Great kelimesinin sözlük anlamı ‘mükemmel, müstesna, fevkalade’.

Artık Amerika’yı yeniden ‘great’ yapmaya ant içen ırkçı, bilim ve insan hakları ile dalga geçen Trump’i örnek almaktan vazgeçmelisiniz.

‘Sıfır vaka, KKTC dünyaya örnek olmalı’ naraları, Maraş’ı açma hazırlıkları, ‘Rum’la kapışma seansları bir işe yaramıyor inanın, hiç yemiyoruz.

Bilime, akıl yoluna davet eden insanlara kulaklarınızı tıkamak, ne olduğu belli olmayan kriterlere dayalı, mantık dışı kararlar vermek, toplumdan bilgi saklamak, milliyetçi söylemler ardına saklanmak sizi de, bizi de uçuruma sürüklüyor.

Evrensel, yüksek kaliteli sağlık hizmetini geçtim, hiç aramıyorum da bizim hastalarımızı yatıracak yatağımız, antübe edecek sistemimiz mi var ki turizm ile kalkınacağız diye, büyük riskler alıyorsunuz, cesur adımlar atıyorsunuz? Kendi yurttaşınızı test etmekten, tedavi etmekten acizsiniz, turistleri nasıl tedavi etmeyi planlıyorsunuz merak ediyorum.     

Sağlık sektöründe örgütlü beş sendika ortak basın açıklaması yapıyor;

“İnsanlarımızın yoksullaşmayı göze alarak yaptığı tüm fedakarlıklarına rağmen hükümet geçen 4 aylık süre içerisinde kamu sağlık merkezlerinin alt yapısını olması gereken şekilde güçlendirmemiş, eksiklikleri gidermemiş ve ülkeye karantinasız giriş uygulamasını kaldırarak toplumumuzu ciddi bir pandemi riskiyle karşı karşıya bırakmıştır”

Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği uygulamayı Yüksek İdare Mahkemesi’ne taşıyor ve ülkeye yüksek riskli ülkelerden karantinasız olarak giriş yapılabilmesine olanak sağlayan Bakanlar Kurulu kararlarının iptali ve yürütmenin durdurulması talebinde bulunuyor;

*Önceden olmayan covid hastaları için ek yatak kapasitesi ve izolasyon odaları yaratılmadı,

*Yoğun bakım kapasitemizi artırmak için tüm toplumun, kurumlarımızın, örgütlerimizin, UNDP’nin bağışları ile sağlanan ventilatörler depolarda bekletildi,

*Pandemi hastanesi yılan hikayesine döndü,

*COVID-19 tanısı için gerekli düşük doz çekim özelliğine sahip bilgisayarlı tomografi cihazı alınmadı,

*Bronkoskopi cihazı arızalı diye hastalar sevk edilmeye devam edildi…

Daha ilk günden ülkeye gelen 571 yolcuya yapılan ikinci PCR testlerinin 3 tanesi pozitif çıkıyor. Bu üç kişi hem geliş, hem gidiş limanlarında diğer yolcular ile birlikte aynı salonda yan yana oturuyorlar, pasaport kuyruğunda bekliyorlar, aynı araçta seyahat ediyorlar, taksiye, otobüse biniyorlar.

Devletçilik oynayacaksınız diye kategoriler belirliyorsunuz, riskli gördüğünüz ülkelerden gelenlere karantina koşulu koyuyorsunuz. Bu ‘riskli ülkeleri’ neye göre belirlediğiniz zaten belli değil de tüm kategoriler birlikte seyahat ediyor. Siz içlerinden bir kısmını kimseyle temas etmesinler diye ayırıyorsunuz. Bu vakte kadar ettikleri temaslar ne olacak?  

Elbette turizm önemli bir sektörümüz, elbette korunmalı, geliştirilmeli. Ancak bu hem sektör için hem kamu sağlığı için minimum risk teşkil etmeli. Ne düzgün bir sistem kurma yetiniz, ne kontrol mekanizmanız, ne sağlık altyapınız yoksa böyle riskler alamazsınız. Siz daha doğru hastayı doğru hastaneye ulaştırmayı beceremiyorsunuz, hangi testin negatif, hangisinin pozitif olduğunu ya anlamıyor ya anlatamıyorsunuz. Test kitiniz de kalmamış zaten.

Vazgeçin artık, yapmayın!

Hepimizin sağlığı ile oynuyorsunuz, Turizm sektörünü de, ülkeyi de felakete sürüklüyorsunuz.

Bir de başarı hikâyeleri anlatmıyor musunuz?

Komik oluyorsunuz. Trump’tan da komik!