1. YAZARLAR

  2. Salih Sarpten

  3. Tükenen Öğretmen
Salih Sarpten

Salih Sarpten

Tükenen Öğretmen

A+A-

Eğitimi yönetenler farkında mı bilmiyorum ama hem sayısal, hem de motivasyon olarak öğretmenlerimiz tükeniyor.  

Eğitimin her kademesinde (özel eğitim, okul öncesi, ortaokullar, liseler) oldukça fazla sayıda öğretmen eksikliği yaşanıyor.

Zaten eğitim yılına yeterli sayıda öğretmenle başlayamamış hatta öğretmen atamaları yüzünden tarihte ilk kez okullar bir hafta geç açılmıştı. Bir de bunların üzerine Ocak ayı itibariyle oldukça fazla sayıda emekli olan öğretmen, müdür muavini ve okul müdürünü eklediğimizde, okullarımızın öğretmen açısından yaşadığı sayısal tükenmişliği ne kadar büyük bir düzeyde olduğunu rahatlıkla anlayabiliriz.

Ancak bir türlü anlayamadığımız; Nasıl oluyor da bütün bunlar öngörülemiyor!

Hal böyle olunca ne oluyor biliyor musunuz?

Sınıflar bileştiriliyor, sınıftaki öğrenci sayısı bir anda iki katına çıkıyor ve zaten kalabalık olan sınıflar nitelikli ders yapılamaz tıklım tıkış bir hal alıyor.

Öğretmenlerin sayısal olarak tükenmiş olmalarının yanında mesleklerine yönelik motivasyon anlamında da tükenmişlikleri var.  Ve ne acıdır ki öğretmenlerin yaşadığı tükenmişlik hissi diğer bütün mesleklerden çok daha hızlı bir şekilde katlanarak artıyor. Emekli olma yaşı gelenler mesleği bırakırken, henüz bırakma şansı olmayanlar okullarına mutlu olmayan bir ruh hali ile gidiyorlar.

Sağlıksız, kalabalık ve pedagojik olarak kontrol edilemez sınıflarda ciddi davranış sorunları yaşayan öğrencilere istendik, doğru davranış kazandırmak için canını yiyorlar ama;

  • Demokratik olmayan, hiyerarşik ve merkeziyetçi bir yönetim tarzı ile karşı karşıya kalıyorlar,
  • Mesleki gelecekleri konusunda kendilerini güvensiz hissetmekte, belirsizlik ve farklı engellenmeler yaşıyor, partizanlığı ve adam kayırmacılığı görüyorlar,
  • İhtiyaçlarını dikkate almayan bir yönetim anlayışını sonuna kadar yaşıyorlar.

Sözün özü; eğitimin en önemli yapı taşı olan öğretmenler tükenmişlik yaşıyorlar.

Buna karşın eğitimi yöneten anlayış bu durumun ya farkında değiller ya da görmemezlikten geliyorlar. Çünkü bütün bu yaşananlara rağmen hâlâ öğretmene değer vermemek, eğitim sorunlarının tüm kabahatini öğretmene çıkarmak ve öğretmen tasarrufu politikasında ısrar etmek başka türlü açıklanamaz diye düşünüyorum.

Öğretmenlik meslek statüsünün yükseltilmesinin, bir toplumun statüsünü yükseltmek demek olduğunu anlamalıyız.

Çağdaş eğitim sistemlerimin temel uğraşı öğretmene yatırım yapmaktır. Bizim temel uğraşımız ise öğretmenlik meslek itibarını yerle bir eden plansızlığa ses çıkmamakmış gibi görünüyor.

ogretmen-010.jpg


Buraya Dikkat

Daha Etik Bir Anne-Baba Olmak

Şöyle bir düşünün; çocuğunuz için adil olmayan neler yaptınız?

Şurası bir gerçek: Konu çocuğunuz ise anne-baba olarak toplumda eşitlik kurallarını harfiyen uygulama şansınız yok…

Hiç kuşku yok ki bütün çocuklar özeldir ve biriciktir. Ancak çoğunuzun ayrıcalıklı olduğunu düşünmeniz doğumundan itibaren başlıyor. “Her şey çocuğum için” anlayışıyla yaptıklarınız haddi hesabı yok gibi… Çocuğunuzun daha iyi bir eğitim alması, daha rafine bir çevrede büyümesi ya da daha mutlu olacağı bir an yaratmak için ne kadar ileri gittiniz.

Mesela onun yerine ev ödevini siz yapmadınız mı? Yeri geldi onun yapması gereken resmi siz yaptınız, çözmesi gereken problemi siz çözdünüz, araştırması gereken konuyu onun yerine siz hazırlayıp çantasına koymadınız mı? Arkadaşlarıyla girdiği kimi tartışmalarda haksız olduğu halde, onun haklılığı için canla başla uğraşmadınız mı?

Peki ya bütün bunlardan sonra mezun ettiğiniz çocuğunuz bir işe girmesi için yaptıklarınız! Müdahaleler, araya mühim kişiler sokmalar, tanıdıkları araya koyup, ricalarda bulunmak. Bir düşünün, çocuğunuz için ne kadar etik dışı davranışlarda bulundunuz?

Aslında, her şey onun adına tasarladığınız hayata bir adım daha yaklaşması için… Belki de daha etik bir anne-baba olmak, kendi hayatını kendisinin kurması için çok daha yararlı olacaktır.


Okumuş muydunuz?

Kitapları seviyor musunuz öyleyse hayatınız boyunca mutlu olacaksınız demektir.

Jules Chore

Bu yazı toplam 1734 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar