1. YAZARLAR

  2. Sami Özuslu

  3. Toprakta ‘yüzde 29+’dayız
Sami Özuslu

Sami Özuslu

Toprakta ‘yüzde 29+’dayız

A+A-

Seçim kampanyasını kırsal kesimden başlatırken “Rumlar sizin köyü de istiyor, şu köyü de istiyor, burayı da istiyor” diye açıklamalar yapmıştı Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu...
Peşisıra Türkiye’de bir gazete ‘harita’ yayımlamış, Rumların toprak konusundaki açgözlülüğünü Türkiye kamuoyuyla beraber dünyaya duyurmuş, böylelikle bir kaşık suda fırtına kopuvermişti.
O günlerde çok söylendi, “Toprak konusu müzakerelerde en son konuşulacak mevzudur” diye, ama yine de ısrar edenler oldu. Kıbrıs Rum tarafının bir görüşmede toprakla ilgili bazı köy ve yer isimleri zikrettiği, o ‘harita’nın da o yerlerden yola çıkılarak çizildiği söylendi.
Bu bilgi farklı kaynaklar tarafından da teyit edilmişti zaten...
Ancak önemli olan soru şuydu:
Rum tarafının bazı yer isimlerinden söz etmesi müzakereler bakımından ne anlama geliyordu? Diplomatik lisanda bunun manası neydi?

**

Bu sorunun cevabını nihayet dün Kıbrıs Türk Müzakere Heyeti’nin ağzından işittik.
Yeni Müzakereci Ergün Olgun basına bilgi vermek için dün bir toplantı organize etti ve soruları da yanıtladı. Müzakere Heyeti’nin çoğu üyesi ile Cumhurbaşkanlığı Müste4şarı Hasan Güngör ve Sözcü Osman Ertuğ’un da hazır bulunduğu o toplantıda ‘harita’ konusunu gündeme getirip ısrarla “Kim ne önerdi?” sorusunun yanıtını istedim. Özellikle de Kıbrıs Türk tarafının ne önerdiğini bilmek, her Kıbrıslı Türkün hakkıydı çünkü... Hele bu bilgi kirliliği içinde!..

**

Ergün Olgun’un ve ekipteki diğer üyelerin söyledikleri çok netti:
1. Toprak konusu müzakerelerde en son ele alınacak konudur.
2. Kıbrıs Türk tarafı topark konusunun öne çekilmesine karşıdır.
3. Başlıklar ele alınırken topark konusunda Kıbrıs Türk tarafı geçmişten gelen kriterler çerçevesinde, minimum iade ve göçe yol açacak bir formül istediğini iletti.
4. Rumlar bazı yer isimlerini zikrettiler, ama Kıbrıs Türk tarafı buna itiraz etti ve bunun ‘geçersiz’ olduğunu kayıtlara geçirdi.
Bu kadar!..

**

Ergün Olgun ve Müzakere Heyeti’nin söyledikleri sürpriz olmamakla birlikte, bilgi kirliliğini biraz da olsa temize havale ediyor.
Bir başka deyişle Türkiye medyasına sızdırılan o bilgiler ve ‘harita’ aslında bizzat Kıbrıs Türk tarafının itirazıyla anında ‘geçersiz’ addedilmiş ve bu da BM kayıtlarına geçmişti.
Zaten bunun pazarlık başlangıcı için peşrev çekmeğe dönük bir taktik hareket olduğunu bilmek için ne müneccim ne de müzakereci olmak gerekmiyor.
Hatta Kıbrıs sorununun nasıl çözüleceğini bilmek de artık uzmanlık gerektiren bir konu olmaktan çıktı.
Nitekim “Toprak konusunda bizim talebimiz nedir?” diye ısrar edince, Ergün Olgun kendisinin de birlikte çalıştığı merhum Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın 1990’lı yıllarda zikrettiği, Annan Planı’na da yansıyan “yüzde 29+” formülünün hala ortadaki Kıbrıs Türk önerisi olduğunu inkar etmedi.
Yani “Ne bir çakıl taşı veririz” diyenlerinki ne de “Rumlar şu köyü de, bu köyü de istedi” diyenlerinki bir anlam ifade ediyor.
Kıbrıs sorunu çözülecekse Rumlar egemenlik ve yetki paylaşımı, Türkler de toprak verecek.
Bu denklemi hiçbir ‘nutuk’ ya da ‘uydurma harita’ değiştiremiyor.

Bu yazı toplam 2070 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar