1. HABERLER

  2. DERGİLER

  3. Toplumsal Cinsiyete Duyarlı Bütçelemenin Faydaları
Toplumsal Cinsiyete Duyarlı Bütçelemenin Faydaları

Toplumsal Cinsiyete Duyarlı Bütçelemenin Faydaları

Toplumsal Cinsiyete Duyarlı Bütçelemenin Faydaları

A+A-

Feminist Atölye (FEMA)
[email protected]


5) Hesap verilebilirliğin ve şeffaflığın arttırılması
Uluslararası çevrelerin, Avrupa Birliğinin ve tek tek ülkelerin toplumsal cinsiyet eşitliği taahhütleri arasındaki boşlukların, bununla birlikte söz konusu taahhütlerin gerçekleştirilmesi ve toplumsal cinsiyet eşitliği göstergelerine ve hedeflerine ulaşılması amacıyla tahsis edilen kamu fonlarının miktarının belirgin kılınması açısından Toplumsal Cinsiyete Duyarlı Bütçeleme etkili bir araçtır. Toplumsal  Cinsiyete Duyarlı Bütçeleme yaklaşımıyla, ne kadar para tahsis edildiği ve tahsis edilen miktarın ne kadarının harcandığı takip edilerek hem hesap verilebilirlik hem de şeffaflık arttırılmaktadır. Bu bakımdan, TCDB, toplumsal cinsiyet eşitliği konusundaki taahhütlerin bütçe  taahhütlerine dönüştürülmesi konusunda hükümetleri hesap verir kılmaya yarayan bir strateji olarak karşımıza çıkmakta, ve söz konusu taahhütlerin takibini kolaylaştırmaktadır.

6) Politika hedeflerinin tutturulmasının takibi
Toplumsal Cinsiyete Duyarlı Bütçeleme yaklaşımı, sağladığı araçlarla toplumsal cinsiyet eşitliği hedeflerinin ne ölçüde tutturulduğunu, Binyıl Kalkınma Hedefleri gibi genel politika hedeflerinin toplumsal cinsiyeti ne kadar dikkate alarak yakalandığını takip etme imkanı sunmaktadır.

7) Toplumsal cinsiyete duyarlı katılımcı yaklaşımların geliştirilmesi
Toplumsal Cinsiyete Duyarlı Bütçeleme, bütçelerin hazırlanması ve kabul edilmesi sürecinde kamuya danışılması ve kamunun katılımının sağlanması süreçlerine ve bu süreçlerin sonuçlarının ve etkilerinin takip edilmesine katkıda bulunabilir. TCDB özellikle kadınların ve kadın bakış açısının katılımcı süreçlere dahil edilmesini temin ederek bu süreçlerin kalitesini arttırabilir. Toplumsal Cinsiyete Duyarlı Bütçeleme yaklaşımı benimsendiğinde, belediye düzeyindeki bütçeleme ve planlama sürecine daha geniş bir paydaş grubunun katılımını sağlayacak yeni imkânlar doğabilir. Uzmanlık komisyonları, stratejik planlama ve performans programlaması, acil durum planlaması, Kent Konseyleri gibi yerel düzeyde bulunan muhtelif katılımcı mekanizmalarda TCDB yaklaşımının uygulamaya koyulmasıyla, belediye hizmetlerine katılım, toplumsal cinsiyete duyarlı katılımcı mekanizmaların varlığıyla daha da sağlamlaştırılabilir. Özellikle kadın hakları aktivistleri ve toplumsal
cinsiyet eşitliği savunucuları, planlama ve bütçeleme çalışmaları kapsamında kendi seslerinin daha çok duyulması için TCDB yaklaşımını bir fırsat olarak görebilirler.

8) İyi ve demokratik yönetişimin sağlanması
Kadınlara, erkeklere, kız ve erkek çocuklarına eşit, adil ve sorumlu şekilde mal ve hizmet temininin iyileştirilmesi, iyi yönetişim kavramının ana unsurlarından biri olarak düşünülmelidir. İyi ve demokratik yönetişim, kadınların da aralarında bulunduğu farklı vatandaş gruplarının bakış açılarının temsil edilmesi amacıyla politika yapma sürecinde katılımcı bir yaklaşım benimsenmesini gerekli kılar. Toplumsal Cinsiyete Duyarlı Bütçeleme, klasik bütçe sürecini daha önceden bütçe ve planlama faaliyetlerinden dışlanan grupları ve özellikle kadınları ve toplumsal cinsiyet eşitliği taraftarlarını içerecek şekilde genişletmek üzere bir strateji ve yaklaşım sunar. Bu anlamda Toplumsal Cinsiyete Duyarlı Bütçeleme iktisadi ve mali yönetişimi daha da iyileştiren bir yaklaşım olmakla kalmayıp genel olarak iyi ve demokratik yönetişime de güç kazandırmaktadır. Toplumsal Cinsiyete Duyarlı Bütçeleme, toplumsal cinsiyet eşitliğini ve kadın konularını gündeme getirme adına yeni yollar açabilir ve bu hususlara politika yapma sürecinde daha  fazla öncelik tanınmasını sağlayabilir. Nihai amaç, normalde belediye bünyesinde bulunan aktörlerin –belediye başkanlarından kamu yönetimi personeline ve hizmet verenlere kadar- olağan faaliyetleri arasına toplumsal cinsiyet eşitliği hedeflerini de katmalarını ve bunlara daha fazla önem vermelerini sağlayacak şekilde bütçeleme ve planlama süreçlerini dönüştürmektir. Bir değişim faaliyeti olarak Toplumsal Cinsiyete Duyarlı Bütçeleme, önceliklerin değiştirilmesi, süreçlerin ve organizasyonların farklılaştırılması, ayrıca politikaların yenilenmesi ve bu sayede toplumsal cinsiyet eşitliğini ve kadınların güçlendirilmesini teşvik edici politika ve bütçe hedeflerine varılması anlamına gelmektedir. Toplumsal Cinsiyete Duyarlı Bütçelemenin gerek erkek gerekse kadın vatandaşlara, politika yapıcılara ve belediye çalışanlarına sağladığı kısa ve uzun dönemli yararlar düşünüldüğünde, toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlandığı bir belediyeye doğru atılacak adımlar ümit vaat edici görünmektedir.

-----------------------------------------

Artık Yeter! Kadına Yönelik Şiddeti Ortadan Kaldırmalıyız!

Ülkemizdeki kadına yönelik şiddet olayları, her gün yaşanmaya devam ediyor. Geçtiğimiz gün mahkemeye de yansıyan olayda, erkek şiddetine bir yenisi daha eklendi. Telefonuna bakmadığı gerekçesiyle ayrı yaşadığı eşini zorla arabaya bindirip kaçıran ve döven Onur Şah mahkeme kararıyla teminata bağlanıp serbest bırakıldı. Fakat şiddet mağduru kadının yaşadığı korku ve yalnızlık devam etmektedir. Üstelik "beni öldürebilir" diyerek adeta suç duyurusunda bulunmaktadır. Diğer taraftan olayın gerçekleşmesinin üzerinden iki gün geçtikten sonra gece saatlerinde Güzelyurt’ta bir kadın, eski kocası tarafından öldüresiye dövüldü. Bahsi geçen kadın üç hafta önce yine aynı şiddeti yaşamış, çocuğu eski eşi tarafından zorla güney Kıbrıs’a kaçırılmıştı. Bunun üzerine mahkemeye yaptığı başvuru neticesinde koruma emri almıştı.
Devletin görevi her bireyi korumak-kollamak ve refah içinde mutlu bir şekilde yaşamasını sağlamaktır. Fakat devlet çatısı altındaki şu anki imkânlar, yetersiz bir durumun varlığını gözler önüne sermektedir. Mahkeme tarafından verilen koruma emirleri dâhi, polisin ihmalkârlığı ve gerekli mekanizmanın kurulmamış olması nedeniyle anlamsız hale geliyor. Bu yaşanan olaylar, ülkemizdeki toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamaya dönük politikaların hayata geçirilmesinin önemini bir kere daha ortaya çıkardı. Gerek Fasıl 154 Ceza Yasası gerekse Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Dairesi’ne ilişkin geliştirilen çalışmaları büyük bir sevinçle izliyoruz. Bu bağlamda özellikle TOCED yasası kapsamında kurulacak olan mekanizmanın, kadına yönelik şiddeti önleme noktasında önemli adımlar atılmasına ön ayak olacağının bilincindeyiz. Böylece şu anda şiddetle mücadele ederken eksikliğini hissettiğimiz sığınma evi sorunu gerçeği de ortadan kalkacaktır. Ayrıca bu gibi vakalarda en önemli özneler arasında sayılabilecek mahkemeler, polis teşkilatı ve sağlık kurumlarında gerçekleştirilecek revizyon neticesinde şiddetin ortadan kaldırılması imkânı elde edilecektir.
Bizler Feminist Atölye olarak yetkili kurumların çalışmalarına hız vererek, hedeflenen icraatları derhal hayata geçirmesini talep ediyoruz! Kıbrıs'ta kadına yönelik şiddete karşı adım atmak için daha kaç tane kadının mağdur olmasını bekleyeceğiz?

Bu haber toplam 2161 defa okunmuştur
Gaile 248. Sayısı

Gaile 248. Sayısı