1. YAZARLAR

  2. Ünal Fındık

  3. Tüm Kapılar Askeri Bölgeden Geçti
Ünal Fındık

Ünal Fındık

Tüm Kapılar Askeri Bölgeden Geçti

A+A-

Kıbrıs’ta yeni kapıların açılması ve geçişlerin rahatlatılması Kıbrıs’ın bütününde yaşayan insanların yaşamını kolaylaştırmak için olmazsa olmazdır.

Bu nedenle tarafların bu konuda üzerine düşeni yapması ve iki tarafın isteklerinin karşılanması için kazan kazan anlayışıyla hareket edilmelidir.

Cumhurbaşkanı Tatar dün katıldığı bir TV programında bu yöndeki beklentileri boşa çıkardı.

Tatar “kendilerinin Haspolat’ta sınır kapısı istediklerini, Rum tarafının ise Kiracıköy ve Erenköy’deki Türk askeri bölgelerin içinden transit geçiş istediğini, bunun kabul edilemeyeceğini” söyledi.

“Biz sizinle New York’ta böyle konuşmamıştık. Kapı konuşmuştuk” diyerek Rum tarafına sitem eden Tatar “Haspolat’a sınır kapısının ekonomiye katkısı olacağını, Haspolat sayesinde Metehan’ın da rahatlayacağını” ifade etti.

Bu yaklaşım doğru değildir. Bunun adı “ben istediğimi alayım, sen bir şey almasan da olur” dur. Bu anlayış Kıbrıs sorununun bugüne kadar çözümsüz kalmasını getirdi. Bu anlayış değişmeden bu vb. sorunlara çözüm bulunamaz.

Tatar Haspolat’ta açılacak yeni kapının ekonomimize katkı yapacağını ve Metehan kapısını da rahatlatacağını söylüyor.

Tatar’ın bu tespiti doğrudur. Haspolat’a açılacak kapı yıllardır turizmcilerin en çok açılmasını istediği kapıdır. Çünkü Larnaka’dan gelecek yabancı turistlerin buradan kuzeye geçmeleri ve Girne bölgesindeki otellere ulaşması Metehan’dan çok daha kısa sürede ve rahat olacaktır.

Ayrıca yeşil hat tüzüğü ile güneye gönderilen ürünler de bu kapıdan rahatlıkla istenilen bölgeye ulaştırılabilecektir.

Dolayısıyla bu kapının açılması Tatar’ın da belirttiği gibi bizim için elzemdir.

Öyleyse Rum tarafına da istedikleri başka elzem kapı varsa bunun açılmasına ayak sürümenizi anlamamız mümkün değildir.

Madem ki bizim için çok önemli yararlar sağlayacak bir kapı açılmasına Rum tarafı karşı çıkmıyor ama karşılığında Kiracıköy ve Erenköy bölgelerinden transit geçiş yapmak istiyor sorun yok. Bunun bize bir zararı olmaz.

Tatar bu bölgelerin askeri bölge olduğunu ve Rum tarafının Türk askeri bölgeleri içinden transit geçiş istediğini, bunun kabul edilemeyeceğini söylüyor.

Peki Metehan, Lokmacı, ya da Akyar ve diğer sınır kapıları açıldığında bu bölgeler Türk askeri bölgesi değil miydi?

Neden bu kapılar açılırken bu sorun olmadı da şimdi yeni kapı açılmasında sorun oluyor?

Erenköy’den transit geçiş yapılmasının o bölgede yaşayan insanlar için olduğu kadar, o bölgeyi ziyaret edecek insanların da kolaylıkla ulaşımını sağlayacaktır.

Bunun kime ne zararı olacak?

Erenköy kapalı olduğundan insanlar bu bölgeyi aşmak için Trodos’a tırmanmak ve tekrar sahile inmek zorunda kalıyor. Bu da hem zaman, hem de ciddi bir masraf demektir.

Kiracıköy için de durum aynıdır. Özellikle Lüricina köyü bu kapının açılması ve hem kendilerinin güneye geçmek için Lefkoşa’ya gelmekten kurtulmalarını, hem de o bölgede yaşayan Rumların Lüricina’ya gelmek için Lefkoşa’ya gitmekten kurtulmalarını talep ediyorlar.

Kapı açılması, geçişlerin rahatlatılması ve daha çok insanın bu kapılardan güneye, ya da kuzeye geçmeleri iki tarafın ekonomisine de, turizmine de yarar sağlayacaktır.

Bu nedenle yeni kapı açılmasında ayak sürümek doğru değildir. Aksine “Kazan Kazan” formülü ile iki tarafın da kazanacağı şartları yaratmak liderlerin asıl görevidir diye düşünüyorum.

*****

Tatar aynı TV programında bir pot daha kırdı. Sahte diploma olayıyla ilgili sarf ettiği sözler gerçekten acizlik örneğidir.

Tatar “Kendi ayağımıza sıktık. Bu olayın denetimi Yükseköğretim Planlama Denetleme Akreditasyon ve Koordinasyon Kurulu (YÖDAK) tarafından yapılabilirdi, gerekli davalar açılabilirdi. Ancak muhalefet, her fırsatta sahte diploma ve insan kaçakçılığı konularını gündeme getiriyor. Burada bir düzen var. Bir devlet var, yargısı var. YÖDAK, polis ve savcılar bu durumu çözecek. Bütün dünyaya bunu bu şekilde her gün düdük etmenin ne anlamı var? Bunu alıyorlar ve kullanıyor” dedi.

Neresinden tutsak elimizde kalır. Birileri sahte diploma satarak zengin olacak, başka birileri bu sahte diplomaları temin ederek üst kademe yöneticisi ya da başka görevler için kullanacak. Bu sahte diploma temin edenler arasında milletvekili, polis müdürü, rütbeli askerler, üst düzey memurlar olacak ve bu devletin başı olarak siz bundan utanç duymayacaksınız.

Ama muhalefet bunu gündeme getirdiği için “sizi bütün dünyaya düdük ettiği için” rahatsız olacaksınız.

Pes doğrusu.

Sahte diploma olayının üstünden aylar geçti. Buna rağmen hala ortada bir yargılama olmaması sizi rahatsız etmiyor, ama muhalefetin bu konuyu gündemde tutması sizi rahatsız ediyor.

Bu konuyu bir an önce çözmek, suçluların yargılanmasını ve gerekli cezaları almasını sağlamak sizin temel görevinizdir.

Bunun ardından da üniversitelerimizin kalite ve standartlarını yükseltmelerini sağlamak ve buna uygun olmayanları ayıklamak sizin temel görevinizdir.

Bu yapılmadan bu sektörü ayakta tutmamız mümkün değildir. Bu ülkeyi yönettiğini iddia edenlerin artık başını kuma gömmekten vazgeçmeleri ve gerçekleri kabul etmeleri gerekir.

Bu yazı toplam 760 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar