Tüm çalışmalar Kıbrıs Türk Dili ve Edebiyatı için…
Araştırmacı Yazar ve Öğretmen Arzu Arhun Topçu, gönül verdiği Kıbrıs Türk dili ve kültürü alanında yaptığı araştırma ve çalışmaları bir kitapta derledi; ‘Kıbrıs Lefkoşa İlçesi ve Köyleri Ağızları’ okuyucuların beğenisine sunuldu.
Fehime ALASYA
Kıbrıs Türk Dili ve Edebiyatı’na gönül veren ve 23 yıldır bu alanda öğretmenlik yapan Arzu Arhun Topçu, araştırmacı yazar kişiliği ile hazırladığı ‘Kıbrıs Lefkoşa İlçesi ve Köyleri Ağızları’ isimli kitabını okuyucuların beğenisine sundu.
Topçu’nun ilk eseri olan ve baskısı yapılan ‘Kıbrıs Lefkoşa İlçesi ve Köyleri Ağızları’ kitabı birkaç hafta içerisinde raflarda yerini alacak.
Öğretmenlik mesleğine 1997 yılında başlayan Arzu Arhun Topçu, 2019 yılından beridir de müdür muavinliği görevini yürütüyor…
Topçu’nun uzun zamandır üstünde çalıştığı Kıbrıs ağzıyla ilgili olan ilk kitabı aynı zamanda Kıbrıs halk edebiyatı ve halk kültürüne ait metinleri; destan, masal, türkü ve manileri de bünyesinde barındırıyor.
Uzun yıllar önce başlayan gezi, gözlem, deneyim ve araştırmalarla ortaya çıkan kitap, Topçu’nun üniversite lisans tezinin güncellenmesiyle hayata geçmiş.
“Dilimize ve kültürümüze sahip çıkmalıyız.”
Kıbrıs diline ve kültürüne sahip çıkılması gerektiğinin altını çizen Topçu, “Konuşma dili ayrıdır, halk kültürünün bir parçasıdır ama yazı diline dikkat etmeliyiz. Kıbrıs ağzı has Türkçeye çok yakındır, bu nedenle de konuşma dilini korumak bana göre çok ama çok önemli. İnsanların konuşmalarından derlediğim metinlerin özellikle has Kıbrıs dili olması, gelecek nesillere aktarımı için çok önemli.” dedi.
“…gönül rahatlığıyla bu projeyi hayata geçirdim…”
Topçu, 1997 yılında üniversite son sınıfken hazırladığı Lisans Bitirme Tezi’ni geliştirerek, o yıllarda köy köy gezerek topladığı verileri bir kitapta derledi.
Bu çalışmalarla ilgili YENİDÜZEN’e bilgi aktaran Topçu, heyecanını okuyucularla şöyle paylaştı:
“O dönem de tezim tüm öğrenciler arasından 100 puan almıştı. O dönemden beridir bu tezi kitaplaştırıp herkese ulaştırmayı hedeflemiştim. Bu düşünceyle de tezimi geliştirdim. Bu bilgileri toplarken misafir olduğum birçok Kıbrıs evi hala hatıralarımda canlı. O günlerde kapısını çaldığım kimse beni geri çevirmemişti, kimisi beni gazeteci sanmıştı. Mani veya masal öğrenmek için sorduğum birçok kişinin bana ‘İşten güçten masal okuyacak fırsatımız mı kalırdı?’ dediğini hala hatırlıyorum. Bu tezin üzerine ne kadar kütüphane varsa gidip araştırdım, çok okudum, çok inceledim, tezimin üzerinde birçok değişiklik ve düzenleme yapsam da kişilerin ağzından çıkan metinlere hiç dokunmadım. Bazı kısımları daktiloda yazılmış olan bu metinleri de teknolojik ortama aktarmak için büyük zahmet verdim ama gönül rahatlığıyla bu projeyi hayata geçirdim…”