Eski ABD Başkanı Donald Trump, Kasım ayındaki başkanlık seçimlerinde yenilgiye uğraması durumunda, 2028 seçimlerinde yeniden aday olmayı beklemediğini söyledi.

78 yaşındaki Trump, üç seçim üst üste Cumhuriyetçi Parti’nin başkan adayı oldu ve son sekiz yılda Cumhuriyetçi Parti’yi önemli ölçüde yeniden şekillendirdi.

Sinclair Medya Grubu’yla bir söyleşi yapan Trump, Demokrat Başkan Adayı ve Başkan Yardımcısı Kamala Harris’e kaybetmesi halinde yeniden aday olup olmayacağı sorusunda “Hayır sanmıyorum, bu son olacak. Hiç sanmıyorum” yanıtını verdi. Ancak Trump “Umarım çok başarılı olacağız” diye de ekledi.

ABD yasalarına göre başkanlar iki dönemden fazla görev yapamıyor. Yani Trump kazansa da, 2028’de yeniden aday olması beklenmiyor.

Donald Trump, geçmişte nadiren seçimi kaybetmesi ihtimalinden bahsediyordu ve sıklıkla konuşmalarında ve sosyal medya paylaşımlarında taraftarlarına seçim zaferi vaatleri veriyor.

Ancak Trump, son dört günde ikinci kez kaybetme ihtimalinden bahsetti.

Perşembe günü İsrail-Amerikan Konseyi’nin bir etkinliğine katılan Trump, kaybetme ihtimalinden bahsetmiş ve bu yenilginin kısmen Yahudi seçmenlerin hatası olacağını söylemişti.

Basında yer alan çeşitli haberlere göre Trump “Bu seçimi kazanmazsam ne olacağını biliyorlar mı? Ve bu yaşanırsa, Yahudi halkının önemli sorumluluğu olacaktır çünkü % 40 destek, % 60’ın düşmana oy vermesi anlamına geliyor” dedi.

Trump’ın bu sözleri Harris’in kampanya ekibi ve parti bağı olmayan Amerikan Yahudi kuruluşları tarafından kınanmıştı.

Harris’in kampanyası Ağustos ayından bu yana 190 milyon dolardan fazla para toplarken, Trump’ın kampanyası ve bağlı kuruluşları 130 milyon dolar bağış topladı.

CBS televizyonunun yayımladığı son ulusal ankete göre Harris % 52 ile Trump’ın önünde görünüyor.

Seçimde belirleyici olması beklenen eyaletlerde ise fark azalıyor ve Harris’in % 51 destek aldığı görülüyor.

NBC’nin yayımladığı ulusal ankette ise Harris ülke genelinde Trump’ın beş puan önünde görünüyor.

Ancak diğer anketlerde olduğu gibi NBC anketinde de Trump’ın seçmenler nezdinde seçimin en büyük meseleleri olan ekonomi, göç ve geçim sıkıntısı gibi konularda açık bir avantajı olduğu görülüyor.