Devlet ve hükümet halka güç vermesi gerekirken, halka güç uygulamakta. Kaçak işçi ve vatandaşlık durumunu ele alalım. Bu gün ülkemizde sahip olduğumuz ve önüne geçemediğimiz en büyük sorun bu. Bu sorunu çözmesi gereken hükümet, bunun yerine sorunu yasallaştırma yönüne gitmekte. Bu halka yapılan bir ihanet değil mi? Dolayısıyla sosyal haklar bakımından da, diğer tüm konularda olduğu gibi karamsar bir durumdayız. İnsanlarımız iktidarlar tarafından psikolojik bir depresyona itilmekte. Öte yandan ise aynı iktidarlar, yaşadıkları protokol hayatlarıyla halkı çılgına çevirmekte.
· YENiDÜZEN: Hukuk durumunu ele alırsak neler söyleyebilirsiniz?
· Mehmet CİVA: Ülkemizin bir Anayasa’sı var. Tüzükler ve demokratik bir hukuk düzenlememiz mevcut. AB uyum yasaları üzerine çalışmalarımız sürmekte. Lakin bunların yanında geçtiğimiz haftalarda, YDÜ’ de yaşanan öğrenci olayları ve uygulanan yaptırımlar ortada. Eğer bir hukuk devletiysek ve demokrasiyle yönetilmekteysek, o öğrencilerin sınır dışı edilmeleri; bu hukukun neresinde yer almakta? 24 etnik kökenli öğrenci, yargısızca sınır dışı edildi. Bunun yaşandığı bir ülke, demokratik bir ülke sayılabilir mi? Bu olay üzerine ‘dandik’ kelimesini hükümete yakıştıranlara aslan kesilen iktidarımız, maaş ve nüfus sorulduğu zaman neden aynı aslanlığı sergilemiyor? Kısacası biz teoride demokratik bir hukuk devleti olabiliriz ancak pratikte uzun bir yolumuz var.
· YENiDÜZEN: Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?
· Mehmet CİVA: Zaman zaman sendikalar, meclise yönelik olumsuz çıkışlarda bulunmaktalar. Bunu anlıyoruz. Ancak meclis; halkın iradesinin yansıdığı, en azından yansıması gereken yerdir. Meclisimize karşı bu çıkışların, alternatif olarak; diktatöryal vali yönetimini savunmaları ve meclisin kaldırılması yönündeki fikirleri oldukça üzücüdür. Bizler bu zihniyete karşı sürekli bir savaş halindeyiz. Aksi olursa bu durum; ne barışa ne de demokrasiye yakın bir çizgi olamaz. Bunu özellikle vurgulamak isterim.
MEHMET CİVA KİMDİR?
1972 yılında Cumhuriyetçi Türk Partisi’ne katılan Civa, aynı yıl Limasol İlçe Saymanlığı görevini üstlendi. 1975 yılında Güzelyurt geçici İlçe başkanlığı görevinde bulundu. 1976 – 96 yılları arasında, Merkez Yönetim Kurulu Üyeliği ve Mali Sekreterlik görevlerini üstlendi. 1981-98 yılları arasında dört dönem Milletvekili seçildi. Halen parti içerisinde aktif olarak, siyasetle ilgilenmektedir.