1. HABERLER

  2. RÖPORTAJ

  3. “Tüm diyabet hastalarına sadece 1 doktor bakıyor”
“Tüm diyabet hastalarına sadece 1 doktor bakıyor”

“Tüm diyabet hastalarına sadece 1 doktor bakıyor”

Dernek Başkanı Mert, kamu hastanelerinin genelinde, diyabet hastalarına sadece 1 uzman hekimin hizmet verdiğini açıkladı.

A+A-

Serap ŞAHİN

Kıbrıs Türk Diyabet Derneği Başkanı ve Fizyoterapist Handan Bilgehan Mert YENİDÜZEN’e konuştu, kamu hastanelerinde yalnızca bir erişkin ve bir çocuk endokrinoloğunun bulunmasının ciddi sıkıntılara yol açtığını belirtti.

Hastaların ilaçlarını alabilmek için uzun süre beklemek zorunda kaldığını ifade eden Mert, pratisyen hekimlerin ilaç yazdığını ancak bunun geçici bir çözüm olduğunu söyledi.

Randevu ve ilaç kurulu süreçlerinde yaşanan zorluklara da dikkat çeken Mert, yeni sistem nedeniyle doktorların e-onaylı rapor yetiştirmekte zorlandığını kaydetti. Diyabetin yaygınlığına dair net veriler bulunmadığını vurgulayan Mert, Sağlık Bakanlığı’nın istatistik çalışması yapması gerektiğini belirtti.

Hükümetin diyabetli bireyler için adım atması gerektiğini söyleyen Mert, tip 1 diyabetlilere ücretsiz sağlanan şeker ölçüm sensörleri ve insülin pompalarının tip 2 diyabetlilere de verilmesi gerektiğini ifade etti.

 

“Bir doktorun olması en büyük sorun”

Kıbrıs Türk Diyabet Derneği Başkanı ve Fizyoterapist Handan Bilgehan Mert, kamu hastanelerinde tek doktorun olmasının büyük sorun yarattığını vurguladı, “Sadece bir erişkin ve bir çocuk endokrinoloğu bulunuyor. Bu durum, hastaların ilaçlarını alabilmek için uzun süre beklemelerine neden oluyor." dedi.

Mert, sıkıntıların çözülmesi adına pratisyen hekimlerin ilaç yazdığını ancak bu çözümün sadece geçici olduğunu ifade etti.

Mert, "Ulaşılabilecek endokrin uzmanı yeterli sayıda olmuş olsa yoğunluk yaşanmazdı. Bir kişinin de bir ay içerisinde bakacağı kişi sayısı zaten belli, onu daha fazla aşamaz. Bir kişi ne kadar kendinden çok fazla taviz vererek bu işi yapabilir? Ne kadar verimli olabilir?" diyerek yaşanan sorunun önemine dikkat çekti.

Randevu alma ve ilaç kurulu işlemleriyle ilgili yaşanan sıkıntılara da değinen Mert, ilaç kurullarının her yıl tekrarlanması gerektiğini, bu nedenle randevu alıp ilaç kuruluna sevk edilmenin zorluk yarattığını belirtti. Mert, "Başhekimlikle de görüşüldüğünde, özelde muayene olan kişilerin kendi doktorlarından getirdikleri raporlarla ilaç kuruluna başvurabiliyorlar ve kurullarda onaylanabiliyor. Bizler de buradan bunun bilgisini yapmış olalım." dedi.

Hastanelerde yeni bir sisteme geçilmesi nedeniyle, tüm doktorların e-onaylı rapor istediğini ifade eden Mert, "Bir doktor, tüm bu raporları yetiştiremiyor. Bu sebeple dışarıda muayene olan kişilerin de özel doktorlarından aldıkları reçeteler kabul ediliyor. Ancak bu bilgilendirme herkese yapılmıyor." diye konuştu.

 

“Sağlık Bakanlığı’nın diyabetli bireylerin sayısını belirlemek için istatistik yapması gerekiyor"

Kıbrıs’ın kuzeyinde kaç diyabetli hasta olduğunu kesin olarak söylemenin mümkün olmadığını belirten Mert, "Toplumda diyabetin yaygınlığı hakkında net bir verimiz yok. Sağlık Bakanlığı’nın diyabetli bireylerin sayısını belirlemek için bir istatistik yapması gerekiyor." dedi. Mert, birçok kişinin diyabet olduğunu fark etmeden yaşadığını ve genellikle başka sağlık sorunları nedeniyle diyabet teşhisi aldığını aktardı.

"Rutin tetkikler yapılmadığı için, kişiler açlık kan şekeri seviyesinin ya da hemoglobin A1C seviyesinin yüksek olduğunu fark etmiyorlar. Ne zaman ki kalp gibi başka sağlık sorunları baş gösteriyor, o zaman diyabet teşhisi konuyor." diyen Mert, diyabetin aslında önlenebilir bir hastalık olduğunu ifade etti, “Kontrol altında tutulamayan diyabetin sonuçları oldukça kötüdür. Kişinin hayatını olumsuz etkilemektedir.” diye konuştu.

Mert, erken teşhisin hayati önem taşıdığını söyledi. "Diyabetin teşhisi konduğunda, hatta teşhis almadan önce de yaşam tarzı değişiklikleriyle hastalık kontrol altına alınabilir. Düzenli egzersiz yapmak, sağlıklı beslenmek ve stresi azaltmak, diyabetin önlenmesinde önemli rol oynar." dedi.

 

“Hükümet diyabetli hastalara yönelik adımlar atmalı”

Mert, diyabet hastalarına yönelik hükümetin atması gereken adımlar olduğunu vurguladı, "Öncelikle diyabetli kişilerin sayısının belirlenmesi gerekiyor. Bunun için ayrı bir diyabet biriminin kurulması şart. Ayrıca, Sağlık Bakanlığı'nın tip 1 diyabetliler için ücretsiz olarak sağladığı şeker ölçüm sensörleri ve insülin pompalarının, tip 2 diyabetlilere de verilmesi gerektiğini düşünüyoruz." diye konuştu.

Mert, diyabetli bireylerin sensörler sayesinde parmaklarını sürekli delmekten kurtulacaklarını ve bu sayede tedavi sürecinin daha etkin hale geleceğini belirtti.

Bu haber toplam 1692 defa okunmuştur