Cenk Mutluyakalı

Cenk Mutluyakalı

TÜL PERDE

A+A-

 

Son yağmur damlası ıslattığında toprağı, bir mevsim önce yolunu kaybetmiş tohum gülümser güne...
Bir damla daha düşer mavinin kalbinden...
Teni boşalır gökyüzünün, akar teri...
Sevişir badem çiçeğiyle...
Son bir temas...
Bir dokunuş...
Bir içten söz...
Isıtır yeryüzünü...
Öyledir mutlaka, her yeni vedadan önce...

***

Uzun bir yürüyüşün ardından, yolculuk bitmese de, yol bitmişse eğer ve ince bir sancı geziniyorsa hâlâ bedeninde...
'Yine görüşürüz' demek yetmez...
Bir 'sarılma' ister insan ve kulağına fısıldanan birkaç kelime...
O sesler kalır geriye...
O ürperişler, inceden inceye...

***

En sıcak ve şehvetli dokunuşlardan sonra bir patlama yaşanır, titrer bedenler hani, uçsuz bucaksız ormanda özgürce koşan ceylan misali çıkacak olur insanın vücudundan kalbi...
Uzanmak ister sessiz bir boşluğa, iki çift göz, sözsüzce yan yana...
Yummak gözlerini ve dinlemek ister haz mevsiminin nefesini...
Yetmez...
'Güzeldi' diyen bir bakış ister, dört bir yana savulmuş nar tanelerinin akan kızıl yaşlarına dönmesin diye yürek...
Ve yeniden 'okşanmayı' bekler, tül perdenin sabah serininde 'cam'ına dokunuşu gibi...

***

Diyelim 'mahkumusunuz' gizli bir sevdanın ve o gün 'görüş günü'...
Bir sevgili var karşınızda...
Kirli adımlarıyla gelen 'gardiyan' böler şarkınızı bir anda...
'Süre dolmuştur' der...
"Ayrılık" vakti...
Akrep boynunu büker yelkovana...
Hani gitmeden önce son bir bakış ister insan, paslı gözlerine...
O son bakış olmazsa "mahkumluk" orada başlar işte...

***

Hani ilk günüdür okulun ve bırakmak istemez elinizi yavrucuk, salya sümük iç çeker içinizden çeker adeta canınızı...
Kuytularında kaybolursunuz kendi çıkmazlarınızın...
Bilirsiniz, orada bırakmak ve gitmek gerek yine de...
O en son bakışınız kalır umudunda, bir mum ışığının kendi bedenini erittiği sıcaklık gibi...
Işınırsınız, erimeden, o son bakışın aşkına...

***

Eksilirsiniz...
O son bakış...
O son dokunuş...
O son öpüş...
O son sevda sözcüğü yoksa...

***

Her 'veda'dan önce o son gülüş olmadan 'yitik'tir her buluşma...

Bu yazı toplam 2252 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar