Toplumsal Cinsiyet Eşitliği’nin Sağlanması için Uğraşacak Adaylara Oy Vereceğiz!
Toplumsal Cinsiyet Eşitliği’nin Sağlanması için Uğraşacak Adaylara Oy Vereceğiz!
Feminist Atölye (FEMA)
[email protected]
28 Temmuz seçimleri yaklaşırken partilerin toplumsal cinsiyet eşitliği politikalarına verdiği önem de bir kez daha gündemimize oturdu. Bizler Feminist Atölye aktivistleri olarak kadınların siyasetteki temsilinin artırılması gerekliliği üzerine defalarca konuştuk. Bir yandan kadınların siyasette aktif olması için gereken yapısal ve kurumsal düzenlemeler ile ilgili önerilerimizi sunarken, öte yandan da seçilecek olan vekillerin biyolojik cinsiyet itibarıyla “kadın” olmasının yeterli olmadığını, toplumsal cinsiyet eşitliği ve adaletini sağlayacak vekiller olması gerektiğini defalarca vurguladık. 28 Temmuz seçimlerine giderken ülkeyi yönetmeye talip olan siyasi parti ve adaylara taleplerimizi bir kez daha duyurma ihtiyacı hissettik. Bizler sandığa gideceğiz ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması için gerekli olan projelere programlarında yer veren partilere oy vereceğiz.
Feminist Atölye olarak feminist politikaya dair geliştirdiğimiz somut önerileri, geçtiğimiz iki hafta boyunca sizlerle paylaştık. Bugün de sayfamızda sözü edilen taleplerin son kısmına yer veriyoruz. Tabi ki ülke içerisindeki sorunlar yumağı bu taleplerin karşılanması ile çözümlenmeyecektir. Yine de Kıbrıs’ın kuzeyinde yaşayan feministler olarak rahat koltuklarımızda oturup, sözde muhalefet yapmayı kendimize yakıştırmıyoruz. Bu sebeple yeni oluşacak yönetimin öncelikli icraatları arasında taleplerimizin de yer bulmasını arzuluyor ve seçim sonrasında önerilerimizin takipçisi olacağımızı da bildiriyoruz.
Mücadele her yerde, mücadele her koşulda, mücadele her zaman!
***
FEMA’nın Talepleri:
12. Kadına yönelik şiddete son vermek için gerekli hukuki düzenlemelerin tamamlanması:
12.1) Ceza Yasası’nda tecavüz suçunu da düzenleyen ahlaka aykırı suçlar başlıklı bölümün tamamının gözden geçirilerek, cinsel suçlar olarak değiştirilmesi. Bölüm içerisinde düzenlenen suçlarda namus ve ahlak gibi kelimeler yerine kişi dokunulmazlığı ibaresinin kullanılması.
12.2) Tecavüzün tanımının penisin vajinaya nüfuz etmesiyle sınırlı kalmamasının sağlanması
12.3) Yasadaki rıza tanımının, zorlama ve tehdit sebebiyle kadının boyun eğmek zorunda kaldığı durumların olabildiğince kapsamlı bir dökümünü de özellikle içermesi ve tanımda bu durumlarda rızanın geçersiz olduğunun belirtilmesi.
12.4) Mağdurların cinsel ilişkiye rızaları olmadığını kanıtlamak için herhangi bir darp raporu sunmak zorunda kalmamaları, kadının beyanının esas kabul edilmesi.
12.5) Rıza yaşı altındaki kız çocuklarıyla olan cinsel ilişkinin ciddi bir suç olarak ele alınması ve daha büyük kız çocuklarıyla olan cinsel ilişkinin daha az ciddi olarak ele alınmaması
12.6) Şiddet mağdurlarına koruma, psikolojik ve hukuki danışmanlık ile rehabilitasyon programlarının ücretsiz bir şekilde sağlanması.
13. Ev içi şiddetin engellenmesi:
13.1) Ev içi şiddetin Ceza Yasası altında açıkça suç olarak düzenlenmesi. Bu düzenlemeyi yapmak amacıyla 5 Aralık 2011 tarihinde KKTC Meclisi tarafından onaylanan Avrupa Konseyi Kadına Yönelik Şiddet ve Ev içi Şiddetin Önlenmesi’ne Dair Sözleşmenin yasalaşmasının sağlanması
13.2) Şiddet mağdurları için sığınma evi kurulması gibi inisiyatiflerin desteklenmesi
13.3) Mağdurlara rehberlik ve rehabilitasyon programları sunulması
14. Kadın ticaretinin engellenmesi:
14.1) Her türlü insan ticaretini yasaklayan, suç kapsamına alan ve mağdurlara uzmanlık gerektiren her türlü yardımı sağlayacak birimlerin kurulmasına imkân tanıyacak yasal düzenlemelerin hazırlanması
14.2)Bu düzenlemeye paralel olarak seks işçilerinin haklarını düzenleyen bir yasa çalışması yapılması. Seks işçiliğinin bir meslek olarak yasada kabul edilmesi ve seks işçilerinin diğer çalışanlar gibi sosyal güvenlik, izin, emeklilik, sendikalaşma vb. haklara sahip olması
14.3) Emniyet görevlileri ve potansiyel mağdurlarla doğrudan temas halinde olan görevlilere mağdur teşhisi teknikleri konusunda eğitim verilmesi
14.4) Yetkililer ve halk arasında insan ticareti hakkında farkındalığı yükseltme çalışmalarının yürütülmesi ve bu alanda faaliyet gösteren sivil toplum örgütlerinin desteklenmesi
15. Anayasa ve Yasalarda Toplumsal Cinsiyet Eşitliği gözetilecek şekilde düzenlemelere gidilmesi
15.1) Yurttaşlık Yasası’nın evlilik yoluyla yurttaşlık kazanmada cinsiyete dayalı ayrım gözetilmeyecek şekilde değiştirilmesi
15.2) Anayasa’nın kadın ve erkek eşitliğini kapsayacak şekilde değiştirilmesi ve cinsiyet temelli ayrımcılığa karşı bir hükmün eklenmesi
15.3) Anayasa’da 35. maddenin “anne” kelimesini içermeyecek şekilde değiştirilmesi
15.4) Anayasa’da 50. maddenin ya erkekleri de içerecek ya da kadınları içermeyecek şekilde düzeltilmesi
15.5) Evlilik için asgari yaşın erkeklerde olduğu gibi kadınlarda da 18 olması yönünde 1/1998 numaralı Aile (Evlenme Boşanma) Yasası’nın 6. maddesinin değiştirilmesi
15.6) Aile Yasası’nın 35. maddesinin eşlerin ortak bir aile soyadı üzerine anlaşamadığı durumlarda iki eşin de kendi soyadlarını tutabilmelerini sağlayabilecek şekilde değiştirilmesi
15.7)Aile Yasası’nın 36. Maddesinde düzenlenen Koruma Emri maddesindeki “evli veya boşanmış” ibarelerinin daha geniş bir şekilde düzenlenmesi. Bu bağlamda partner veya sevgili gibi birliktelikler içinde yaşayan bireyleri de kapsayan şekilde değiştirilmesi
15.8) Sosyal Sigortalar ve Sosyal Güvenlik Yasaları’ndaki eşitlikle bağdaşmayan maddelerin değiştirilmesi
15.9)KKTC Meclisi’nde geçirilen onay kanunu ile iç hukukun bir parçası haline getirilen Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi (CEDAW) ve Kadına Yönelik Şiddet ve Ev İçi Şiddetin Önlenmesi Sözleşmesi temelinde belirlenen kıstaslara uygun yasal değişikliklerin yapılması. Kadına Yönelik Şiddete ilişkin kurumsal düzenlemelere yer veren özel bir yasanın hazırlanması.