Cumhurbaşkanlığı seçimlerine 6 ay gibi kısa bir süre kaldı. Ama siyasi partiler hala adaylarını belirlemedi. Muhtemel adaylar da hala yoklama yaparak el ense çekiyorlar.

Muhtemel adaylardan şimdiki cumhurbaşkanı Akıncı yaz başından bu yana festival ve panayırları dolaşmakta, köy ve işyerlerini ziyaret etmektedir. Akıncı bu ziyaretlerde halkın desteğini sağlamaya ve başarırsa bir 5 yıl daha sarayda oturmaya devam etmek istiyor.

Cumhurbaşkanlığı konusunda kafası en karışık parti UBP’dir. UBP kadroları kendi adayı ile seçime gitmeyi isteseler de genel başkan ve başbakan Ersin Tatar aday olmak istemiyor. Dahası sayın Tatar, HP ile koalisyon kurarken muhtemelen Kudret Özersay’ın çatı adaylığına yeşil ışık yaktığı için süt dökmüş kedi gibi siniyor.

Bugüne kadar sessizce süreci izleyen HP kurmayları ve Özersay da nihayet önceki gün konuşmaya başladı. HP kurmayları genel başkanlarının aday olması gerektiğini söylerken Özersay da hem kendisinin, hem de Ersin Tatar’ın aday olması durumunda hükümetin bozulabileceğini iddia etti.

Bu aslında UBP’ye ve Ersin Tatar’ın kendisine açık açık meydan okumaydı. Özersay, Tatar’a “ya söz verdiğin gibi benim çatı adaylığımı desteklersin, ya da bu hükümet biter” dedi.

Muhtemel adaylardan Serdar Denktaş ise baraja takılacak olan DP’nin genel başkanlığını bırakarak başka ittifaklar aramaya başladı. Önce YDP ile DP’nin Meclis çalışmalarında güçlerini birleştirmesi gerektiği yönünde mutabakat sağladı. Ardından da DP’nin kapatılarak YDP’ye katılması konuşulmaya başlandı.

Bunun altında yatansa  bağımsız aday olacağı artık belirginleşen Serdar Denktaş’ın desteklenmesidir. Gerçekleşir mi bilemem. Ama Serdar beyin bunu sonuna kadar zorlayacağı kesindir.

Bütün bu denklemin içinde ana muhalefet CTP’nin ne yapacağı, nasıl bir yol izleyeceği merakla bekleniyor. Özellikle UBP, CTP’nin tavrı netleşmeden bu yönde herhangi karar almayacaktır diye düşünüyorum.

 Bunu UBP Genel Sekreteri Ersan Saner önceki gün bir TV programında açıkladı. Saner kendi kararlarının ne olacağı sorulduğunda “Ekim ayı sonu gibi kararımızı açıklarız. Zaten daha CTP de kararını açıklamadı” diyerek CTP adayını açıklamadan kendilerinin bir karar alamayacağını ima etti.

Geçen hafta sonu kurultayını gerçekleştiren CTP, muhtemelen önümüzdeki hafta başı toplanacak PM’de Genel Sekreter ve MYK üyelerini seçecek. Böylece yürütme organını da yeniden oluşturacak CTP’nin cumhurbaşkanı adayını netleştirmesi için önünde başka engel kalmayacak.

Bana göre CTP, Genel Başkanı Tufan Erhürman’ı aday göstermelidir. Çünkü CTP için bu ülkenin ana sorunu “Kıbrıs sorununun çözümsüzlüğüdür”.

Bütün sorunların temelinde bir türlü çözümlenemeyen Kıbrıs sorunu vardır. Öyleyse CTP bu sorunu bilen, nasıl çözümleyebileceği konusunda vizyonu olan ve halkın da benimsediği kendi genel başkanını aday göstermekten çekinmemelidir.

Kurultay’da bir üyenin “CTP bu hassas dönemde kendi adayını göstermesin ve ilk turdan Akıncı’yı desteklesin” yönlü konuşması elbette önemlidir. Bu düşüncede olan başka üyeler de olabilir.

Ben bu görüşlere saygı duyarım ama katılmam. Bana göre sayın Akıncı Crans Montana’dan sonra kamuoyuna “bu bizim neslin son denemesiydi, bundan sonra yeni nesil bu yönde ne yapabilirse yapacak” yönlü açıklaması ile zaten yeniden aday olmayacağı mesajını vermişti.

Bu nedenle sormak gerekir “o günden bu yana ne değişti de sayın Akıncı kendi neslinin yeniden görev almasını gündeme getirdi?”

Halbuki misyonunu tamamlayan ve yeni dönemde yeni nesli işaret eden Akıncı’nın, Erhürman’ı desteklemesi çok daha gerçekçi olurdu.

Olsun bu seçim ilk turda bitmeyecek. Büyük ihtimalle ikinci tur olacak. İkinci tura Erhürman ile Akıncı kalırsa sorun yok. İkisi de çözüm yanlısı olduğuna göre halk ikisinden birini ve bence yeni nesil temsilcisini seçecek.

Ama kimi köşe yazarlarının dediği gibi bu seçimde 2.inci tura Erhürman ile “iki devletli çözüm hayali kuran statükocu” bir aday kalırsa o zaman da tüm çözüm güçleri nasıl ki 2015 seçimlerinde Akıncı’nın yanında yer aldı, bu kez de Erhürman’ın yanında yer alacak.

Çünkü çözüm bu ülkenin olmazsa olmazıdır. Statüko ise bu ülkeyi ve bu ülke insanını yok olmaya götürüyor.

Bu anlamda CTP bu süreçte sorumluluk üstlenmeli ve en güçlü adayıyla, kendi genel başkanıyla bu yarışa bir bütün olarak hazırlanmalıdır.

Unutmayın başka Kıbrıs yoktur.