Zekai Altan

ESKİŞEHİR’DE ÇİBÖREK TADI

Eskişehir’de kısa bir gün. Günübirlik. Kısa süreli. Kültür yönü ağırlıklı bir görüşme gezisi. Eskişehir’e ilk gidişim. Özellikle Odun Pazarı Belediyesine ait kültürel değişimi ve gelişimi incelemek ve birkaç toplantı için. Buradan da İstanbul’a sağlık kontroluna. Odun Pazarı Belediyesine ait çarşıyı gezdim. Rehberimiz Gökhan. Bize yön veriyor ve görüşmeleri ayarlamaya çalışıyor. Odun Pazarında ciddi bir restorasyon çalışması ve geleneksel kültüre sahip çıkma çalışmaları. El sanatları ve özellikle cam işlemesi ve lüle taşı işciliğine kadar oldukça önemli adımlar atıldı. Bu adımları atanlar da ustalar ve duyarlı öğretim üyeleri. Ciddi çalışmalar içerisindeler. Belediye de oldukça başarılı mı, bilemeyeceğim. Çünkü bu alanda hiçbir temas kuramadım. Yetkili bile göremedim. İşin başını çekenler ustalar ve kurumlardır. Özellikle Harun Yoldaş hoca. Cam ustası. Eskişehir’deki Osmangazi Üniversitesinde görevli. Bu geleneksel el sanatının gelişip Eskişehir’e mal edilmesi konusunda oldukça başarılı. Öncü ve oldukça başarılı. Cam işlemeciliğinin öyküsünü anlattı. Ve cam işleme sanatının geleneksilliğinin sürdürülmesi için Eskişehir’in nasıl sahiplendiğini anlattı. Bu bilgileri Odun Pazarı Belediyesi’nden almayı beklerken bu görevi öğretim üyeleri ve esnaf üstlendi. Odun Pazarını dolaştık. Yalnızca yapıların restorasyonu göze batıyor. Ve bu yapılara çarşılar açıldı. El sanatı ve diğerleri aynı yoğunlukta ve aynı standartta.  Sokaklarda köşe başı dükkanlarda odun oymacılığı, zeytinyağlı sabunlar gibi el ürünleri sergilenip satışı yapılıyor. Bunların dışında pek fazla birşey göremedim. Belediyenin tanıtım yönü zayıf gibi. Eskişehir’in bir Üniversite şehri olduğunu, çok temiz, çok uzun çarşısının ve gondollu gölün içerisinde kürek çekerek gezi yapabileceğinizin yanısıra çok temiz ve insanlarının konukseverliği ile harika bir kent olduğunu da ayrıca belirtmek isterim.  Burada dolaşırken hep dikkat ettim. Geleneksel mutfakları. Yok gibi. İlk imaj. Standart restorantlar. Geleneksel restorant göremedim. Odun Pazarı Belediyesi çalışmalarında geleneksel ürünlerin içerisinde mutfağın ve mutfak ürünlerinin de yer aldığını görmek isterdim. Yine Harun hocanın önerisi üzerine tavsiye ettiği bir restoranta gitttik. Gökhan ile birlikte. Asumani Lokantası. Gökhan kaldığımız süre içerisinde çok güzel bir konukseverlik gösterdi. Özverisi ve yardımcı olma yönünde çok katkı sağladı.

ASUMANİ LOKANTASI

Asumani Lokantası Eskişehir’de restore edilen konaklardan bir tanesi. Arnavut taşı döşenmiş yollardan yürüyerek yokuşu tırmanarak dar sokak içerisinde bir mekan. Tipik bir ev. İki penceresi ve kapısı oldukça dikkat çekici. Eski. Duvarda asılı tabeladaki yazıda “Tüfekcizade Konağı” yazıyor. 1815 yılına ait bir yapı. Eski bir bina. Kültür Mirası. Burada geleneksel Eskişehir tadı olan Çiköfte için geldik. Çiğ köfte değil. Çi köfte. Mekan iki katlı. Küçük odalar. Dekorasyonu etnografik eşyalar. Sade. Çok değil. Üst kattaki odalar ise geleneksel halılarla yer sofrası olarak düzenlendi. Dış alan ise oldukça küçük. Üç dört masa alacak kadar. Çıkrıklı kuyu avlunun en güzel görüntüsünü veriyor.

MÖNÜ VE LEZZET

İşletmecileri ile yakın bir ilişki bile kuramadık. Mutfakta yapılan geleneksel tadları bile göremedik. İzin vermediler. İlk imajın yeterli işletmeciliğin gelişmediği yönünde. Mönü kartı yok. Sunulan ürünlerin fazla olmamasından kaynaklanıyor. Uygulanabilir. Burada tatmak istediğimiz çibörekti. İşletmeci bayandan çibörek dışında başka spesiyallerin neler olduğunu sorduğumuzda  haşhaşlı gözleme ve mantının olduğunu söyledi. Biz de çibörek, mantı ve haşhaşlı gözleme siparişi verdik. Çibörek bizim Kıbrıs mutfağında yaptığımız hellim böreği. Saçta pişiriliyor. İçerisinde de kıyma. Haşhaşlı gözlemeye burada katmer diyorlar. Katmer bizde tatlı olarak bilinir. Aynı isim ancak tad ve kullanılan malzeme farklı. Gözleme tabağının içerisinde siyah zeytin, yeşil zeytin, domates ve doğranmış çilek ile servis edildi. Çok sade bir mekan. Servisi de sade. Hizmet verenler, çalışanlar aile. Güleryüzlü. Sempatik. Fazla diyaloğa giremedik. O atmosferi yaklayamadık. Temiz ve hijyenik bir mekan. Bu tür mekanlarda olması gereken aile ortamını hissettirmek. Diyaloğun biraz geliştirilmesi gerekir. Bir gün Eskişehir’e giderseniz bu küçük mekanı ziyaret edin. En azından benim kısa bir gün içerisinde tavsiye üzerine geleneksel Eskişehir damak tadını aldığım bir mekan. Çibörek, kıymalı mantı üzerinde de sarmısaklı acılı soslu, haşhaşlı gözleme ve iki kola ile iki ayrana ödeyeceğiniz ücret 40,00 TL. Mönüde ayrıca ızgara kebap servisi de verilmektedir. Eskişehir’de bir de Met helvası ve Balaban köftesi  meşhur. Ancak ben tadamadım. Çünkü tanıtımı yok. Pek de önemsenmiyor gibi düşünüyorum. Eskişehir’e giderseniz siz olsun bu tadları tadın.

MÖNÜ
ÇİBÖREK
MANTI
GÖZLEME
MEŞRUBAT
ÜCRET 4 KİŞİLİK: 40,00 TL