1. YAZARLAR

  2. Tümay Tuğyan

  3. Toprak ve Harita
Tümay Tuğyan

Tümay Tuğyan

Toprak ve Harita

A+A-

Kıbrıs Rum tarafının talebiyle, mülkiyet konusu da yönetim ve güç paylaşımı başlığıyla birlikte ele alınacak.

Bu talebe olumlu yanıt verdiklerini söyleyen Kıbrıslı Türk müzakereci Kudret Özersay, toprak konusunun da mülkiyetle bağlantılı biçimde masaya gelebileceğini, Rum tarafının eğiliminin bu yönde olduğunu söylüyor.

Ancak ekliyor; “Ama hepimiz de biliyoruz ki, toprak başlığı da tartışılacak olmasına rağmen, bunun içerisindeki harita ve rakam konuları ya da yönleri sürecin en son aşamasında gündeme gelecek”.

Haritanın son aşamada gündeme gelmesi talebi, yeni bir pozisyon değil.

Örneğin Talat-Hristofyas müzakere sürecinde de benzer bir pozisyonu vardı Kıbrıs Türk tarafının. 

Yani uzun lafın kısası, harita tartışmalarına daha çok var.

***

Müzakere masasının resmi zemini olmasa da, bu konuda yapılan en kapsamlı çalışma olması nedeniyle, Annan Planı’nda toprak konusunda yapılan düzenlemeleri hatırlamakta fayda olduğunu düşünüyorum.

Dönemin Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Kofi Annan’ın 2004 yılının Mart ayında Burgenstock’ta taraflara sunduğu son şekli verilmiş planda toprak düzenlemeleri nasıl yapılmıştı?

24 Nisan referandumunda oylanan ve Güney’de % 76 oy oranıyla reddedilip, Kuzey’de % 65’le kabul edilen Annan Planı’nda toprak nasıl paylaşılmıştı?

***

Şu anda Kıbrıs Türk tarafı, Kıbrıs Cumhuriyeti toprağının yaklaşık % 36’sını elinde bulunduruyor.

Kıbrıs Türk tarafının denetiminde olan sahiller ise, toplamın % 57’sine denk düşüyor.

Annan Planı’nda önerilen toprak düzenlemesine baktığımızda, düzenlemeye tabi olan alanın oranı, % 7 idi. 

Plana göre, Kıbrıs Türk Devleti’nin idaresine verilecek alan, Kıbrıs Cumhuriyeti toprağının % 29.2’sini ve sahillerin % 50’sinden biraz fazlasını içeriyordu.

Toprak ayarlamasına tabi olan bölgelerin, Annan Planı’ndaki Kuruluş Anlaşması’nın yürürlüğe girmesiyle yasal olarak Kıbrıs Rum Devleti’nin parçası olması, ancak altı aşamada Rum Devleti’ne devri öngörülüyordu. 

* 1. Aşama ( 104 gün içinde devredilecekler): Ara bölge, Maraş ve Erenköy.
* 2. Aşama ( 6 ay içinde devredilecekler): Düzce, Taşköy ve Madenliköy.
* 3. Aşama ( 15 ay içinde devredilecekler): Bademliköy, Ömerli, Gaziköy ve Kırklar.
* 4. Aşama ( 30 ay içinde devredilecekler): Güney Maraş, Çayönü, Güvercinlik, İncirli, Akdoğan, Türkmenköy, Gayretköy, Kurutepe, Süleymaniye, Günebakan ve Yeşilırmak.
* 5. Aşama ( 36 ay içinde devredilecekler): Maraş, Haspolat, Alayköy ve Bostancı.
* 6. Aşama ( 42 ay içinde devredilecekler): Korkuteli, Dörtyol, Pirhan, Vadili, Paşaköy, Türkeli, Yılmazköy, Şirinevler, Akçiçek, Kozan, Kılıçarslan, Gürpınar, Özhan, Karpaşa, Çamlıbel, Mevlevi, Serhatköy, Zümrütköy, Çamlıköy, Kalkanlı, Akçay, Güzelyurt, Güneşköy, Aydınköy, Yeşilyurt, Koruçam, Gemikonağı ve Yedidalga.

***

Yukarıda listelenen bölgelerin tümünün yeniden masada olup olmayacağını bilmiyoruz.

Belki tümü yeniden pazarlığa tabi olacak, belki bir kısmı kapsam dışında kalacak ve belki burada olmayan başka birtakım yerler masaya gelecek.

Günü gelince hep birlikte göreceğiz.

Ancak elimizdeki bu canlı kanlı örneği hatırda tutmakta fayda var.

Çünkü evet, bir uzlaşıya varılabilmesi için, toprak verilecek.

Kıbrıs Türk tarafının 1992 Gali Fikirler Dizisi döneminde, Denktaş eliyle kabul ettiği pozisyon olan 29+ nedeniyle, sahip olduğumuz toprağın yaklaşık %7’lik bir bölümünden vazgeçilecek.

Harita şu an için masada değil ancak o gün geldiğinde, masada çok çetin bir pazarlık başlayacak.

Ancak bu ‘çetin’ süreç sadece masada sürmeyecek.

Gerek Kuzey Kıbrıs, gerekse Güney Kıbrıs kamuoyu, kendi liderliklerine bu konuda ciddi baskı yapacak.

Bir taraf ‘şuraları sakın ha verme’ diyecek, diğer taraf ise ‘şuraları almadan sakın ha masadan kalkma’ telkininde bulunacak.

Peki daha şimdiden bazı köylerde el altından birtakım haritalar dolaştırmak, bu ‘çetin’ süreci erkene çekip, müzakereler üzerinde şimdiden bir baskı kurmak, kamuoyunun ‘toprak’ endişesini erkenden kabartıp müzakere masasını daha şimdiden negatif tepkilerle baskılamak, hangi amaca hizmet edecek?

Bu yazı toplam 3112 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar