1. YAZARLAR

  2. Konuk Yazar

  3. Tufan Erhürman: CAS çalışanlarının durumu
Konuk Yazar

Konuk Yazar

YENİDÜZEN

Tufan Erhürman: CAS çalışanlarının durumu

A+A-

Konuk Yazar
Tufan Erhürman

Son günlerde kamuoyunun gündemine gelen CAS çalışanlarının yaşadıkları sorunları anlayabilmek için 2007 sonu-2008 başından itibaren yaşanan gelişmeleri özetlemekte büyük yarar var.

Aralarında 1991’den (hatta 1988’den) beri KTHY’de çalışanların da, 2006’da KTHY’de istihdam edilenlerin de bulunduğu bu kişiler, 10 Kasım 2007’de imzalanan bir protokolle CAS Ltd.’de hizmet vermek için görevlendirilmişlerdir.

Protokol’ün 1’inci maddesi şöyledir: “Taraflar, 10 Kasım 2007 tarihinden itibaren Ercan Hava Limanı’nda Yer İşletme Hizmetlerinin CAS Ltd. tarafından verileceğini ve ekli listede isimleri geçen ve halen Ercan Hava Limanı’nda yer işletme hizmetlerinde çalışmakta olan KTHY personelinin 10 Kasım 2007 tarihinden itibaren CAS Ltd.’de hizmet vermek için KTHY tarafından görevlendirilmiş olduğunu kabul ve beyan ederler”.

Görüldüğü gibi bu madde, KTHY’den CAS’ta görevlendirilen ve isimleri ekli listede yer alan personelin (ki bugün kamuoyunun gündeminde olan bu personeldir) hukuki statüsünü açıkça ortaya koymaktadır. Bu personel KTHY personelidir ve CAS’ta GÖREVLENDİRİLMİŞTİR. KTHY personeli statüsüyle bir şirkette görevlendirilen personelin bu görevlendirme dolayısıyla statüsünü kaybetmeyeceği hukuken son derece açıktır. Çünkü hukuken görevlendirme, görevlendirilen kişinin statüsünü kaybetmesi sonucunu doğurmaz.

Nitekim aynı Protokol’ün 2’nci maddesinde bu konu daha da netleştirilmiştir. Bu maddeye göre:
“Ekli listede ismi geçen personel her ne kadar da CAS Ltd.’de hizmet vermeye görevlendirilmiş olsalar dahi, mali, özlük hakları ile Toplu İş Sözleşmesi’nden kaynaklanan tüm sair haklar ve mükellefiyetleri bakımından KTHY personeli olarak işlem görmeye devam edecektir”.

Aslında bu madde Protokol’de yer almamış olsa da durum değişmeyecektir. CAS’ta görevlendirilen personel KTHY personeli statüsünü korumaya devam ettiğine göre, zaten 2’nci maddedeki düzenleme 1’inci maddedeki düzenlemenin doğal hukuki sonucudur. Ancak 2’nci maddenin de Protokol’de yer alması, durumu netleştirmek açısından önemlidir.

Nitekim bu Protokol’ün imzalanmasından sonra 2010 yılına kadar bu kişiler maaşlarını KTHY personeli statüsü altında almaya devam etmişler ve maaşlarında herhangi bir değişiklik olmamıştır. Örnek vermek gerekirse, 2002 yılında KTHY’de çalışmaya başlayan bir personel 2010 yılına kadar KTHY personeli statüsü altında 2,800 TL civarında maaş almaya devam etmiştir.

2010 yılında KTHY’de yaşanan sorunların ardından CAS’ta çalışanlar önce işten çıkarılmış ancak çok kısa bir süre sonra yeniden görevlerinin başına dönmüşlerdir.

Ancak görevlerinin başına dönmelerinin ardından yukarıda örneği verilen çalışanın maaşı 1700 TL’ye düşmüştür. Bu çalışanlara bu maaşa ek olarak KTHY’de çalıştıkları her yıl için 30 TL artı ödeme yapılacağı söylenmiş ancak bu ödeme yalnızca bir kez (o da KTHY’de çalışılan her yıl için 20 TL olarak) yapılmıştır. Daha sonraki tarihlerde örneği verilen kişi 1700 TL’lik çıplak maaşını alarak çalışmaya devam etmiştir.

Bunun ardından 28.8.2014 tarihinde Başbakan Yardımcısı Serdar Denktaş ile Hava-Sen arasında imzalanan bir protokolle bu kişilerin görevlerine son verilmiş ve bir ay içinde (29.8.2014) tarihine kadar ilişik kesme belgesi alacak olanların yeniden CAS’ta işe başlamaları konusunda anlaşılmıştır.

Buradaki hukuki sorun, 28.8.2014 tarihine kadar CAS Ltd.’de görevlendirilmiş KTHY personelinin “KTHY personeli” hukuki statüsünün ortadan kaldırılması ve bu personelin CAS’ta yeniden işe başladıkları tarihte, KTHY personeli statüsünden arındırılarak artık yalnızca CAS çalışanı haline getirilmesidir. Buna ek olarak CAS çalışanlarının maaşlarında bir kez daha düşüş yaşanması ve yukarıda örnek olarak verilen çalışanın maaşının bu kez de 1700 TL’den 1560 TL’ye düşürülmesi öngörülmektedir. Oysa CAS çalışanlarının arasında 1991’den itibaren tam 23 yıldır çalışmakta olan ve emekliliğine çok az bir süre kalmış insanlar da vardır ki 23 yıl çalışmış, 40’lı yaşlarının sonlarına yaklaşmış bu insanların yalnızca 1560 TL maaşla çalışmak zorunda bırakılmaları herhalde kimseye adil gelmeyecektir.

Maaşların bu derece düşmesinden bile daha büyük sorun, bu kişilerin iş güvencesidir. “Yeni” CAS şirketinin ortakları, tasfiye halindeki KTHY ile bir gerçek kişi olarak görülmektedir. Bu durumda bu şirketin KKTC devletiyle herhangi bir hukuki ilişkisi yoktur ve 2010’a kadar KTHY’de 2800 TL maaşla çalışan bir kişi, 1560 TL maaşla bu şirkette çalışmayı kabul etse dahi, onun bu kabulünün iş güvencesi açısından kendisine hiçbir şey kazandırmayacağı açıktır.

KTHY’nin -özelleştirme, tasfiye, adı her ne konulursa konulsun- adı altında batmasının sorumlusunun orada çalışanlar olduğu ve devletin lütfedip bu kişilere ekmek vermeye devam ettiği yönündeki yaklaşım, kamuda istihdam edilen KTHY çalışanlarının intibaklarında olduğu gibi, burada da sürdürülmektedir. 2007 sonunda CAS’ta görevlendirilen KTHY çalışanları zaten 2800 TL maaştan 1700 TL seviyesine geriletilmişlerken, bu kez de 1560 TL maaşa ve güvencesiz çalışma koşullarına geriletilmeye çalışılmaktadır. Birçoğu 20 yılı aşkın süredir, tüm yönetim kadroları devlet tarafından atanan KTHY’de görev yapmış bu kişiler, bir kez daha, devletin ve onun atadığı yöneticilerin hatalarının bedelini çok ağır bir biçimde ödemeye davet edilmektedirler.

CAS çalışanlarının durumu ile ilgili olarak 2007 sonu-2008 başından itibaren yaşanan gelişmelerin özeti yukarıdadır.

Bu şartlar altında üzerinde düşünülmesi ve konuyla ilgili karar verilirken esas alınması gereken noktalar şunlardır:

1. 2007 yılının Kasım ayında imzalanan protokolle CAS’ta görevlendirilen KTHY çalışanları da aynen kamuda istihdam edilen KTHY çalışanları gibi KTHY personeli statüsündedir.

2. Bu kişiler arasında da, aynen kamuda istihdam edilen KTHY çalışanları arasında olduğu gibi, 1990’lı yıllardan itibaren KTHY’de çalışan onlarca kişi vardır.

3. KTHY’nin –tasfiye veya özelleştirme (adını ne koyarsanız koyun) yoluyla- batmasının ardından bu kişilerin maaşlarında da kamuda istihdam edilen KTHY çalışanlarının maaşlarında olduğu gibi ciddi düşüşler yaşanmıştır.

4. Kamuda görevlendirilen KTHY çalışanlarından farklı olarak bugün bu kişiler maaşlarının bir kez daha düşmesi ve güvencesiz koşullarda çalışma riskiyle karşı karşıyadırlar. Dahası bu kişilere, ya 1560 TL maaşla güvencesiz iş koşullarında çalışmayı kabul edersiniz ya da işsiz kalırsınız denilmektedir.

Kısacası, yıllarca devlet tarafından atanan kişilerce yönetilmiş KTHY’de çalışanlar önce ciddi bir adaletsizlikle karşılaşmışlar ve onlara özelleştirilecek diğer kamu kuruluşlarında çalışanlar karşısında bir adaletsizlik yapılmış, şimdi de KTHY çalışanlarının bir kısmı, eski iş arkadaşları karşısında bir adaletsizlikle karşı karşıya bırakılmıştır. Bu ülkede, her şeye rağmen ısrarla sosyal devleti, adaleti, eşitliği savunmaya devam eden insanların elbette bu durum karşısında söyleyecek sözü olmalıdır. Ve tabii ki olacaktır!

Bu yazı toplam 2743 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar