1. YAZARLAR

  2. Ünal Fındık

  3. Trump’ın yeni “Ulusal Güvenlik Stratejisi”...
Ünal Fındık

Ünal Fındık

Trump’ın yeni “Ulusal Güvenlik Stratejisi”...

A+A-

Biz genel seçimlerimiz gündemiyle meşgul olurken geçtiğimiz günlerde ABD’nin yeni ulusal güvenlik stratejisi açıklandı. 

Donald Trump’ın ABD başkanı seçilmesinden sonra yaşananları geçen yazılarımda anlatmıştım. Trump’ın yeni “Ulusal Güvenlik Stratejisi” ise bütün bunların üstüne adeta tuz, biber ekti.

ABD Başkanı Donald Trump, ulusal güvenlik stratejisinin dört temelini şöyle sıraladı:

  • Yeni strateji belgemiz önceliği sınırlarımızın güvenliğine verecek.
  • Stratejimizde ikinci temel prensip Amerika'nın refahını korumak ve güçlendirmek olacak.
  • Stratejimizin üçüncü temel noktası barışı güçle korumak.
  • Stratejimizin bir diğer ayağı da tüm dünyada Amerika'nın etkinliğini, gücünü arttırmak.

55 sayfalık strateji belgesinde öne çıkan bu 4 maddeye baktığımızda “soğuk savaş politikalarına” geri dönüldüğünü rahatlıkla söyleyebiliriz.

Beyaz Saray'ın yayınladığı belgede “Onlar (Rusya ve Çin) ekonomilerinde serbestliği ve eşitliği azaltmaya, ordularını büyütmeye, toplumlarını bastırmak ve nüfuzlarını artırmak için bilgiyi ve verileri kontrol altına almaya kararlılar” dendi.

İşte bu anlayış soğuk savaş politikalarına dönüldüğünün göstergesidir. ABD önce kendine düşman yaratacak, sonra da bu düşmana karşı “dostlar” edinmeye çalışacak. Dünya ülkelerini “dost” ve “düşman” olarak ayıracak ve böylece tek kutuplu dünya koşullarına dönülecek.

ABD kendi sınırlarını korumak, Amerika’nın refahını artırmak, ABD’nin etkinliğini bütün dünyada artırmak ve dünya barışını güç kullanarak korumak olarak nitelediği yeni ulusal güvenlik stratejisi tam da kendisinin tek güç olacağı, tek kutuplu dünya koşullarına geçilmesini hedeflemektedir.

ABD bu yeni strateji belgesi ile dünyayı tehdit ediyor. Açıkçası tüm dünyaya meydan okuyor. Zaten geçen haftalarda BM kararlarına rağmen Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıdığını ilan etmesi ve İsrail büyükelçiliği binasını Tel Aviv’den Kudüs’e taşınması talimatını vermesi bu yeni stratejinin ilk işaretiydi.

Zaten yeni ulusal güvenlik stratejisi bu kararın hemen arkasından açıklandı. Hatta BM Güvenlik Konseyi’nin konuya ilişkin toplantısından hemen önce açıklandı. Ardından da ABD Güvenlik Konseyi daimi üyesi sıfatıyla veto yetkisini kullanarak BM GK’dan aksi yönde karar çıkmasını önledi.

ABD bu adımlarıyla bir yandan dünya barışını tehdit ediyor. Öte yandan da bütün dünyaya meydan okuyarak “ayağınızı denk alın yoksa sizi de düşman ilan eder hedefe koyarım” mesajı veriyor.

Trump’ın ABD başkanı seçilmesinin hemen öncesinde yazdığım yazıda “Tanrı Amerika’yı da dünyayı da korusun” demiştim. Benim öngörüm bir kehanet değildi. Ben kahin da değilim. Ama gelişmeleri iyi analiz edebildiğimi düşünüyorum. O günlerde gelişmeler bana bu günlerin çok uzak olmayan bir gelecekte kapımızı çalacağını gösteriyordu.

Trump bu yeni strateji belgesi ile dünyanın tek süper gücü olma yönünde yeni bir hedef belirledi. Bunu da gerekirse güç kullanarak yapacağını ilan etti. Bakmayın siz barışı güçle koruyacağını açıklamasına. Aslında söylediği “tüm dünyada Amerikanın etkinliğini ve gücünü artırmak için güç kullanacağını” ilan etmektir.   

Bu yazı toplam 1706 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar