TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİ PLATFORMU’NUN “BARIŞI BEKLİYORUZ” EYLEMİ
TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİ PLATFORMU’NUN “BARIŞI BEKLİYORUZ” EYLEMİ
Feminist Atölye (FEMA)
Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Platformu geçtiğimiz hafta boyunca liderlerin Mont Pelerin’de yürüttüğü müzakere sürecine destek belirtmek ve kadınların barış süreçlerinde ortaya koymaya hazır olduğu iradeyi vurgulamak üzere KKTC Cumhurbaşkanlığı önünde bir dizi etkinlik yaptı.
“Şarkını sözünü, şiirini öykünü, sevgini, sevgilini, örgünü, örgütünü, çoluğunu, çocuğunu, Umudunu al da gel!” çağrısı ile yapılan ve Platform bileşeni olan örgütler yanında, birçok sivil toplum örgütünün ve kadının katılımı ile gerçekleşen etkinlikler TCEP’in liderlere yazdığı mektubun okunması ile başladı.
Daha sonra üzerinde “Kadınlar Barış İstiyor, Federal Çözüm Hemen Şimdi, United Cyprus, Peace for Cyprus, Jin Jiyan Azadi, Give Peace a Chance, Barışa bir Şans Ver, Yaşasın Kadın Dayanışması, Kadın-Barış-Özgürlük vb” cümlelerin yazılı olduğu dilekler alandaki zeytin ağaçlarına iliştirildi. Mesarya Kadınlar İnisiyatifi korosunun söylediği şarkılar eşliğinde kadınların sesi İsviçre’de müzakere eden liderlere gönderildi.
8 Kasım 2016 Salı günü “Militarizm ve Çatışma Bölgelerinde Kadın Deneyimleri” isimli feminist forum gerçekleşti. Birçok kadın yanında erkek dostların da ilgi gösterdiği forumda: Savaşların kadınlar üzerinde yarattığı tahribatın siyasi, ekonomik ve psikolojik etkileri yanında, milliyetçiliğin kadın bedenini ve kadınlık durumunu nasıl “ulusun namusu” üzerinden kurduğu konuşuldu. Kadınların vicdani ret hareketi ile ilişkisi, savaşlar sonucunda kadınların yaşadığı tecavüz ve yerinden edilme süreçleri yanında, Kıbrıs özelinde yaşanan savaş pratikleri de ele alındı.
9 Kasım Çarşamba günü Kıbrıs Türk Sanatçı ve Yazarlar Birliği’nden birçok şair, yazar ve ressamın verdiği destek ile “Barışı Söylüyor, Barışı Boyuyoruz” etkinliği yapıldı. Etkinlikte şiirler okundu, duvarlara barış temalı resimler yapıldı.
10 Kasım Perşembe günü ise “Kadınların Barış Süreçlerine Katılımı” konulu ikinci feminist forum gerçekleşti. Uluslar arası feminist hareketin 20.yüzyıılın başından itibaren yürüttüğü barış aktüvizmi, kadınların müzaekere süreçlerine müdahil olmak için verdikleri mücadeleler, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 2000 yılında aldı 1325 sayılı karar ve Kıbrıslı kadınların federal çözümü nasıl hayal ettikleri etrafında çok verimli bir tartışma gerçekleşti.
Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Platformu’nun Liderlere Yolladığı Mektup ve Talepler:
Sayın Akıncı ve Sayın Anastasiadis,
Uzunca bir süredir devam eden müzakereleri kalıcı bir çözüm ile nihayetlendirebilmek için yola çıkıyorsunuz. Bu yola çıkarken omuzlarınızda, sadece yırtılmış bir coğrafyayı yeniden ortak yurt yapma sorumluluğunu değil, Kıbrıs’ı yurt bilen her bireyin barışmış bir adada yaşama umudunu da taşıdığınızı biliyoruz.
Bizler, milliyetçilik ve militarizmin parçaladığı bir ülkede yıllardır özgürlük ve demokrasi mücadelesi veren kadınlar ve lgbt bireyler olarak, müzakere masasına oturduğunuzda,
İstiyoruz ki, “barış hemen şimdi” diyen seslerimiz kulaklarınızdan hiç gitmesin.
İstiyoruz ki, görüşmelerin bu tarihsel aşamasında, çözümün yolunun inatçı kırmızı çizgilerden değil, hakkaniyetten geçtiğini unutmadan cesur adımlar atabilesiniz.
İstiyoruz ki, günümüz gerçekleri ile bağdaşmayan askeri garanti anlayışının yerine, hukuki, siyasi ve ekonomik zeminde yeşerecek bir güvenlik anlayışının hayat bulması için irade koyabilesiniz.
İstiyoruz ki, bir karış toprağın binlerce kişinin insanlık onuruna yakışır bir uluslararası düzende yaşama talebi karşısında hiçbir önemi olmadığını hep hatırlayabilesiniz.
İstiyoruz ki, geçmişimizin hayatlarımıza düşürdüğü gölge perdesini aralayıp sahici bir yüzleşmenin yolunu açsınız ve bizlere yaralarımızı birlikte sarma imkânı verebilesiniz.
İstiyoruz ki, Kıbrıs’ı yurt bilen her bireyin din, dil, ırk, fiziksel durum, etnik köken, cinsiyet veya cinsel yönelim ayrımına maruz kalmadan, çoğulcu bir federal Kıbrıs’ta yaşama arzusunu yüreklerinizde hissedesiniz.
Bizler, yırtılmış bir coğrafyada hikâyesi sessizleştirilmiş kadınlar ve lgbt bireyler olarak, istiyoruz ki masaya oturduğunuzda çözüm ve barış için ortaya koymaya hazır olduğumuz güçlü irade size de güç versin ve ülkemiz artık birleşsin.
Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Platformu bileşenleri olarak ülkemizde sürdürülebilir bir barışın inşasının ancak eşitlik, adalet ve demokrasi temelinde kurulacağına inanıyoruz. Bu yüzdendir ki federal çözüm sürecinde liderlerden beklentilerimiz, kendilerinin hem yasal hem de kurumsal düzeyde alacakları kararların cinsiyet eşitliğini gözeten kararlar olması yönündedir. Bu bağlamda bizler;
1. Federal Anayasa ve federal yasalara toplumsal cinsiyet eşitliği perspektifinin mutlaka yansımasını, yasal hak ve özgürlüklerin din, dil, ırk, etnisite, cinsiyet ve cinsel yönelim ayrımı yapılmaksızın tasarlanmasını,
2. Kadın, lgbt, çocuk, engelli ve gençlik politikalarının federal düzeyde şekillendirilmesini ve federal yurttaşlık çerçevesinde ele alınmasını kolaylaştıracak mekanizmaların kurulmasını,
3. Toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda ortaya çıkabilecek ayrımcılıkların federal düzeyde kurulacak bir ombudsperson makamı tarafından değerlendirilmesini,
4. Barış eğitimi başta olmak üzere tüm eğitim politikalarının federal düzeyde kurgulanmasını, ırkçı, köktenci, militarist ve ayrımcı bir eğitim modeli yerine federal yurttaşlık ve ortak yurt duygusu zemininde gelişecek bir eğitim modelini mümkün kılacak bir mekanizmanın federal düzeyde kurulmasını
5. Federal maliye politikalarının toplumsal cinsiyete duyarlı bütçeleme politikalarını içerecek şekilde düzenlenmesini,
6. Toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda faaliyet gösteren sivil toplum örgütlerini içerecek bir Cinsiyet Eşitliği Mekanizmasının federal düzeyde kurulmasını
7. Federal devletin cinsiyet eşitliği politikalarının yıllık olarak tasarlanacak bir Eylem Planı çerçevesinde yürürlüğe girmesini talep ediyoruz.
Yolunuz açık olsun…
Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Platformu (KTÖS, Feminist Atölye, Feminist Öğretmen İnisiyatifi, Mesarya Kadınları İnisiyatifi, DAÜ-SEN, CTP Kadın Örgütü, TDP TOCEK, YKP-fem, Kuir Kıbrıs, Mülteci Hakları Derneği , Envision Diversity, , BKP Kadın Meclisi, Kıbrıs Pir Sultan Abdal Kültür Derneği, , MAGEM, MAKAMER, Daü Bir-Sen, Kıbrıs Türk Tabipleri Odası, Tabipler Birliği, Kıbrıslı Türk İnsan Hakları Vakfı, KTAMS, Doğu ve Güneydoğulular Kültür Derneği, Lefkoşa Emekçi İnisiyatifi)
Cinsel Şiddet Atölyesi 19 Kasım’da… Katılmak için bize ulaşın.
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele haftası etkinlikleri kapsamında gerçekleştireceğimiz Cinsel Şiddet Atölyesi için başvurular başladı. Türkiye’de faaliyet gösteren Cinsel Şiddetle Mücadele Derneği ile birlikte gerçekleştireceğimiz ve bir tam gün sürecek olan atölye çalışmalarında;
• Cinsel şiddet etrafında dönen kavram tartışmalarının önemli unsurlarından olan “rıza”, “kadın beyanı”, “arzu” vb. kavramların hukuki söylem ve pratiklerde nasıl kullanıldığı,
• Bu kavramların sosyolojik ve kültürel olarak beden, namus ve cinsellik sınırlarını nasıl inşa ettiği
• Cinsel şiddet vakalarının medyada hikâyelendirilme biçimleri,
• Flört şiddeti, taciz, tecavüz, cinsel saldırı gibi şiddet biçimleri ile gündelik hayatta nasıl başa çıkılacağı ile ilgili mücadele yöntemlerini geliştirmek üzere birçok tartışma gerçekleşecektir.
İnteraktif çalışma yöntemi ile gerçekleşecek olan ve cinsel şiddet konusunda derinlemesine analiz imkânı sağlayarak feminist ve kuir aktivizmine yönelik yeni enstrümanlar vermeyi amaçlayan bu çalışma maksimum 30 kişilik bir grup ile gerçekleşecektir. Feminist Öğretmen İnisiyatifi ile işbirliği içinde düzenleyeceğimiz bu çalışmaya başvuranlar arasında toplumsal cinsiyet eşitliği bağlamında mücadele eden öğretmenler ile Feminist Atölye’nin düzenlediği Kadının İnsan Hakları Eğitim Programı (KİHEP)’i tamamlayarak sertifika almaya hak kazanmış kişilere öncelik verilecektir. Atölyeye katılım için son başvuru tarihi 14 Kasım 2016’dır.
Bize ulaşmak isterseniz:
Tel: 0548 862 77 57, 0533 887 4464